26 Kasım 2018 günü çok üzücü bir kaza oldu. Bir kamyonetin yana açılan arka kapağı kilidinden kurtularak, kaldırımda yürüyen henüz ömrünün baharında, geleceğe yönelik hayalleri olan üniversite öğrencisi genç kıza çarparak ölümüne neden oldu. 
Kazada hayatını kaybeden genç kızımıza Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 15 yıl önce böyle bir olay bizim de başımıza geldi. Allah'a şükürler olsun ölümle ve yaralanma ile sonuçlanan bir durum oluşmadı, ama kamyon seyir halinde iken açılan arka kapağı yol kenarına park etmiş bir şekilde duran araca çarparak aracın tavan bölümünde ağır maddi hasara neden olmuştu. Ancak, sonradan meydana gelen kalp krizi sonucu ölüm ve gelişen olaylar zincirini 12 Mart 2004 tarihinde kaleme aldığım, "Masal Gibi" başlıklı yazımda siz değerli okuyucularım ile paylaşmıştım.   
"Kuzguna yavrusu güzel görünür" derler. Yazımı ilginç buldum. Yana açılan kamyon kapakları ile ilgili görüşümü belirttikten sonra, daha önce kaleme aldığım "Masal Gibi" başlıklı yazımı ekleyeceğim.
Yana açılan arka kapağın tarihi çok eski değil. Yapım başlangıcının 30 seneden eski olduğunu sanmıyorum.
Son olaydan, bizim yaşadığımız olaydan ve de kim bilir haberimizin olmadığı nice olaylardan anlaşılıyor ki; yana doğru açılan kapakları tutan kilit sisteminde bir sorun var. Olaylara şoför ihmali gibi bakmamak lazım.
Aradan geçen 15 seneye rağmen aynı şekilde kazaların olduğu düşünülürse; yana doğru açılan kapağı sabit tutan sistemin yetersiz olduğu anlaşılıyor. Sistemi daha emniyetli şekle getirmenin zorluğu olmadığını, yapım maliyetinin ve zamanının çok düşük olacağını tahmin ediyorum. 
Vakit geçirmeden daha emniyetli sistemi geliştirip uygulamalıyız. Hatta eski şekli ile çalışan araçları da emniyetli sisteme dönüştürmeyi zorunlu kılmalı, bu zorunluluğu yerine getirmeyen araçların çalışmasını yasaklamalıyız.    
Önerimiz bu kadar. Gelelim geçmişi yâd etmeye.
Ayrıca, 15 sene gibi kısa sayılmayacak zamanda yazı tarzımızda bir değişim olmuş mu? Onu da gözlemlemiş olacağız. 
MASAL GİBİ
Gidiyordu dev kamyon yolunda ....
Şoför bey türküsünü tutturmuş, içiyordu sigarasını keyfince ...
Birden bire draank, şangır şungur sesleri yayıldı ortalığa....
-Noldu yahu?... diyen şaşkın şoför kamyonu sağa çekti ve yola indi...
Kamyonun yana açılan arka kapağı açılmış, yol kenarında park etmiş Opel arabanın tavanını ve camlarını götürmüştü.
Trafik gerekli işlemleri yaptı...
Akşam arabanın sahibinin kapısı çalındı...
Gelen kamyonun sahibi idi...
-Geçmiş olsun. Çok üzüldük ama arabayı yaptırmaktan başka elden bir şey gelmiyor. Arabanızı en iyi şekilde yaptıralım. Sigortanın ödeyeceği parayla kısıtlı kalmayalım. Biz üstünü tamamlarız. Ayrıca arabanıza benzer bir araba var bizde. Tamirat bitinceye kadar onu size verelim.
-Hiç gerek yok. Biz arabasızlığa alışkınız. Sizin buraya kadar gelmeniz dünyalara değer. 
Kamyon sahibi teşekkür edip ayrıldı.  
Ertesi gün arabayı tamir edecek ustaya gitti :
-Bu arabayı iyi yap. Masraftan, emekten kaçma !...
-Geldiğiniz iyi oldu. Ben de yeni tavan mı alsak, yoksa eski tavanı tamir mi etsek ?...  diye ikilem içindeydim. Bu durumda yeni tavan alır en iyi şekilde yaparım.  Merak etme!... 
Araba yapıldı. Sahibine teslim edildi. Taraflar memnun.
Kamyon sahibi bütün masrafları karşıladı. 
Sigortadan gelen parayı arabanın sahibi bankadan alıp kamyon sahibine verecek.
Paranın geldiği gün, kamyon sahibinin adamı ile bankaya gidildi. Bankada:
-Parayı bu gün alırsanız otuz milyon (Günümüzün Otuz TL'sı) ödemeniz lazım. Yarın alırsanız ödeme yapmazsınız dediler.
Arabanın sahibi, kamyon sahibinin adamına döndü:
-İstersen; otuz milyon lirayı gereksiz yere ödemeyelim. Ben yarın gene gelirim,  parayı alırız. dedi.
Öneri kabul edildi.
Öneri kabul edildi ama, Allah’ın takdiri başka türlü tecelli etti.
O gece, o güzel adam vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Kamyon sahibinin adamı kıvranıp duruyor. "Hazır parayı almadım. Bana neydi otuz milyon masraftan?" diye
Çok zaman geçmedi. Rahmetlinin kardeşi geldi:
-Sigortadan gelip, bankada kalan paranın sizin hakkınız olduğunu biliyoruz. Veraset işlemleri tamamlanmak üzere. Parayı aldığımız gün, getirip takdim edeceğim…
Öyle de oluyor. Birkaç gün sonra para teslim ediliyor…
Yazımı güzel güzel okudunuz. “İlhan Çenesiz’in masal anlatma huyu yoktu. Bu defa masal anlatmış. Kardeşi İsmet Çenesiz’in Hayalimdeki Sefa Köy kitabı yeni çıkmıştı. Ona nazire yapıyor” diye konuşanları duyar gibi oluyorum.
Hiç te öyle değil. Olaylar gerçeğin ta kendisi
Olayın kahramanlarını sıralıyorum.
TURAN GÜNEŞ Halk Eğitim Müdür Yardımcısı. Arabanın sahibi. 26 şubat 2004 günü genç yaşında vefat etti. Allah rahmet eylesin .
ERGİN GÜNEŞ . Rahmetlinin kardeşi, miras işlerini tamamlayıp, bankadan aldığı parayı kamyon sahibine teslim etti.
ÖMER ÇENESİZ kamyon sahibi, 
Böylece ders alınacak olayı örnek alınacak insanları okurlarıma sunmuş oldum.
En güzel günler sizlerin olsun.