5 Haziran 2017 Pazartesi günü, bir önceki hafta boyunca “Havaalanı gereksiz diyen Çorum’a haksızlık ediyor”, “Yeter artık… Çorum’la oynamayın” ve “Kamuoyu oluşturulması siyasetçi için kolaylıktır” başlıklı yazılarımızın kamuoyunda gördüğü desteği manşete taşımıştık.

“Havaalanı Çorum’a neden çok görülüyor” başlığı altındaki değerlendirme yazımızı da şöyle noktalamıştık: “Şimdiye kadar ‘Merzifon varken Çorum’a havaalanı gereksiz’ diye düşünenlerin de, artık şapkalarını önlerine koyup, görüşlerini bir kez daha gözden geçirmelerinde yarar var. Zira, şu gök kubbenin altında, Allah kelâmı dışında ‘revize’ edilemeyecek hiçbir görüş, hiçbir söz yoktur.”

Yıllardır savunageldiğimiz görüşleri bir kez daha özetleyelim: Öncelikle, demiryolu ile havaalanı birbirinin alternatifi değil. Biz de, “Havaalanı yapılsın da demiryolu önemli değil” gibi bir görüşü asla savunuyor değiliz. Tersine, 1980’lerden beri Çorum’dan geçecek demiryolunun en sıkı takipçisi benim. Gazetemin arşivleri bunun en açık kanıtı. Bugün de “demiryolu”na “Çorumlu’nun asırlık özlemi” diye sımsıkı sarılıyorum.

Ama bir gerçek var ki, Çorum’dan geçecek hızlı tren ve yük taşımacılığı hatları, en az 2 milyar dolarlık bir yatırımı gerektiriyor ve öncelikler sıralamasında da ne yazık ki bir hayli altlarda. Şu anda etüt-proje çalışmaları devam ediyor olsa da, yakın zamanda gerçekleşecek gibi görünmüyor. Bizim yapabileceğimiz, demiryolu inşaatını mümkün olduğu kadar öne çekmeye çalışmak olabilir.

Havaalanı ise, 1990’larda başlanmış, inşaatı yarıda kalmış bir proje. Çorum’un 400 bin nüfuslu büyük bir kent olabilmesi, sanayileşme sürecini tamamlayabilmesi, yurt dışındaki insanlarına kolay geliş-gidiş fırsatı yaratabilmesi ve eşsiz tarih hazinelerini, hak ettiği ölçüde kültür turizmine açabilmesi için “olmazsa olmaz” bir yatırım. Hiç tartışmasız, vazgeçilmezimiz.

Kriterlerden bahsediliyor ya, bunların bazı “ayrıcalıklı” kentlere havaalanı yapabilmek için “uydurulmuş şeyler” olduğunu ben her fırsatta söylüyorum. Çünkü, hangi ortamda, nasıl ortaya atıldığını biliyorum. Haftada bir uçağı dolduramayacak küçücük kente havaalanı yapılması kriterlere “uygun”, ama 260 bin nüfuslu, dinamik, bölgenin sanayi merkezi Çorum’a “uygun değil” öyle mi? Siz onu benim külâhıma anlatın!..

Nitekim bu noktaya Ticaret ve Sanayi Odası da değindi. TSO’nun yazılı açıklamasında, aynen şöyle denildi: “Dönem dönem hava alanı yatırımlarına bakıldığında, Çorum hava alanı orta vadeli bir proje gibi görünse bile, sanayi ve ticaret potansiyeli ve bir çok kriter açısından bizden çok altta olan illere yatırım gittiği görülmektedir. Bu durum hakkaniyetle bağdaşmamaktadır.”

Geldiğimiz bu noktada, kim daha önce ne düşünüyordu, ne demişti diye de irdelemeden, Çorum olarak “beyaz bir sayfa” açmayı öneriyorum. Geçmişte Ticaret ve Sanayi Odası’nın belirli aralıklarla düzenlediği “Çorum Sorunları” toplantıları gibi, ciddi bir platformda, Çorum’un büyüme stratejisini ele alalım, ihtiyaçlarımızı, taleplerimizi, beklentilerimizi “konsensüs” içinde belirleyip, güçlü bir biçimde de Ankara’ya taşıyalım.

Ben bu konuyu değerlendirmeye ve çağrımı tekrarlamaya devam edeceğim. Çorum’u seven herkesin de, görüşlerini ortaya koymasını, katkısını esirgememesini bekliyorum.