1-FELSEFE DİYARINDAN HİKMET YURDUNA BİLGELİK HİKÂYELERİ HAZIRLAYAN CEVDET KILIÇ / İNSAN KİTAP

Bazen bir hikmetli söz, hikâye, hatıra, fıkra, fabl insanın hayatını, düşünce ufkunu, zihniyetini ve her şeyini alt üst edecek güçte şok etkisi yapar.

Felsefe’nin ve Hikmet’in evrenselliği burada yatar.

1-KEMİK FARKI: Büyük İskender Diyojen’i üst üste yığılmış insan kemikleri arasında bir şey ararken görür. “Ne arıyorsunuz ?” diye sorar. “Babanızın kemiklerini!” diye cevaplar Diyojen; “Ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu bir türlü ayırt edemiyorum” der.

2-ADALET: Sokrates’e “Bu dünyayı ayakta tutan şey nedir?” diye sorarlar. Sokrates “Bu dünya adaletle ayakta durur. Zulüm geldiği zaman o devletin varlığı düşünülemez.” diye cevap verir.

3-FALEROS’LU DEMETRİOS’UN GENÇLERE NASİHATİ

Demetrios gençlere şu nasihatte bulunuyordu. Üç kimseye mutlaka saygılı olunuz. a) Kendi evinizde İken, ailenize, b) Sokakta iken, gelip geçenlere..

c) Yalnızken, kendinize…

4-FAZİLETİN RENGİ: Utancından yüzü kızaran bir delikanlıya Diyojen şöyle demişti. “Aferin, işte faziletin rengi budur.”

5-GÖRDÜĞÜNÜ BİLMEK, BİLDİĞİNİ GÖRMEK :

Devrinin önde gelen mutasavvıflarından Ebu Said ile İbn Sina, bir eve çekilerek üç gün ilmi konularda münakaşa ve müzakere ederler. Toplantıdan çıkan Ebu Said’e “İbn Sina’yı nasıl buldunuz?” derler. Ebu Said, “Benim keşf ve ilhamla gördüğümü o biliyor” demiş. İbn Sina’ya, Ebu Said sorulunca, “Benim bildiğimi o görüyor” demiş.

2-TÜRK EDEBİYATINDA HİCİV VE MİZAH (ÖMER ÖZCAN-İNKILAP YAYINEVİ)

Başucu kitabım “Türk Edebiyatında Hiciv ve Mizah’ın” yazarı Ömer Özcan 1924 Malatya Yeşilhisar doğumludur. İlkokul, Ortaokul ve liseyi Malatya’da okuyan Ömer Özcan, yüksek öğrenimini Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı. Bursa Işıklar Askeri Lisesi ve İstanbul Kuleli Askeri Lisesinde edebiyat öğretmenliği yaptı.

Hiciv ve mizahı seviyorsanız, mutlaka bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Karacaoğlan, gönül ne ister bizden, / Hiç gitmiyor gönül gelinden kızdan,

Günde beş yüz sarım gelse faizden, / Dünyada tükenmez mal ister gönül…

Serdâri (19.y.y) Şarkışla’lıdır. Bir kolu dirseğinden kesik olduğu için Çolak Hacı diye bilinir.

Zenginin sözüne beliğ diyorlar / Fukara söylese deli diyorlar.

Zamane şeyhine veli diyorlar, / Gittikçe çoğalır delimiz bizim.

Sevr anlaşmasını imzalayan Dr. Rıza Tevfik Bölükbaşı (1869-1949)

Nar-ı cehennemi önüme serme, / Günahımı döküp kaygılar verme,

Kitapta yerini bana gösterme, / Ben pek o yazıyı seçemem hocam!

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın Sevr anlaşmasını imzalamasına çok kızan Yahya Kemal Beyatlı onu şu meşhur dörtlüğüyle hicveder.

Kızmasın kimse Rıza Tevfik’e / Sevr’i imzalamaya gitti diye,

Çünkü idam olunan mahkûmun / Çektirirler ipini Çingeneye…

Aziz Nesin (1915-1995) İstanbul’da doğdu. Kuleli Askeri lisesini ve Kara Harp Okulunu bitirdi. Askerlikten ayrıldıktan sonra gazeteciğe başladı.

Evrende nice sır varsa, / Hepsinden vermiştir haber,

Kuran’ı yorumlayıp da / Dincilerimiz böyle der.

Bilinmez ne hikmetse / Hep batılı icat eder,

Bir yandan atomu çözer, / Bir yandan uzaya gider,

Bizde nurlu kitap varken, / Niçin karanlıktır kader?

Acep islâm uyuklarken / Kuran mı okur kâfirler?

Akıl defterimde son üç yıldır çok sevdiğim Baaddin esprilerinin sayısı bini geçti. Umarım sizler de beğeniyorsunuzdur.

BAADDİN ESPRİLERİ

1-Eğer bir ülkenin kendi insanlarını aldatan bir medyası varsa, o ülkenin başka düşmana ihtiyacı yoktur.

2-İyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır.

3-Istıraptan doğdular şiirlerim acıdır, / Mısralarımda elem ilhamın kırbacıdır.

Genç yaşında hastalıklarla boğuşarak 26 yaşında acılar içinde ölen hemşehrim Mazlum Kenan Köstekçi’nin bu beyti yüreğimi yakar, ruhumu ağlatır. (Çorum 1910-1936)

4-Adam soruyor, “Rusya’ya giderken neden hanımını yanında götürmüyorsun?” Sen Çorum’a giderken yanında leblebi götürüyor musun?

5-Ruh eşimi aradım ama bulamadım. Demek ki, eşsiz bir ruhum var.

3 Haziran 2020