Rahmetli Kemal Özgür anlatmıştı.
Bir zamanlar Tiyatro Salonunda ÂŞIKLAR gecesi yapmışlar. Çorum dışından da gelenler olmuş. Dışarıdan gelenlere memnun olunacak bir para ödenmiş. Kemâl Özgür ile diğer Çorumlu aşığa gelince ilgililerden biri ötekine sormuş;
Bunlar bizim göbel, onlara da mı para vereceğiz?
*
Çeyrek asrı aştı, Çorum’da her sene fuar ve panayır geleneği sürdürülüyor. Güzel bir şey. Son yıllarda her il, her ilçe ve hatta köyler bile böyle şeyler yapıyor. Genel Türkiye ekonomisine bakarak değerlendirme yaparsak hakikaten güzel ve ekonomiye bir canlılık getirdiği aşikâr.
Türkiye genelinde bakarak bu böyle. Fakat acaba bu fuar ve panayırların Çorum’a ve Çorumluya katkısı nedir? Çorumlu ne kazanıyor? Asıl kim kazanıyor?
GELELİM KİTAP FUARLARINA
Böyle birçok etkinlikler yapıldı. Hepsini de takdirle karşılıyoruz. Evvela bu biline.
Son yıllarda düzenli olarak mayıs ayında ve yeri de Hürriyet Meydanı (Saat Kulesi) olarak sabitlendi. Bu da güzel. Aynı teşkilât (organizasyon) tahmin ediyorum ki bu faaliyetlerini sadece Çorum’da yapmıyor. Mutlaka yine bu haftalarda 15-20 yerde daha yapıyor. Yine Türkiye geneline bakarak ekonomiye katkısı inkâr edilemez. Kültüre katkısı da hafife alınamaz. Bu da güzel.
İyi de Çorum ekonomisine katkısı nedir? Çorumluya katkısı nedir?
*
Netice itibariyle bu gelen yayınevleri ve yazar arkadaşlar kitap satarak para kazanıyorlar. Helâl olsun. Peki, çanta, oyuncak, biblo, hediyelik eşya, incik boncuk satanlar ne iş? Kitap fuarında ne işleri var?
Bunların hepsi Çorumluya bir şeyler satıp para kazanıyorlar. Bunu, Çorumlu yetkililer ve Çorumlu halk yapıyor.
*
Çorum’un yazarlarından biri olarak BİZİM PENCEREMİZDEN BAKARAK benim, bu kitap fuarları hakkında şikâyetim var.
*
Her kitap fuarına mutlaka ve mutlaka hepimiz gidiyoruz. Çoğu zaman kitap alma hastası olduğumuz için, bazen de utandığımız için kitap alıyoruz. Ama mutlaka alıyoruz. Yani diğer bir ifade ile onlara para ödüyoruz. Helâl olsun. Fikir ve düşünce emeğinin ne demek olduğunu bilenlerdeniz. Her bir yaprağı için, her kuruşumuz helâl olsun.
*
Yazar olarak Çorum’a gelen misafirlerimize Çorum’un iki türlü katkısı oluyor. Bir ihtiyacımız olsun olmasın hatır için, bir şeyler alıyoruz. Eğer yazarlar gelmişse imzalı kitap alıyoruz. Kesinlikle parasını ödüyoruz. Üstelik yazar arkadaşa bir de kitabımızı hediye ediyoruz.
Arkadaşa bir de kitap hediye ediyoruz. Hiç biri “Ben de bunu ödeyeyim.” demedi şimdiye kadar. Hatta kitaplarında bize indirim bile yapmıyorlar.
Hem hatır için kitap al, hem bedava kitap ver!
Bir terslik var bu işte.
*
Hâlbuki hepsi çok iyi biliyor ki, onlar profesyonel yazar olmuşlar. Birçok fuarlara davet ediliyorlar. (tıpkı Çorum’a geldikleri gibi) Davet edenler yol ve konaklama masrafını veriyor.
Ne satılırsa yayınevi veya direk kendileri üç beş Allah ne verdiyse ceplerine giriyor. İzzet, ikram, ilgi, itibar da cabası. Olsun, gözümüz yok, helâl olsun. Biz misafiri severiz. Severiz de … bizi de bir seven olsa... … Neyse yazarları bir kenara bırakalım.
ORGANİZATÖRLERE GELELİM
Ey arkadaşlar memleketimize geliyorsunuz. Size Çorum’un ilgilileri şehrin tam göbeğinde 120-150 m_ yer veriyor. (Bazan 500 m_) Siz de karşılığında Çorumlu yazarlara 9 m_ yer vermeyi niye düşünmüyorsunuz? Bizim yetkililere “Çorum’da hiç yazar yok mu?” demek aklınıza gelmiyor mu?
GELELİM BİZİM YEREL YÖNETİCİLERE
Bu organizasyon ile temasa geçince,
“Bizim de Çorumlu yazarlarımız var. Size şehrin göbeğinde 150 – 200 m_ yer veriyoruz. Yerel basınımız bedava reklamınızı yapıyor. Siz de bizim yazarlara 9 m_ yer verin. Hem de ücretsiz,” deseniz kıyamet mi kopar?
*
2009 yılında yukarıda fuar alanında yazarlar imza günü yapmıştı. Bahri Güven, Muzaffer Gündoğar ve ben gittik. Yazar ‘ x ’ ile tanıştık. Sohbet ettik. Yanımızda kitaplarımız da vardı. Yazar arkadaşa kitaplarımızı takas edelim dedik. Kabul etmedi. Misafirperverlik gereği ve utanma belâsına yine de birer kitap aldık. VE BAZI ŞEYLERİ UZUN UZUN DÜŞÜNDÜK. …

Çorum’un göbeğine kitap fuarı açılıyor. İçinde kitap değil de incik boncuk satana bile yer veriliyor. Fakat Çorum’un ilçeler dâhil hiçbir şair ve yazarına veya sanatkârına yer verilmiyor.
Hâlbuki bizim yerel yöneticiler, toplantı, konferans, panel olursa bizi çağırırlar. Fırsat bulursak çoğuna da gideriz. Yani bizi hep kullanırlar. Yerel basını haber yaptırır, kullanırlar.
Para hep Çorumludan çıkar, hep onlar kazanırlar. Çorum’a ve Çorumluya beş kuruş gelmez.
Evet, dostlar burada bir terslik yok mu?
*
Hâlbuki Çorum’un yazarları davet edilse, onlar da Çorumun yazarları ile bir dostluk, bir kaynaşma yaşarlar. Üstelik onların satışına da faydamız olur.
Ola ki, bizim tanıdıklarımız biz orada varız diye ;
“Emmim dayım fuarda stant açtı. Gidek de kitaplara bakak” derler. Belki iki kitap da onlar alır.
Eh büyük kentlerinin yazarları ile küçük kentlerin yazarları az birazda hasbıhal eder, hemhâl oluruz fena mı?