İslam’ın da, İslamcığın da cıcığını çıkarttınız,

Allah belânızı versin!..

Ben çoğunuzun o eski mücahitlik günlerini bilirim,

O günlerde; ne nutuklar atar, ne fetvalar(!) verir; attı mı mangalda kül bırakmazdınız.

Gün bugün oldu; mücahitlik postunuzu çıkarıp, tümünüz müteahhit(!) oldunuz.

* * *

Müslüman’san eğer; hangi meşrepten, hangi mezhepten olursan ol, mutlaka doğru ve dürüst olmak zorundasın.

Siz, yıllar var ki,

Doğruluk şişesini taşa vurup, paramparça ettiniz.

Allah bin kere belânızı versin!

Namaz kılıyor, günde onlarca kez Allah'tan, kendinizi sırat-ı müstakime (doğru yola) kılavuzlamasını lisan ile niyaz ediyor ama gerçek hayatta tam tersini yapıyorsunuz.

Bre uğursuzlar!..

İslam'da devlet ve belediye bütçelerini hortumlamak var mıdır?

Rüşvet almak var mıdır?

Haram yemek var mıdır?

Kutsal Kitabımızı sallaya sallaya seçim propagandası yapmak var mıdır?

Her türlü emanete, hıyanet etmek var mıdır?

Yalan söylemek, iftira atmak, halkı aldatmak, kumpaslar düzenlemek var mıdır?

Arsa ve arazileri yapılaşmaya açarak, binalara fazla kat çıkma izni sağlayarak, haram komisyonlar almak var mıdır?

Kaçak yapılaşma, kaçak yapı yapmak var mıdır?

İhalelere fesat karıştırmak var mıdır?

Haram yollarla süper zengin olmak var mıdır?

Ne kadar kutsal değer varsa; onları paraya, menfaate, itibara, şöhrete alet ettiniz.

Tüyü bitmedik yetimlerin haklarını, har vurup, harman savuruyorsunuz.

Allahın evine bile lüks araç konvoylarıyla, yüzlerce koruma ordularıyla gidiyorsunuz.

Bu ne lüks, bu ne tantana, bu ne debdebe?

Ayıptır ve günahtır.

Bu havanız kime, niye?

Kimi kandırıyor, kimi aldatıyorsunuz!

* * *

Size beddua ediyorum.

Allah belanızı versin!.

İki yakanız bir araya gelmesin!..

Haram servetlerinizi huzur içinde yiyemeyin emi!..

Müslümanların yüzünü kara çıkarttınız...

Başınız belâdan kurtulmasın.

Allah topunuzun birden belasını versin.

* * *

Yukarıdaki yazı, Milli Gazete Köşe Yazarı Mehmet Şevket Eygi’ye ait.

2012 yılında kaleme almış ve yayımlamış.
Ve sağ olsun, (dünü görmüş dün için; bugünü o günler görmüş bugün için) söylenecek ne varsa da söylemiş.

Bize sadece “âmin” demek düşüyor.

Âmin…

Ağzına, yüreğine sağlık Eygi Hocam.

Yazarın Notu.

Eygi Hocam’ın yüksek hoşgörüsüne sığınarak küçük bir iki ekleme de ben yapmak istiyorum.

İslamiyet adına fetva veren siz sözde vaizler(!), siz sözde hocalar(!); İslam’da cinsellikten başka konu yok mu? Yahu biraz da ahlaktan, haktan, hukuktan, yalandan, riyadan, hırsızlıktan, yolsuzluktan, kul hakkından söz edin.

İslamiyet’te, dağı, taşı, denizi, gölü, nehirleri, parkları, ormanları, caddeleri, sokakları kirleterek; çevre kirliliğine yol açmak var mıdır?

Yüzlerce yılda oluşan ormanları yaka yaka, tıraşlaya tıraşlaya tesis(!) yapmak var mıdır?

Tesisiniz(!), oteliniz(!) batsın!

Ben de ileniyorum (beddua ediyorum) size.

Allah belanızı versin!

Kazandığınız her bir kuruş yüzünüze, gözünüze dursun; haram olsun…