Geçen gün TV' de bir spiker soruyordu, aşk mı, para mı diye! Programa katılanların ekseriyeti para diyordu.
Oysa ikisi beraber olmalıdır, tek başına ikisi de verimli olmaz.
Bunun yanında ikisi de olsa huzur, sağlık, sıhhat bunların yanında olmazsa o zaman yine de iyi bir yaşantı olacağını söyleyemeyiz.
İnsan yaşlanınca para öne geçer. Bu devrede paraya daha çok ihtiyaç vardır. Aşk duyguları soğur.
Para yoksa, yaşlılık ta kapıyı çalmışsa ve bakacak kimsen de yoksa durum daha da zorlaşır.
İnsan yaşlanınca hastalıklar çoğalır, duygular körelir.

YAŞ 60 OLUNCA

Çocuk kalmayı beceremedim
İstemedim ama büyüdüm
Gençliğim elimden uçtu da gitti
Baktım, ihtiyarlık çaldı kapıyı.

İhtiyarlık durdurulamayan bir hastalık
Ağrıyla, sızıyla iyiyse arkadaşlık
İhtiyarlıkta yerinde ise sağlık
Bu en büyük bahtiyarlık.

Gencim diyorum kimse inanmıyor
Alnımda mı yazılı ihtiyarlığım?
Göğsümde sanki yafta asılı
Kocaman adamlar diyor, emmi dayı!

Ben ihtiyarım demesem de,
Rüyalarım bile kocamış
Ağaçlar görüyorum kurumuş
Tarlalar görüyorum buğdayı biçilmiş
Ebemi görüyorum beli bükülmüş.


Dişlerim kesmiyor her şeyi
Ağzımın tadı yok eskisi gibi
Baharın yeşili uçuk gibi
Yazların bile tadı yok eskisi gibi.


Bir kaç gün sonra TV'de başka bir kanalda, başka bir spiker, insanların, 40 yerinden öpülür, insanların 40 çeşit öpülen yeri vardır diyordu.
Örnek te verdi, başarıda alından, para için bilhassa bayramlarda elden öpülür. Gurbette olanlar da elden öperler diyerek.
Bizim kültürümüzde de el öpmek saygı ifadesidir. Atalarımız, el öpmekle dudak aşınmaz demişlerdir
******
Huzuru icat edenler huzursuzluğu da icat ederler. Huzursuzluk durumdan memnun olmayanlar için icat edilir.

Saygı ve sevgilerimle.