Sosyal medyada gözde olmuş; tam da ülkemizin içinde bulunduğu durumu yansıtan, bir öykücük var.

Elden ele, dilden dile dolanıp duruyor.

İşte o öykücük.

“Eşek ağaca bağlıydı.
Şeytan geldi, eşeğin ipini çözdü.

Eşek, eşekliğini yaptı; komşunun tarlasına girdi, kuru, yeşil ne varsa yemeye başladı.

Tarla sahibi çiftçinin karısı, eşeğin tarlanın altını üstüne getirdiğini görünce o sinirle, duvarda asılı tüfeği alıp, eşeği öldürdü.

Eşeğin sahibi tüfek sesini duyup, dışarı fırladı; baktı ki eşeği öldürülmüş; o da sinirlendi; o sinirle, çiftçinin karısının üzerine boşalttı kurşunu.

Kurşun seslerine Çiftçi evinden fırladı; baktı ki, karısı vurulmuş, kanlar içinde; o da aldı tüfeği, eşeğin sahibini öldürdü...

Eşeğin sahibinin oğlu, babasını ölmüş bulunca, o da aldı silahını, tarla sahibi ve onun büyük oğlunu öldürdü...

Haber, tarla sahibinin akrabalarına ulaştı. Hepsi silahlarını aldılar ve eşek sahibinin çiftliğine hücum ettiler, evde kim varsa öldürdüler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yaktılar.

Şeytana soruldu; Sen ne yaptın?
Şeytan dedi ki, “Ben hiçbir şey yapmadım, sadece eşeğin ipini çözdüm…”.

Öykücükten çıkarılacak ders; “Bir ülkeyi yıkmak istediğinde oradaki eşekleri sal, yeter.... Gerisi kendiliğinden gelir…”

* * *

Ülkemiz hızla bir felakete doğru sürükleniyor.

Sorumsuz siyasetçiler, ortalığı gerdikçe geriyor; insanları ötekileştirdikçe ötekileştiriyor.

Hak, hukuk, adalet hak getire.

Ana muhalefet liderine, Ankara’nın Çubuk İlçesinde linç girişimde bulunuluyor.

Siyasi gücü elinde bulunduranlar, bu korkunç olayı, sıradan bir olay gibi değerlendiriyor; timsah gözyaşları döküyor.

“Orada aldığın oy oranı dokuz küsur, ne işin var orada senin?…” ifadesi kullanılabiliyor.

O zaman; “Sen de şu illeri, şu ilçeleri kaybettin, sen de oralara gitme!” derler adama. Böyle bir söylem olabilir mi?

Dahası, havuz medyasına ait bir gazete; “Dört şehidimiz var, memnun musun Ekrem” diye sekiz sütuna manşet, kel alaka bir haber yapıyor.

Böyle bir şey olabilir mi?

… …

Olayla ilgili 10 kişi gözaltına alınıyor; (Kılıçdaroğlu’na yumruk vuran ve sığındığı evi, ‘yakın, yakın!’ diye yırtınan hatun kişi dahil) tamamı serbest bırakılıyor.

Böyle bir ülkede haktan, hukuktan, adaletten söz edilebilir mi?

Bu noktada insanın aklına, ister istemez şöyle bir soru da takılıyor. Bu yumruk, ülkeyi yönetenlerden birine atılsaydı; ne olurdu?

Hak, hukuk, adalet yine böyle mi işlerdi?

* * *

Çok acı, çok…

Bu gidişat, hayra alamet bir gidişat değil.

Öyküde olduğu gibi, eşeklerin ipi çözülüp, salıverildi

İşimiz Tanrı’ya kaldı.

Tanrı yardımcımız olsun!

Yazarın Özel Notu ; Bu menfur saldırı, iktidar kanadından herhangi bir siyasiye de yapılsaydı, aynı tepkiyi gösterir, aynı yazıyı yazardım.