1930 LU YILLARIN ÖZELLİĞİ ;

Türkiye’nin ve Türk Milletinin (Cumhuriyetten sonra Osmanlı ifadesinin, halkın siyasi tanımının, vatandaşlık isminin yerini TÜRK Milleti tanımı almıştır. Nasıl ki Osmanlı ve Osmanlı tebaası denince kırk tane ırk seksen tane mezhep hepsi Osmanlı idiyse Türkiye Cumhuriyetinde; TÜRK MİLLETİ İFADESİ halkın ülkesel siyasi tanımını olmuştur. Tebaa yerine vatandaş denmiştir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya Türk Milleti tanımı tek bir ırk ve din mensubunu değil, aynı Osmanlıdaki gibi bu ülkede yaşayan Müslim ve gayrimüslim herkesi kapsayan bir aidiyet, mensubiyet tanımıdır.

BİRİNCİ ÖNCELİK MUASIR MEDENİYET SEVİYESİNİ YAKALAMAK İDİ

Türkiye’yi süratle geri kalmış ülke durumundan çıkarmak lazımdı. Her alanda yatırım yapılması lazımdı ve hepsi de acildi. Acil ve şiddetle paraya ihtiyaç var. Cami ve kilise bol. Savaş yüzünden Müslüman nüfus kırılmış camilere cemaat yok. Camilerde görevli imam yok. Kiliselerde de aynı durumda. Ermeniler Ruslarla işbirliği yapmış, isyan, ihanet ve cinayet suçlusu; savaşlar bitince hatta bitmeden kaçmışlar. Rumlar, Yunan ile işbirliği yapmış, isyan, ihanet ve cinayet suçlusu; savaşlar bitince onlar da kaçmışlar.

Yani kiliseler de cemaatsiz ve papazsız kalmış. Yapılacak en iyi hareket bunları müzeye çevirmek ve ülkeye para kazandırmak. Daha mantıklı daha akıllıca bir çözüm var mı?

-&-

Binaenaleyh bu kritik ve zor günler rağmen ülke yöneticilerinin hepsi bu duruma yoğunlaşmış. Bunun içinFransa’dan şehir düzenlemesi yapmak üzere çevre mühendisleri getirtildi. Almanya’dan birçok üniversite hocası, akademisyenler geldi. İsveç’ten hukuk profesörleri getirtildi. Tıp profesörleri getirtildi. Sümeroloji ve Hititoloji uzmanları getirtildi. SÜMERBANK, ETİBANK, ZİRAAT BANKASI rast gele konmuş isimler değildir. Yeni ve modern bir ordu tesis etmekiçin İtalyan generaller getirtildi. Yine Almanya’dan demiryolu uzmanları geldi. Ödeyecek para yoktu. Ne yaptı devlet yöneticileri? Demiryolu boyunca 5 km sağdan, 5 km soldan tarlaları 49 sene ekin, biçin, maden çıkarsa sizin dedi. ‘(diye biliyorum?)

1935 yılında açılan Ayasofya müzesi, 1945 yılında Müze olan KARİYE KİLİSESİ ülkeye turizm geliri sağlamıştır. Ki o tarihlerde Türkiye’de turizm hiç gelişmemişti.Osmanlıda zaten yoktu. Türkiye’de turizm 1980’den sonra 8.Cumhurbaşkanı TURGUT ÖZAL ile canlandı. Futbolumuz da Özal ile sıçrama yaptı.1980’DEN EVVEL turist diye ”hippi”leri bilirdik. Bütün eşyası sırtında ki çantasında, çoğunlukla otostop yaparak gezen tek veya çift dolaşan baldırı çıplak gençler idi. Saç baş darmadağınık. Otelde yatmazlar, parklarda yatarlardı. Yani ülkeye para bırakan turistler değillerdi. Biz onlara bitli turist derdik.

&

Görüyorsunuz ki Türkiye’nin kalkınma çabaları hâlâ devam ediyor. Çok şükür birçok şeyleri yapıyoruz. Bazı şeyleri Avrupa’dan daha iyi yapıyoruz. Şimdi de silâha ağırlık verdik. Tank, top, tüfek, uçak, helikopter, gemi, drone, fırtına obüsleri …, gibi pek çok silahı kendimiz yapıyoruz. Süratle iyiye ve ileriye gidiyoruz. Gurur duymalı ve destek vermeliyiz.

Küçüksu Kasrı

(SÜRECEK)