Fransız Pierre de Ronsard (1524-1585) Sonnet’inde ne güzel söylemiş;

Zaman geçiyor sultanım, geçiyor zaman,

Zaman değil geçen, en güzel çağı ömrün;

O büyük dalga bizi de alacak bir gün.

Göçüp gittiğimiz gün biz de bu dünyadan,

Unutulur sevdiğimiz, sevildiğimiz,

Sevmeye bakın geçmeden güzelliğiniz…

1-Eğer son birkaç yılda önemli bir fikrinizi değiştirip yenisini edinmediyseniz hemen nabzınızı kontrol edin, ölmüş olabilirsiniz.

2-Bazılarını sevmek gömleğin tüm düğmelerini yanlış iliklemek gibi. Hata yaptığını sonuna gelmeden anlayamıyorsun.

3-Baaddin diyor ki; “Dinsel eğitimle kalkınma olmaz, bilimsel eğitimle kalkınma olur. On dokuz yıldır şunu öğrenemediniz gitti!

4-ne güzeldi. Kadınlar utanır, erkekler kıskanırdı. Şimdi Mecnun küpeli, Leyla şüpheli.

5-Bu erkekler zaten bir şeyi tek seferde anlasalardı, maçtan sonra birde özetini izlemezlerdi.

6-Bir kadına “işim var” deyip ne işiniz olduğunu söylemezseniz, tebrikler, artık bir işiniz daha oldu.

7-Amacınız Atatürk’ü unutturmaksa, ampulün ışığı güneşi kapatmaya yetmez. Bilin istedim.

8-100 Trakya’lıya “Ne yapıyorsun?” diye sorduk. 100 kişiden de “Na yapayın baya, sen ne yapıyon?” cevabını aldık. Kimse ne yaptığını söylemedi baya…

9-Herkes Facebook’ta ve sosyal medyadaki gibi kibar, romantik ve iyi kalpli ise, bu dışardaki yamyamlar kim lan?

10-25 bin kitap uzaya yollanmış. İsrail firması Spacell’in yüz milyon dolar bağışla inşa edip aya gönderdiği uzay aracına “İnsanlık Hafızası” yüklenmiş. Çamaşır makinası büyüklüğündeki araçta diske 25 bin kitap, İnternet Ansiklopedisi Vikipedi’nin bir kopyası, ve dünya dillerini öğrenmenin yollarını anlatan dökümanlar bulunuyormuş. Otuz milyon sayfalık uzay kütüphanesinin amacı insanlığın bilgi birikimimin kaybolmamasıymış.

11-2.5 milyon GB kapasiteli 100 milyar hücre 15 milyar nöronla günde 24 saat, haftada 7 gün, yılda 52 hafta çalışır, ta ki sahibi bir tarikata girene kadar.

12-Çanakkale destanı, “Komutanım benim tüfek bozulmuş, tetik basmıyor” diyen askere, komutan tarafından “Tüfek sağlam oğlum, senin parmağın kopmuş” denilen bir kahramanlığın destanıdır.

13-Alış veriş merkezi denilen AVM’ler tam bir tüketici tapınağıdır.

14-Kebapçıya, “Abi Urfa ile Adana arasında ne fark var?” dedim. “300 Km.” dedi. Sustum lahmacun söyledim, yiyorum.

15-Yaşlı bir şarkıcı, “Arada sırada aklıma geliyor” diyor. Bu yaşta aklına geldiğine dua et. Babaannem senin yaşındayken Kenan Evren’i kocası sanıyordu!

16-Hükümet Erzurum’a bir yazı göndermiş. “Kışın soğuk geçeceği anlaşılıyor. Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu “bildirin demiş. Erzurum’lu bir köy muhtarı da hemen Ankara’ya cevap yazmış. “Yakıtımız pohtur, kod numarası yohtur, stokumuz çoktur.”

17-Şüphe yalnızlığı seven bir bitkidir. Şüphe eden kendisiyle başbaşa kaldığında bu bitki büyüyerek, giderek kök salar.

18-Adam hapiste geçirdiği 12 yıldan sonra kaçmayı başardı. Eve geldiğinde karısı “Kaçış haberini dokuz saat önce TV’den duydum, dokuz saattir nerdeydin, kiminle ve ne halt yiyordun?” diye çıkışınca, adam polisi aradı ve tekrar teslim oldu.

Yıllar önce yazdığım bir dörtlükte tekâmül sevdamı şöyle dile getirmiştim.

Yağarım buhar olur tüterim topraklarda,

Üşürüm dua olur titrerim yapraklarda,

Varlığımdan soyunup kemâle ermek için,

Sema yapar dönerim, yanarım şafaklarda…(Mehmet Özata)

17 Kasım 2021