1980’li yıllarda yenidünya düzeninin propagandasının yapıldığını, o dönemde “2000’li yıllarda dünyada tek kutuplu, tek merkezli bir devlet kurulacak” denildiği kaydeden Kılıç, “O devlet Kudüs merkezli olacak veya Kuzey Atlantik merkezli olacaktı. Bu devleti kurabilmek için bir sürü güç merkezi, güç odağı devletler küçük küçük parçalara ayrılacaktı. Orda insanlar katledilecek, oranın enerjisi tüketilecek köleliğe hazır hale getirilecekti. Plan buydu. Plan uygulandı mı uygulandı. Bir Yugoslavya’dan 7 tane devlet çıktı. Bugün Bosna’da 30 kadına 1 erkek düşüyor, bir nesil katledildi. Erkek çocuklar katledildi. Libya, Cezayir mahvedildi 40-50 yıl kendisine gelemez. 11 milyonluk Irak’ta Amerikan işgalinden sonra 2,5 milyon sivil öldü, bir soykırım da orda devam ediyor. Suriye, burnumuzun dibindeki bir ülke iç kargaşadan kaçanlar Akdeniz’de ve Ege’de devletler tarafından botları batırılarak imha ediliyor ‘bize gelmesinler’ diye. Ebetteki biliyorduk sıra Türkiye’ye gelecek. Planların içerisinde ebetteki Türkiye de vardı. Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti 80’lerin başında batıda o yoğun propagandalar yapılırken, sesiz sedasız konferans yapmadı, kitap çıkarmadı ama bir afiş astı. O afişle yurdun dört bir yanını döşedi. O afişin üzerinde şöyle diyordu: ‘Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar 21. yüzyıl Türk asrı olacak.’ Dünya kendi planlarını yaparken, benim devletim de kendi planını, kendi programı sessizce dünyaya karşı propaganda olarak ilan ediyordu. Ama onlar önemsemediler çünkü çok güçlülerdi, içimizden 150 yıldır hain devşiriyorlardı, gizli teşekküller kurmuşlardı, her gün birini üzerimize sürüyorlardı. DEAŞ, TİKKO, PKK gibi hainleri devletimin ve vatanımın üzerine sürüyorlardı. Emrettikleri makurtlaştırdıkları insanlıktan uzak hale getirdikleri hainleri üzerimize sürüyorlardı” dedi.
Milletimin vergisiyle bu vatanı korumak için satın alınan tankı, topu, uçağı yine milletin üzerine çevirdiklerini kaydeden Vali Kılıç, konuşmasında şunları söyledi:
“Hesaplar masa üzerinde mükemmeldi. Toplum mühendisleri aylarca iyi çalışmışlardı. Bir iğne deliği kadar boşluk bırakmamışlardı. Ama birden dünyada olmayan bir şey, tarihin yazmadığı bir şey, akıllara gelmeyen bir şey, idrak edilemeyen bir şey oldu. Yumruklarıyla ayağında terlik ile pijamayla milyonlar sokağa dökülmüş, top mermilerinin üzerine, helikopterlerin üzerine, tankların üzerine koşuyorlardı. Böyle bir şey yoktu olmamıştı, hayal edilmemişti planların bir tarafına konulmamıştı 79 milyon oyunu bozdu. Gerçi onların Çanakkale’deki yedikleri tokat halen canlarını acıtıyordu onun farkındalardı. Halen Dumlupınar, halen Sakarya, halen İnönü’de yedikleri tokadı hatırlıyorlardı. Ama o zaman elinde silahlı 15’lik Mehmetçik, 15 yaşındaki çocuk, firkateynlerin bir canavar haline getirdikleri medeniyet ürünü savaş canavarlarının üzerine koşuyordu. Hazırlıklıydı kısa bir eğitim almıştı. Ummuyorlardı, bir anda milyonların sokağa döküleceğini.” (Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim