Sosyal medyada hit olmuş.

Uzmanlar, boz ayılarla insanlar arasında pek çok benzerlik saptamışlar.

Bilim dünyası büyük bir şaşkınlık içinde imiş.

Pek çok üniversitede tez konusu yapılan bu benzerlikler; insanlara, çok ilginç geliyor; insanlar, boz ayı görmek için hayvanat bahçelerine akın ediyorlarmış.

Bilim dünyası gibi insanlar da şaşkınlık içindelermiş.

Oysa ben, hiç şaşırmadım.

Tam aksine bilim insanlarının saptadıkları benzerliklere şaşırmalarına, şaşırdım.

Yıllardır yazar dururum; insan görünümlü bu ayılar, günün 24 saati, Alanya Caddelerini (ve de ülkemin tüm yerleşim birimlerinin cadde ve sokaklarını); egzozlarını özel olarak deldirdikleri ya da özel patlayıcı aparatlar monte ettikleri motosikletleriyle; hasta var, uyuyan insanlar/bebeler var demeden inim inim inletirler.

Nesli tükenmekte olan hayvanlar statüsüne alındıkları için olsa gerek; bu ayılara, hiçbir kolluk gücü de müdahale etmez!

Hiçbir makam ya da kurum, bu ayıcıkları(!) disipline etmeye yanaşmaz.

Yeter ki başlarında kask olsun.

Başlarında kask varsa, diledikleri desibelde gürültü çıkararak, seyir halindeki araçları güç durumda bırakacak şekilde sağlayıp, sollayarak seyrüsefer etmeleri umursanmaz.

Ve bütün bunlar, yıllardır; bu toplumun, bu toplumu yönetenlerin(!), bu konuda görevli olanların gözlerinin önünde olur.

Ama hiç kimse müdahale etmez.

Müdahale edilmediği için de; bu tür olaylar katlanarak artar gider.

Neyse…

Biz yine bilim insanlarının, “ayılarla insanlar arasında saptadıkları benzerliklere” dönelim.

Bilim insanlarının görüp, saptadıklarına göre;

* Bu ayılar, insanlar gibi ayağa kalkabilirlermiş meğer.

* İnsanlar gibi tabanlarına basarak yürüyebilirlermiş.

* Yavrularını insanlar gibi tutarak, kucaklayarak emzirirlermiş.

* Kimi insanlar gibi boz ayılar da haklarında kanıtlanmış hiçbir suç olmadan demir parmaklıklar arkasına konulurlarmış!

* Ve insanlar gibi boz ayılar da et, meyve ve bal yerlermiş.

* * *

Ammaaa….

Bunca benzerliğe rağmen; insanlara hiç benzemeyen özellikleri de varmış, bu ayıların.

Örneğin, rüşvet yemezlermiş.

Örneğin kul hakkı, yetim hakkı da yemezlermiş.

Örneğin, biz insanlar gibi çevre katliamları yapmaz, ormanları yakmaz, çevrelerini kirletmezlermiş.

Dahası kan davası ve kin de gütmezlermiş.

Gürültüden ve gürültü yapandan çok rahatsız olur; gürültüye anında tepki verirlermiş. (Demek bu konuda ben yanılıyor, altlarındaki iki tekerlekli nakil aracını, “gürültü aracına” çevirip, kullananlara ayı demekle; ayılara haksızlık ediyormuşum.)

Ve…

Ve ayılar, küçüklerini taciz etmezler, onlara tecavüze de yeltenmezlermiş.

Artık nasıl ayılarsa…