18 Mayıs’ta yapılan olağanüstü kongrede Fatih Özcan başkanlığında göreve gelen Çorum Belediyespor Yönetimi yeni sezon hazırlıkları çerçevesinde teknik heyet seçimini yaparken, iç transferde beş futbolcuya imza attırdı. Yani diğer kulüplerdeki çalışmalarla kıyaslandığında genel olarak çalışmalar olması gereken düzeyde ilerliyor.

Üç sezon önce takımın başındayken görevi bırakan Fahrettin Sayhan’la anlaşılmasıyla ilgili düşüncemi daha önce belirtmiştim. Yönetimin kararına saygı duyup destek olunmalı. Aynı durum, ilk kez genel kaptanlık görevinde bulunacak olan Mehmet Akif Tatlı için de geçerli.

Başkan Fatih Özcan, Teknik Direktör Fahrettin Sayhan için düzenlenen imza töreninde kamuoyunda kafaların karışık olduğu bir konuya açıklık getirdi. 3 yıllık bir projeyle göreve gelmelerinin hedef küçültme gibi algılandığını ancak böyle bir şeyin söz konusu olmadığının altını çizdi. Devamındaki açıklamasında ise hedeflerinin üst lig olduğunu ima etti. Zaten transfer listesinde yer alan futbolcular da Çorum Belediyespor’un asıl hedefiyle ilgili ipuçları veriyor. Bunlardan biri de Yakup Alkan. Golcü futbolcuyla prensip anlaşmasına varılması kamuoyunda bir heyecanı ve umudu beraberinde getirdi. Ancak, imza töreninde konuşulduğu gibi, takım içerisindeki dengeleri bozmamak en temel şart.

Genel Kaptan Mehmet Akif Tatlı gibi Serkan Güney de ilk kez yardımcı antrenörlük görevinde bulunacak. Bu da yönetimin Çorumlulara bakışı açısından güzel bir gelişme. Doğru ya da yanlış tercihten ziyade, niyetin halis olduğunu biliyoruz. Herkes bu işi annesinin karnında öğrenmiyor, bir yerlerden başlamak lazım. Umarım önümüzdeki yıllarda hem teknik kadro, hem de futbolcu kadrosundaki Çorumluların sayısı artar ve gerçek anlamda öze dönüş sağlanır.

Halen isim değişikliğine takılıp kalan birçok insan var. Sanırsınız ki, kulübün isminden Belediye ibaresi çıktığında her şey günlük güneşlik olacak, başarı kendiliğinden gelecek. Yok öyle bir dünya. Burada birileri Belediye ibaresine takılıp kalırken, başka illerde kulüplerin Belediye bünyesine alınması için çalışmalar yapılıyor, aracılar devreye sokuluyor.

Elbette Çorum’u genelleyen bir isim iyi olur. Ancak koşullar şimdilik buna uygun değil, sadece Çorum’da değil, Türkiye genelinde böyle. Maalesef borçsuz kulüp yok denecek kadar az. Yerel yönetimlerin desteğini arkasına alamayan kulüplerin varlıklarını sürdürebilmeleri neredeyse imkânsız. Çorum Belediyespor da ne zaman kendi yağıyla kavrulur hale gelirse o zaman isim değişikliği ciddi ciddi tartışılır. Ben şu anda isim değişikliğinin yarar sağlayacağını düşünmüyorum.

Eğer Çorum’la Çorum Belediyespor bütünleşecekse ki başarı için en temel şartlardan biri bu, Valisinden, vekillerinden, Belediye Başkanından tutun kulüp başkanı yöneticisi, teknik direktörü, futbolcusu, kulüp çalışanı, taraftarı, basını herkesin tek yumruk olması, hoşgörülü davranması gerek. Kendisinin hata yapabileceğini kabullenirken, karşısındakinin de hata yapabileceğini hesaplamak ve gemileri yakmak yerine orta yolu bulmak sorunların çözümü noktasında en akılcı yol olur. Yoksa en küçük bir olayda gemileri yakmak insanları üzer, moralleri bozar ve neticesinde bir şevk kalmaz. Bunun neticesinde ortaya çıkan şey de baştan savma yapılan bir yemeğe benzer. En kaliteli malzemeyi kullansanız bile o yemekte ne tat olur, ne de tuz.