5 Kasım’da Türkiye’nin kredi notu artırıldı ve yatırım yapılabilir ülke notu olan BBB- ye yükseltildi.

 

Kredi notu artırımına mukabil Türkiye’deki rakamlar da çok sevindirici; özellikle otomobil, bankalar ve beyaz eşya gibi bazı işler çok iyi.

 

                                          Şimdi on yılın özetine bir bakalım:

                                                              2002- 2012

 

        Merkez Bankası 2002 döviz rezervi, 26,81 milyon $, 2012 döviz rezervi 115 milyon $.

 

Gayri safi yurt içi hasıla, 2002’de 230 milyar $. 2012’de 799 milyar $.

 

Borç GSM oranı, 2002’de % 73.4,  2012’de % 36

 

İhracat, 2002’de 36 milyar $. 2012’de 149,5 milyar $.

 

        Bölünmüş yol, 2002’de 6.101 km  2012’de 21.227 km.

 

Hastane, 2002’de 271, 2012’de 825 hastane.

 

Üniversite, 2002’de 76. 2012’de 168

 

            Havaalanı 2002’de 25, 2012’de 47.  Türk Hava Yolları uçuş noktası  2002’de 60 iken 2012’de 198 olmuş.

 

Rakamların iyiliğine ben de inanıyorum, ama başlıkta da yazdığım gibi bir eksik var. Birçok esnaf için için eriyor. İçini kurt yemiş elma gibi dökülüyor, hem de her gün yüzlercesi.

 

Tabii bundaki birinci sebep gücünün üstünde borçlanılması ve tamamen banka kredisiyle yapılan yatırımlar.

 

Ama rakamlar böylesine iyiyken bu hatalar telafi edilebilir ve böylesi durumda olan şirketler su yüzüne çıkarılabilir.

 

Bu çöküşlerde banka kredi faiz oranlarının etkisi fazla. Bu yüksek oranlar bankaları coşturuyor esnafı, küçük şirketleri ise söndürüyor.

 

Devletin, hükümetin yaptığı yol, hava yolu- demiryolu, uçak gibi bazı yatırımlar halkın cebine bir şey koymuyor. Devlete gelir getiriyor ama halkın cebine giren bir şey olmayınca halk kendi de neye uğradığını bilmiyor, bir de bakmış ki içi kurtlu elma misali dibine düşüveriyor. (Bu söz yaşlı, emekli bir belediye başkanına ait. )

 

 Devlet ve hükümet gereken tedbirleri acilen almalı, ticaret ve sanayi odaları da gereken uyarıları hükümete münasip bir şekilde iletmelidirler.

 

Saygı ve sevgilerimle.