Yüce Gazi Mustafa Kemal'in 28 Ekim 1923 günü, "Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz." demesiyle başlayan büyük olayın 96'ıncı yılını daha coşkulu bir şekilde kutladığımızı söyleyebiliriz. Cenab-ı Allah bu tür kutlamaları ülkemize her zaman nasip eylesin inşallah.

Zaten, Cumhuriyet "Hayat demek, yükselmeye kanat demek!" diyerek başladık ve yükseldik.

Fakat cumhuriyet ve 1935 yılında çıkarılan soyadı kanunundan sonra ATATÜRK soyadı alacak olan Gazi Mustafa Kemal'in ülkemize kazandırdığı değerleri yaşayarak faydalandıkları halde minnet duymayı bilmeyen sayıları azımsanmayacak oranda büyük bir Güruh var.

Son olarak elime geçen ileti onları aydınlatmaya yeter mi? Bilemiyorum.

Bu iletiyi okuyunca "Atatürk'ü yabancılara anlattırmak daha etkin olur mu?" diye düşünmeye başladım.

Birlikte okuyup karar vermeye ne dersiniz?

"BİLİYOR MUYDUNUZ!

Atatürk`ün dünyada "başöğretmen" sıfatlı tek lider olduğunu...

Bir geometri kitabı yazdığını...

Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasının bizzat Mustafa Kemal olduğunu...

Norveç`de "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduğunu. ''Atatürk'' çiçeği'nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını...

Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu...

''Mimber'' adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini...

Kurtuluş Savaşı'nda rütbe alan bir çok kadın askerlerimizin olduğu, dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu, Üsteğmen Kara Fatma'nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış olduğunu...

Bir röportajda “Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda "Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse düşünürüz" dediğini ve bunun üzerine BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu....

1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini...

1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini...

1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" yazdığını...

2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; ''Milenyumun hiç şüphe yoktur ki; tek devlet adamı Mustafa Kemal ATATÜRK' tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış, tek liderdir' denildiğini...

2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr.Johns`un önerisinin "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk'ü örnek alsın yeter" olduğunu...

2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerin den "Atatürk" resimlerinin kaldırılmasının istendiğini...

BİLİYOR MUYDUNUZ!!!

*

İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler...

Trene binerler ve kompartımana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri: "Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde; niye böylesiniz" der. "Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım", der.

Yaveri:

"Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik" der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir: "Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyuması".

ATAMIZ SAYESİNDE NE KADAR RAHAT UYUYORUZ Kİ; HÃLA UYANAMADIK?"

Bunları okuyunca Atatürk'ün dehasını yabancıların daha iyi anladığını düşünmeye başladım.

En güzel günler sizlerin olsun.

*

NOT : YAZIMI KALEME ALDIĞIM SIRALARDA YAKIN AKRABAMIZ 19. DÖNEM ÇORUM MİLLETVEKİLİ, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANLARINDAN ATEŞ AMİKLİOĞLU'NUN VEFAT HABERİNİ DERİN BİR ÜZÜNTÜ İLE ÖĞRENDİM. ÜLKEMİZE SAĞLAMIŞ OLDUĞU OLUMLU HİZMETLERİNDEN DOLAYI KENDİSİNE MÜTEŞEKKİRİM. KENDİSİNE ALLAH'TAN RAHMET, EŞİNE VE ÇOCUKLARINA SABIR VE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM.