Hep merak etmişimdir, bir on yıl daha yaşasaydı diye. Çünkü sürekli yakınılmıştır, Atatürk olsaydı diye. Sık sık Anıtkabir ziyaret edilir, duysaydı diye.

Ve de "Atam sana çok ihtiyacımız var" denilir. "Sen kalk da ben yatam" denilir. Yani bir ölçüde saygı ve sevgi sınırını aşarak, ruh çağırır gibi bir umut beklenir.

Ama o, ölmeden önce "Benim manevi mirasım bilim ve akıldır" demişti. Demişti ama bu söz sadece bir duvar yazısı olarak kalmıştı ve de öyle kaldı.

Ne yazık ki, bilim henüz zamanı geri döndüremedi. Zaman tüneli de henüz bulunamadı. Ama zaman zuhur etmiş olsa ve de zaman tünelinde geçmişe gidilebilseydi diye kendimize sorduk.

Zaman tüneli yok ama akıl yürüterek ve olguları başa sararak, olaylara olduğu zaman içinde bakarak bir cevap bulalım dedik.

Ve Atatürk, 1938'de değil de 1948'de ölmüş olsa yani bir on yıl daha yaşamış olsaydı, acaba başka neler söylemiş olabilirdi diye merak ettik:

Yani:

-İkinci Dünya Savaşını,

-Dünyanın iki "Blok"a bölünüşünü,

-Ve "Soğuk Savaş"ın ilan edilişini görseydi...

-Birleşmiş Milletlerin kuruluşunu,

-ABD'nin süper güç oluşunu,

-Ve de İsrail'in kuruluşu ile Ortadoğu dengelerinin bozuluşunu görebilseydi...

Yeni dünya siyaseti hakkında neler diyebilirdi?

***

-Türkiye'nin "Batı Bloku"nda yer alışını,

-Çok partili sisteme geçmek zorunda kalışını,

-Ve de çok partili bir seçimin yapılışını görmüş olsaydı...

Türkiye'nin siyasi geleceği için neler diyebilirdi?

***

Olmaz ya! 60'lara, 70'lere, 80'lere ya da günümüze kadar yaşamış olsaydı:

-Türkiye'nin NATO'ya girişini,

-Türk Ordusunun NATO emrinde oluşunu,

-Anadolu topraklarının ABD üsleriyle doluşunu, görseydi eğer...

Acaba bu oluşumlara evet der miydi?

Yine olmaz ya!

-Afganistan'ın işgal edilişini,

-Irak'ın işgal edilip parçalanışını,

-Suriye'nin parçalanmak üzere oluşunu,

-Ve tehlikenin kapımıza dayanışını,

-Ve de bu oluşumlarda, Türkiye'nin "BOP" eş başkanı oluşunu görseydi...

Türkiye siyaseti ve bölge politikaları hakkında neler diyebilirdi?

***

12 Eylül darbesinden bugüne:

-Siyaseti etnik ve inanç üzerine inşa edenleri, -Toplumsal barış yerine ayrılığı kışkırtanları, -Ve bu ülkeyi iki kampa ayıranları,

-Ve "Yurtta Barış Dünyada Barış" şiarını, "Yurtta Savaş Dünyada Savaş" yapanları,

-Ve de 12 Eylül darbesiyle bu oluşumların önünü açanları, görebilseydi eğer...

Herhalde tahmin edilebilirdi, söyleyecekleri.

***

Kurucusu olduğu CHP'nin:

-Tam 63 yıldır iktidar olamayışını,

-Değişen ve dönüşen Türkiye'yi okuyamayışını,

-Halk bağlarının giderek zayıflayışını, eğer görebilseydi...

Acaba neler diyebilirdi, Sosyal Demokratlara?

***

Ve bugün:

-Atatürk'ü tabulaştıranları,

-Çözüm üretecekleri yerde arkasına sığınanları,

-Özellikle her sözünü bir "doğma" yapanları,

-Ve de sözlerini 1938'le donduranları, görebilseydi...

Acaba ne demesi gerekirdi, bu akıl tutulması olanlara?

***

Oysaki o ölmeden önce diyeceğini demişti:

"...zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişmesini inkâr etmek olur..." demişti.

Aslında bu söz, yukarıdaki tüm soruların cevabını içinde taşıyan bir söz olmuştu.

Ama bu sözdeki mesajı anlayamayanlara başka ne denebilirdi ki...