4 Aralık Pazar akşamı Klasik Türk musikisinin kalbi İstanbul’da Yeditepe Üniversitesinde attı. Üniversitenin İnan Kıraç salonunu dolduran 1100 müzikseverin nefeslerini tutarak izledikleri dev konserden dinleyenler kadar biz söyleyenler de büyük keyif aldık.

Aşiyan koromuz artık Kültür Bakanlığı Devlet korosuyla mukayese edilir hale geldi.

Zekâi Dede ve romantik dönem şarkılarından oluşan dev konseri Şef kanuni Sadık Kavas yönetti. Handan Kavas sundu. Münip Utandı ve kızı Merve Utandı konuk sanatçı olarak sahne aldılar.

Zekâi Dede Efendi (1825-1897) Klasik dönemin son bestekârlarındandır.

Zekâi Dede’nin klâsik repertuarın zamanımıza aktarılmasında katkısı çoktur.

Zekâi Dede’nin 177 dindışı eserinin notası, 3 cild halinde oğlu Ahmed Irsoy ile talebesi Dr. Suphi Ezgi tarafından yayınlanmıştır. 5 Mevlevi âyini ile bazı dinî parçaları da gene bu iki zât ile Raûf Yektâ ve Ali Rıfat Çağatay tarafından yayınlanmıştır.

Kemâni Ali Ağa’nın Şehnaz Buselik Peşreviyle başlayan konserde, Zekâi Dede’nin Şehnaz Buselik, Hisar Buselik, Neva ve Hüseyni Aşiran şarkılarını okuduk.

Korodan sonra sahne alan Aşiyanın billur sesli solistleri; Pınar Dürmüş, Hızır Okutucu, Fatmagül Varol, Mustafa Salar, Beste Güneş, Ufuk Özgen, Neslihan Küçüktürk, Şeyda Okur, Handan Kavas, Aşiyan’ın Dede Efendisi Teoman Arcak, Gürcan Özdemir ve Tuğba Esra Bozkurt hocamız Rast, Hicaz, Uşşak, Nihavent, Tahir ve Kürdilihicazkâr makamında klasik şarkıları çok güzel yorumlayarak müzikseverlerin gönül tellerini titrettiler.

Daha sonra sahne alan Münip Utandı, Asdik Ağanın Muhayyer Kürdi peşrevinden sonra, Nikoos Ağanın Muhayyer Kürdi şarkısı, “Varmı hacet söyleyin ey gültenim / Ben kulunum sen efendimsin benim, sözleri Erzurum’lu Emrah’a ait  Sadettin Kaynak’ın çok sevdiğim Muhayyer kürdi şarkısı,

Yine bahar oldu, coştu yüreğim / Akar bozbulanık selli dereler

Sıla derdi, vatan derdi, yar derdi / İflâh etmez bu dert beni yareler”

Merve Utandı;  Sadettin Kaynak’ın Muhayye Kürdi şarkısı;

Gönlüm özledikçe görürdüm hele / Lacivert kanatlı kumru olsaydım.

Selahattin İçli’nin Muhayyer Kürdi şarkısı; Ayrılık var çıkan falda,

Münip Utandı ve Merve Utandı birlikte ;

Şekip Ayhan Özışık’ın Muhayyer Kürdi şarkısı, Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı / Vazgeç söyleme artık hatırlatma mazideki aşkımızı ve

Alaeddin Yavaşca’nın Muhayyer Kürdi şarkısı “Sevgi deli gönülden gönüle bir akıştır” adlı şarkıları okuyarak müzikseverler tarafından ayakta alkışlandılar.

2000’li yıllarda bir Cumartesi günü Anadolu Yakası Müzisyenler derneğinde Şekip Ayhan Özışık’ın “Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı adlı şarkıyı koroyla birlikte okurken, yanımda oturan yaşlı bir bey halden hale girince, “ hayırdır beyefendi, bu şarkının sizde acı bir hatırası var galiba, halden hâle girdiniz?” dedim. Yaşlı bey, “sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, ben Edip Kayhan Özışık, bu şarkıyı kardeşim Şekip’le beraber besteledik” deyince, hemen ayağa kalkarak elini öptüm ve harika bir şarkı yapmışsınız efendim, her söylediğimde bende bir başka âleme göçerim” dedim.

Musiki insanların ruhuna hitap eder. İnsan ruhen geliştikçe ve tekâmül ettikçe seslerdeki ritmi, musikiyi ve güzelliği daha iyi anlar ve kavrar. Müzik zevki insanın ruhen tekâmülünün de bir göstergesidir. Musiki bir ilâhi aşktır.

“Aşk beni ârif etti, / İnceltti zârif etti, / Ben aşkı bilmezdim, / Aşk beni tarif etti” diyen Mevlana gibi, musiki aşkı da beni ârif ediyor, beni zârif ediyor, beni tarif ediyor.  

Asumanda melekler söyleşirken Sâbâ’dan,

Ney sesiyle uyandım ilâhi bir rüyadan,

Hayırdır,” kimler şarkılar söylüyor sema’dan?

Dediler “musikinin mabedi Aşiyan’dan…. (Mehmet Özata)