Devlet baba kendine karşı işlenen suçları affetmeye hazırlık yapıyor yavaştan yavaştan…

“Affetmek büyüklüktür” demiş ya atalarımız,

Eee… devletimiz de büyüktür.

Devlete, sisteme karşı yapılan eylemler düşünceden ileri geldiği için AF OLMALI!

Kişilere karşı yapılan eylemler ise DENSİZLİKTİR!

Densize de haddini bildirmek gerekir değil mi ya…

Bu sefer sözümüz meclisten dışarı değil içeri olsun.

Bunun nedeni iki bakanımızın da ayrı ayrı söylemleri;

Bakanımızın biri;

“Devlete karşı işlenmiş suçlar parlementoda tartışılabilecektir. Bir insan rejimi eleştirmiştir mesela, protesto yapmıştır. Düşünce suçu işlemiştir. Bunlardan bir takım kişiler zarar görmediyse, direkt olarak sisteme ve devlete yönelik eylemler ortaya konulmuşsa, bu eylemlerden ortaya çıkan suçların cezalarının affıyla ilgili görüşmeler,tartışmalar yapılabilir, ” derken,

Diğer bakanımız,

“Af bizim defterimizde de, kitabımızda da yok” diyor.”

Başbakanımızdan habersiz nefes bile almamalarına alıştığımız bakanların ağızlarından çıkan bu iki tezat görüş, kafamı karıştırdı birden.

Acaba dedim Sayın Başbakan havaya aynı taraftan 2 farklı taş mı arttırıyor. Hangi taş daha uzağa ulaşırsa onun peşinden koşalım diye mi düşünüyor.

“Bir taş attım havaya “tık” dedi,

Anası çıktı  gızım evde yok dedi,

Atalım mı arap kızı atalım mı,

Senin için on beş sene yatalım mı”

Bakalım taşlar kimin kucağına düşecek, kime af gelecek kim kalacak?

Kim on beş sene yatacak.

Bana kalırsa geniş kapsamlı bir af gelecek, bayram hediyesi olarak…

 Hz. Muhammed “Affetmek, zaferin zekatıdır” demiş.

AK Partinin kazandığı zafer az buz olmadığına göre zekatı da az buz olmayacaktır elbette.

Kimilerini tatmin etmeyecek bu af,

Kimilerinin de içi yanacak belki ama af gelecek her bir şekilde…

Sürç-i lisan eden gazeteci meslektaşlarımıza da AFFOLA cak mı acaba????

Her Gününüz Güzel Olsun.