TEKRAR İSTANBUL’A VE 1935 YILINA GELELİM

Şahsen benim anladığım kadarı ile 1935 yılındayetkililer, müze olması için kendisi muazzam bir müze olan Ayasofya’yı seçmekle doğru yapmışlar. Fatih Sultan Mehmet’in kazıyıp atmadığı yani yok etmediği duvar mozaiklerini ve resimlerini titizlikle kazıyıp açığa çıkarıp Avrupa’yı bu müzeyi gezmeye celbetmek gayet normal ve isabetli bir karardır. Şimdi herkesin gözünden kaçan daha önemli bir noktaya geldik. Tarihi gerçeğin ta kendisidir. Buyurun dikkatle okuyun lütfen!

&

Yazımız içinde sık sık 15-20 yıl süren savaşları, şehitleri ve gazileri andık. Tamam, şehitlerimiz ahrete intikâl etmiş cennet-i âlâ’ya lâyık atalarımızdır. Ancak bu şahadet şerbetini içen atalarımızın hepsi erkek ve genel nüfusun %70 şi, Erkek nüfusun %90 nı. Yani bu ne demek oluyor?

Aşağıda listesini verdim, orada göreceksiniz Türkiye’nin her ilinde erkek nüfus gazisi, sakatı ve şehidi derken %90 kırılmış demek, tarlada, bağda, bahçede çalışacak erkek gücü yok demek. Lütfen zahmet edip düşünün. O zaman traktör yok, döver biçer yok, patoz yok. Bitti mi hayır? Mektep ve medreselerde ders verecek bilim insanı hoca da yok. Çoğu şehit olmuş. Atatürk Almanya’dan her seviyede profesör, mühendis ve bilim adamı getiriyor. Hastanelerde çalışacak doktor yok, doktor getiriyor. Memlekette hekim, hâkim, memur yok. Camilerde vaaz verecek vaiz, namaz kıldıracak imam, ezan okuyacak müezzin yok. Tüm camilerin cemaati yok.

Mekteplerde sanat tarihi ve arkeoloji dersleri yok. Hocası da yok, kitabı da yok. Cadde ve bulvar kültürümüz yok çünkü padişah ve cumhurbaşkanları dışında kimsede otomobil yok.

(Haşiye;Bu arada hatırlatayım. Otomobilden önce kullanılan PAYTON (fayton) İtalyan; potin(fotin) Fransız icadıdır. Bazıları kendimizi küçümsüyoruz. Avrupalıyı övüyoruz diye bu tür ifadeleri kabul etmiyorlar. Onlar etmiyorlar ben de istemiyorum ama meydanda olan hakikati de inkâr edemeyiz. 500 senedir müspet ilimde, tıpta, fende ve teknolojide yapılan 50 000 tane icat ve keşiften kaç tanesi Türk ve İslam dünyasına aittir? Sanatta, kültürde, felsefe ve sosyolojide İslam dünyasının ortaya koyduğu ne var? Türkoloji diye bir ilmi bile Avrupa’dan aldık.)

Otomobil Türkiye’de cumhuriyetle çoğaldı ve halka indi. Otomobil ile cadde, bulvar ve trafik işaretleri gündeme geldi. Trafik kurallarını kim biliyor kim koyacak? Yakın bir zamana kadar trafik levhalarımızda “DUR” tabelası İngilizce idi. Hatırlayın “STOP” yazardı. İstanbul Radyosu ilk açıldığında radyoda çalınacak bir tek TÜRKÇE PLAK yoktu. Konsoloslukları gezip plak topladılar. Bu yüzdendir ki yıllarca Türk radyolarında ara müzikler, fon müzikleri, tiyatro ve film müzikleri tamamen AVRUPAÎ idi. İlk defa 1975 veya 76 da Türkiye Radyo ve televizyonlarında, YAYKUR dersleri verilirken bütün müzikler klasik Türk müziği idi.

Türkiye muasır medeniyet sevisine çıkmanın gayretinde. Daha yapacak çok iş var. Atatürk başkanlında ki TBMM Avrupa’dan şehir ve çevre mühendisi getiriyor. Üniversite kuruluyor. Sümeroloji, Hititoloji. Arkeoloji profesörleri hepsi Avrupalı. (Derkenar: Köy Enstitülerini de bu mânâda değerlendirin. Eğitim ilkokuldan başlar diyoruz ama 1930 lu yıllarda köylerde okul yok, öğretmen yok, kitap da yok. Şiddetle ve acilen her yerde İLKOKUL olması lazım. Köy enstitüleri projesi bu mânada bir mucize gerçekleştiriyordu.)

Netice-i kelâm:

Türk Milleti ve Türkiye yeni bir heyecanla ve şevkle yenidünya ile entegre olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’de yetkililer durmadan yeni, yeni hamleler yapıyor. Her yıl onlarca yeni müessese açılıyor. Elbette müze de açılacaktı. Cemaati %80 azalmış, imamı müezzini şehit olmuş, zaten kendisi hazır müze olan AYASOFYA CAMİİNİ zamanın TBMM, müzeye çeviriyor. Bunun mânâsı aynı zamandakoruma altına alınması demektir. Yoksa anında hırsızlar soyar soğana çevirirlerdi. Sümela’nın başına gelenler Ayasofya’nın da başına gelebilirdi.

Bunun neresi yanlış? Bunun neresi esaret? Bunun neresinde zincir var ki kırmaya çalışıyorsunuz?

(Sürecek)