Uzman fotografçıya

Gökyüzünde uydular, sokaklarda, işyerlerinde, apartmanlarda görülen, görünmeyen kameralar, böcek adı verilen görüntü kaydeden cihazlar dur durak bilmeden çalışıyor.
Sadece bunlar mı? Cep telefonları, fotograf makineleri, bilmediğimiz, adını duymadığımız araçlarla fotograf çekimi kamera kaydı yapılabiliyor.
Konumuzun dışında kalmış olsa da ceviz ağaçları fotograf çekiyormuş. Konunun uzmanları ceviz ağacının gövdesindeki desenlerden on yıllar içindeki doğa olaylarını yorumlayabiliyormuş.
Saniyenin bilmem kaç binde biri bir sürede fotograf çekimi yapılabiliyor. Sayısal f. makineleri bu kadar kısa süre içinde çekim için gereken tüm ayarları yapıp fotografları birden çok formatta kayıt yapabiliyor. Ara vermeden saniyede üç, bazılarında daha fazla fotograf çekimi yapılabiliyor.
Çekilen fotograflar benzer süreler içinde internet ortamında paylaşılabiliyor. Fotografımı çeker misin; Fa… de paylaşacağım. Her attığı adımı cep telefonuyla kayıt edip benzer ortamlarda paylaşanların sayısı az değil. Fotograf çekimine benzer bir hızda tüketim toplumu olduk. Üretmeye gerek yok, nasıl olsa Çinliler bizim için üretiyor!
Çektiğimiz fotografları, görüntüleri paylaşmamızın binde biri kadar yiyeceklerimizi, kullanmayıp çöpe attıklarımızı, birazcık ta olsa insan olmamızı sağlayan değerleri paylaşmış olsak neleri kaybederiz?
Bilen bilir; kadı kızının bile ufak tefek kusurları varmış. Söylentiye göre kadı kızının bir gözü kör, bir ayağı topal, sırtı kambur olması gibi çeşitli kusurları varmış. Her zaman iyimser gözle bakan insanlarımız karşılaştığı sorunlar karşısında işi tatlıya bağlar: bu kadar kusur kadı kızında da olur!
Yeni adıyla bilişim sektörünün de kusurları var. Getirdiği sayısız kolaylıkların yanında elbette götürdükleri var. Saniyeden çok kısa bir sürede bütün çalışmalarımız kayıp edilebiliyor. Bin bir yolla bulaşan virüsler, büyük çaplı sıkıntılara yol açabiliyor. Ne kadar doğru onu bilemiyorum ama bilgisayarınızın fişi elektrik prizine takılı olduğunda size ait bütün bilgilerin kopyası başkalarının eline geçebiliyormuş.
Çektiğim fotografların bir kısmını moda olan bir deyimle sanal ortamda paylaştım. Bana yol gösterecek eleştirilerin, önerilerin yanı sıra övgüler de aldım. Baba mesleğinin bakırcılık olduğunu söyleyen bir hemşerimizle bu ortamda tanıştık. Fotografa karşı ilgisi vardı. Kendisinin çektiğini düşündüğüm fotograflar var. Sahiplendiği fotograflar arasında benim çektiğim Kalaycı Recep ustanın bir fotografı vardı.
Fotografını çektiğim ustamız, sağlık sorunları nedeniyle mesleğini bırakmak zorunda kalmıştı. Benim çektiğim fotografı sahiplenen hemşerimizi uyardım. Özür dilemesini beklerken bana rest çekti: “Sanal ortamda paylaştığın fotograf artık senin değildir.”
Bir insanın baba mesleği bakırcılık olabilir. Bu gerekçeden dolayı başkalarının çektiği fotografları sahiplenmesi doğru değildir. Bakırcılıkla kalaycılık aynı meslek olmadığını bilmesi gerekir. Bu kadar küçük bir ayrıntıyı bilmeyen hemşerimizin bakırcı babasının adını bakırcılar arastasında duyan yok.
Hemşerimiz babasının bakırcı olduğunu iddia edebilir. Bu konuyu kendisiyle tartışacak değilim. Haddim olmayarak kendisine bir öneride bulunacağım: Araştırma yapmaya devam etsin. Ustalarımızın mesleğini konu edinen fotografları çekip ödül alan fotograf sanatçısı dostlarımız var. Onların çektiği fotografları sahiplenirse daha kazançlı çıkar.
Laf aramızda benim çektiğim sıradan bir fotograf.