Turizm sezonunda her yerdeydiler.
Sezon bitti, hâlâ her yerdeler.
Hatta sezona göre sayıları, daha da artıyor gibi.
Sağa bak bunlar, sola bak bunlar.
Haaa… kime ne zararları var!
Hiç kimseye…
Daha doğrusu şimdilik hiç kimseye…
Hiç kimseye zararları yok, yok olmasına da kim bunlar?
Ne sıfatla, ne amaçla buradalar?
Kim ya da kimler niye, ne amaçla getiriyor bunları?
!!??...
Alanya’da çok sık görülen, çeşitli yaş gruplarındaki zenci gençlerden söz ediyorum.
Hastanelerde bunlar, postanede bunlar… Caddelerde, sokaklarda bunlar… Trafikte bunlar…
Kim bunlar?
… …
Geçtiğimiz Çarşamba günü özel bir hastanedeyim.
Önde beyaz bir rehber (ya da her neyse) ; arkada çeşitli yaş gruplarında 10 kadar zenci genç girdi içeri.
Hepsi diri, hepsi sağlıklı… Ya da öyle görünüyorlar…
Ama beyaz bir rehber eşliğinde hastanedeler.
Beyaz rehberleri eşliğinde giriş işlemlerini yaptırıp, yukarı (polikliniklere) çıktılar. Bir süre sonra da geldikleri gibi beyaz rehber önde bu gençler arkada, çıkıp, gittiler.
Yarım saat sonra yine beyaz bir rehber eşliğinde yine aynı sayıda, yine çeşitli yaşlarla bir başka zenci grup giriş yaptı hastaneye.
Aynı işlemler, aynı hal ve hareketler…
Geldiler, polikliniklere çıktılar, bir süre sonra da çıkıp gittiler.
… …
Dayanamadım, vezneye gidip, görevliye sordum, “kim bunlar” diye.
Görevli, üstü kapalı yanıt verdi.
“Bilmiyorum, geliyorlar, genel sağlık kontrolünden geçip, gidiyorlar…”
Anladım ki, görevli ketum ve tembihli.
Tam dönüp, bekleme salonundaki yerime oturuyordum ki o an orada benim gibi hasta yakınını bekleyen bir kişi; “Tarikat’ın, yurtdışından getirdiği müritleri…” dedi.
Boş bulunup, “Ne tarikatı, ne müridi?” dedim şaşkınlıkla.
Ayaküstü bu bilgiyi veren kişi, küçümser bir ifadeyle bana bakıp; “Onu da siz bulacaksınız. Gazeteci değil misiniz siz?” deyip, kapıya yöneldi.
Canım sıkıldı.
“Ne gazetecisi kardeşim, ben gazeteci değilim…Bir dakika … bir dakika!” diye seslendiysem de duymazdan gelip, ardına bakmadan, çıkıp gitti.
* * *
Şimdi daha çok merak ediyorum.
Kim bunlar, ne amaçla buradalar?
Ne yaptıkları, kaç kişi oldukları, nerelerde, ne koşullarda kaldıkları bilinmeyen Suriyelilerden sonra Afrikalılar…
Ne oluyoruz Tanrı aşkına?
Bu nasıl bir laçkalık?
Ne tarikatı?
Ne müridi?
Kim izin veriyor bu müritlerin(!) bu ülkeye, bu kente girişine?
Kaç kişi bunlar?
Nerede kalıyorlar?
İlgili mercilerimizin, bu gençlerin burada bulunmalarıyla, sayılarıyla, aldıkları eğitimle(!) ilgili bilgileri var mı?
Dahası bu gençlerin mensup oldukları ülkelerin yetkili mercilerinin; bu eğitimlerden(!), haberleri ve bilgileri var mı?
O ülkeler, nasıl bakıyor bu sözde eğitimlere?
Ne eğitimi veriliyor bu gençlere?
Ne amaçla, niye veriliyor?
Bu ülke ve bu din, ne zaman kurtulacak ne idiği, ne yaptığı belirsiz bu tarikatlardan?
Bu tarikatların, bu yüce dini ve de bu ülke insanını, bölüp, parçaladığının, ne zaman ayırdına varacağız?
Malum tarikatın bu ülkenin başına ördüğü çoraplar yetmedi mi?
Ha fetö, ha metö ya da ha şu ha da bu tarikat… ne zaman ayacak, ne zaman akıllanacağız?
… …
Birileri yine bir şeyler çeviriyor ama…. Hadi hayırlısı…
