KADIN

Bütün kadınları kutluyorum ben

Erkeğin evinin süsüdür kadın

Kadınlara çiçek topluyorum ben

Ozanın türküsü sesidir kadın

Büyüğü anamdır, küçüğü bacım

Ölünceye kadar sana muhtacım

Senin şefkatine sevgine açım

Bence insanların hasıdır kadın

Yıldız olup gecelere sığandır

Güneş olup ufkumuza doğandır

Rahmet olup tarlamıza yağandır

Bence insanların hasıdır kadın

Ev içinde kadın çeker çileyi

Sevgide şefkatte bilmez hileyi

Sarılır kucaklar hep aileyi

Ocağı sobayı ısıtır kadın

Aşık Borani’yi ışıt diyom ben

Kadın pir-i mügan mürşit diyom ben

Kadınla erkeğe eşit diyom ben

Daima dünyanın asıdır kadın

Âşık Borani mesajını maksadını kitaplarının kapağında anlatmıştır. İçi kabının şerhidir.

İlk kitabının isminin “Elinde Gül Olsun Dilinde Türkü”, ikinci kitabının isminin “İnsan’a Yolculuk” olması Boranî’nin insan sevgisinin en güzel tezahürüdür. Üçüncü kitabı “Fadime’ye Mektuplar” herkesin kendi Fadime’sine nasıl kutsal bir sevgi göstermesi gerektiğini şırıl şırıl akan bir pınar gibi anlatmaktadır. Dördüncü Kitabı ADEMİN AYNASI daha mânidardır. Âdem yani hazreti insan Allah’ın en mükemmel surette yarattığı tecellisidir. İnsan natık-ı Kur’an (konuşan Kur’an) dır. Zaten ilham kaynaklarını kitabının sayfalarına serpmiştir.

5. sayfada Hoca Ahmet YESEVÎ; “Sevgisiz insanlar şeytan kavmindendir”

7.sayfada Mevlâna;

“İnsanlar ayrı kaplarda su gibidir. Kapları ortadan kaldırırsanız hiçbirini ayırt edemezsiniz”

9.sayfada yine Mevlâna;

“İnsan fikir ve düşünceden ibarettir. Gülü düşünen gül olur, dikeni düşünen diken”

14.sayfada Hz.Muhammed;“İnsan ve Kur’an ana karında ikiz gibidir”

15.sayfada yine Peygamber Efendimizden; “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız”

19.sayfada, Hacı Bektaş Veli;

“Okunacak en büyük kitap insandır”, diyerek ADEM AYNASININ sırrını ve İNSANA YOLCUĞUN şifrelerini veriyorlar.

“Aşk Sevenin Sevdiğinde Yok Olmasıdır” diyen BORANİ, Yunus Emrelerin, Kaygusuz Abdalların, Kul Himmetlerin, Seyyid Nesimilerin, Piran hazeratının ve ehlibeytin izinden giden bir mutasavvuf ozanımızdır.

KALEM YETİŞMİYOR

İki sene rahatsızlandı ve eline kalem alamadı. Sonra sıhhatine kavuştu. Tekrar yazmaya başladı. Hem de öyle başladı ki; Bir gün ziyaretine gittiğimde, “Elim içimden gelenlere yetişmiyor; kalem elime yetişmiyor, ilham şelale gibi içime akıyor” demişti.

Hâlâ bazı sağlık sorunları olsa da Borani Baba durmadan yazan bir deryadır. Böylesine gönlü geniş engin bir derya olduğu içindir ki; sadece Türkiye değil tüm dünya insanlarını ırk, dil, din, mezhep, tarikat bölge ve cinsiyet ayırımı yapmadan Allah’ın kulu ve insan olarak görüp hepsini sevgiyle kucaklar.

Şiirlerinin şiirsel etkinliği, edebî sanat yönünden tahlilini yapacak edebiyat bilgim yok. Borani’nin sanatsal ve edebî yönünü tez yapacak akademisyenlere bırakıp şiirlerinin içine girip gezelim biraz.

SEVGİ VAR

(Birbirinizi sevmedikçe iman edemezsiniz.

İman etmedikçe cennete giremezsiniz.

Hz.Muhammed (S.A.V)

Sevgisiz yaşamak olur mu dostum?

Muhabbetin temelinde sevgi var.

Sevenler hiç mahrum kalır mı dostum?

Kerametin temelinde sevgi var.

Sevgi gönüllerin cilası süsü

İnsanı sevenler olur mu asi

Sevmek insanlığın ilk vazifesi

Her milletin temelinde sevgi var

İnsan dört varlıktır ama bir vücut

Hadis tasdik etti ayette sücut

İyilik kötülük insanda mevcut

Merhametin temelinde sevgi var

Borani mecliste güzel söz ara

Sevgiye güzele sarıl gez ara

Ölünce yalınız girme mezara

Ol cennetin temelinde sevgi var

GİDİYOR TOPRAK

İnsanoğlu bilinçsizce vurdukça

Boşu boşuna gidiyor toprak

Yağmur rüzgâr fırsatın buldukça

Taşına taşına gidiyor toprak

İnsanın gönlüne korku düşmüyor

Çevresi kirlenmiş derde düşmüyor

Kızılırmak kırat gibi kişniyor

Eşine eşine gidiyor toprak

Çağdaşlık uygarlık geri kaldıkça

Fabrika durmadan zehir saldıkça

Üzerinden örtüsünü aldıkça

Aşına aşına gidiyor toprak

Aşık Borani’yim işte biz buyuz

İster şehirli de isterse köyüz

Çıkmadıkça yasa olur uyuz

Kaşına kaşına gidiyor toprak

HİÇ GELME BU MEYDANA

(Aslı 11 kıtadır)

Rahmanı bırakıp şeytan izinde

Gezdiyisen bu meydana hiç gelme

Manası yok ayıp dolu sözünde

Yazdıyısan bu meydana hiç gelme

Aşkla yemediysen elest aşını

Yaza çeviremen gönül kışını

Fili bırak karıncanın başını

Ezdiyisen bu meydana hiç gelme

Ananın karnında bir maya suyu

Eğer insansan değiştir huyu

Kendi nefsin için ellere kuyu

Kazdıyısan bu meydana hiç gelme

Yanmıyorsa onun gönül feneri

Kimse sevmez ikrarından döneni

Beline bağlanan edep kemeri

Çözdüyüsen bu meydana hiç gelme

Girip günaha deme eyvah, keşke

Yıkma gönlünde ki o güzel köşkü

Gönül defterinden sevgiyi aşkı

Çizdiyisen bu meydana hiç gelme

Sevgisiz geçtiyse o günler ayıp

İnsanın ömrüne yazılıp kayıp

Nefsin şerriyle şeytana uyup

Azdıyısan bu meydana hiç gelme

Helalden olmalı insanın payı

Haram lokmayınan sürme safayı

Aklı fikri atıp sen o kafayı

Yozduyusan bu meydana hiç gelme

Aşık Boraniyem bağrım yaralı

Böyle bizim yolumuzun kuralı

Bir gün ırakılı bir gün biralı

Sızdıyısan bu meydana hiç gelme

(8 Temmuz 2020)

SON SÖZ

Aşık Borani hakkında buraya kadar yazdığım her satırın, her kelimenin içinde görünmeyen bir el vardı.

O gizli el, Anadolu bozkırının Fadimesi, Aşık Borani’nin değerli eşi, dünya ahiret bacım Sevim Hanım’ın elidir.