Bu bayram kurban bayramı. Çocuklarımız, gençlerimiz, askerlerimiz teröre kurban edilmesin. Kardeşçe bir bayram geçirelim. Daha da ötesi bayramın getireceği bu dostluk ve kardeşlik bozulmasın, hep sürsün. Böyle bir temennide bulunurken bile içimiz sızlıyor. Alışılagelmiş trafik terörümüz zaten yakamızı hiç bırakmıyor. Kim bilir bu bayram nice canları kaybedeceğiz? İyi de zaten yeterince acımız var. Üstüne bir de kardeş kavgası niye oluyor.
Geçenlerde bir yakınımla ilgili bir konu konuşuldu. İki çocuğu Doğu'da asker ve askeri personel olan bu yakınım tüm akraba, eş dosttan ricada bulunmuş. Allah aşkına ne olur! Beni ve bizim evi gece belli bir saatten sonra aramayın. Çünkü gelen telefonun çocuklarından birisinin acı haberi olacağı kaygısı artık takıntı haline gelmiş. Diyelim ki, gece yarısı bir telefon geldi. Normal bir telefon. Ama, sen gel babaya anaya haber anlat. Tansiyonlar tavan yapıyor. Bir daha uyuyabilirsen uyu.
*
Ülkemiz, milli ve manevi değerlerimizin son beş on yıldaki kadar içinin boşaltıldığı bir dönem yaşamadı. Şimdi de Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelini kaldıralım, yerine bir bardak dikelim. Ne güzel akıl, ne güzel proje. Biz yüzyılın herkesçe kabul edilen lideri sandığımız Atatürk, bakın ne duruma düşürülüyor.
Bizim milli ve yerli değerlerimiz nedir Allah aşkına!...
*
Tüm bu olumsuzluklara rağmen içinizdeki sevgiyi, sıcaklığı kaybetmeyin. Kardeşçe, dostça bir bayram geçirelim.
Herkese mutlu bayramlar....