“Karımı istese boşanırım karımı ona veririm…” veya “Karımla yakalasam kıskanmayacağım tek erkek başbakanımızdır…” veya “İstese onunla olurum…” gibilerden paylaşımlar var sosyal paylaşım sitelerinde…
Bu ifadeleri kendi sayfalarında paylaşanlar olduğu gibi altlarındaki yorumlar ise bir başka mesai ürünü!…
Bunları gördükçe ister istemez düşünüyorum, bu ifadelerle Türkiye’nin gerçek gündemi arasında ne gibi bir örtüşme vardır? Yoksa bu paylaşımlar insanlarımızın gerçek gündemi görmezden gelmeleri için mi servis edilmektedir?
Bu “veciz” ifadeleri görünce düşünüyorum, bu isimler gerçek midir yoksa çakma isimler midir?
Yukarıda söylediğimiz ifadeler dünya tarihinde hiçbir kültürde kabul gören anlayışlar değildir. Eğer nitelemek gerekirse “sapık, sapkın” gibi sıfatlar kullanılır.
Bu “veciz” paylaşımlar konusunda psikologlar, psikiyatri uzmanları, sosyal psikologlar ne gibi yorumlar yaparlar acaba? Bir gazete veya dergiyi yönetseydim eğer bu “veciz” ifadeleri yukarıda söylediğim uzmanlara sorar ve görüşlerini yayınlardım.
Bu “veciz” ifadelere ilaveten “9 yaşında kızla evlenmek caizdir” vb fetvalar verenler de var. Bu “fetvalar” da sosyal paylaşım sitelerinde yaygınlaştırılarak ülkemizin gerçek gündemi örtülmekte, insanlarımızın mesaileri adeta topraklanarak boşa çıkarılmaktadır. Yeter mi, yetmez… Türkiye’nin olmak veya olmamak mücadelesi verecek insanları arasına yapay husumet gübreleri serpilmektedir.
“Deli saçması” bile denmenin zor olduğu bu “veciz” sözleri ciddiye alanların ruh hâlini de sorardım psikolog, psikiyatri uzmanı ve sosyal psikologlara…
Ülkemizin gerçek gündeminde ise “çözüm süreci” denen ve terör örgütüne teslimiyetin sonuçları ise bütün dehşet ve vahşetiyle yaşanmaktadır.
Derler ya “Vara vara vardık bir karataşa” diye… İşte gerçek gündemden bir örnek…
“Urfa'nın 3 ilçesindeki "kritik" Emniyet Müdürlüklerinin kapatıldığını öğrendik. Urfa Valisi'nin şehrin "en kritik" ilçelerindeki Emniyet Müdürlüklerini kapatması şaşkınlık oluştururken, Kaymakamların haberi olmadan icraatın yapıldığı ileri sürülüyor. Söz konusu ilçelerde personelin merkeze çekilerek korumaların şubede görevlendirildiği belirtiliyor. YENİÇAĞ'a bilgi veren kaynak şunları söyledi;
‘Son dört yıldır sözde Amed-Botan (Diyarbakır/Hakkari) eyaletleriyle sözde Amanos (Hatay/İskenderun) eyaletlerini bir birine bağlamak için Urfa ve Harran bölgesini pilot bölge seçen PKK'nın bu özel çalışmasına karşın Valilik oluruyla 3 kritik ilçede Emniyet Müdürlüğü lağvedildi. Urfa merkeze bağlı Karaköprü, Haliliye ve Eyyübiye ilçe Emniyet Müdürlükleri kapatılarak personel merkeze çekildi. Bu Emniyet Müdürlükleri iki hafta önce Vali imzasıyla kapatılarak işlemlerine son verildi. Gerekçe olarak güvenlik zafiyeti ile buralarda çalışan personelin aktif olarak kullanılmadığı ifade edildi. Kaymakamlar, bilgilendirilmesi yapılmadan icra edilen bu işleme oldukça tepki gösterdi. 3 ilçe kaymakamı kendilerine sorulmadan yapılan bu işlem için toplantı yaptılar. Ama sonuç değişmedi.’
Toplum, internet üzerinden servis edilen sapkın ifadelerle oyalanırken gerçek gündemden sadece bir örnektir yukarda yaptığımız alıntı… Yazımızın başlığında ne demiştik? Bindik bir alamete… Umarım ki kıyamete gitmeyiz…