Yüce Allah kullarına sayamayacakları kadar nimetler ihsan etmiştir. Bu nimetlerin en önemlilerinden birisi, belki de en önemlisi “evlat” nimetidir. Mutlu bir ailede çocukların konumu çok önemlidir. Çocuk demek bir aile, hele ana-baba için büyük bir sorumluluktur. Çocukların beslenmesi, büyütülmesinin yanında, onların edebi öğretimi ve eğitiminde en önemli yer ailedir.

Çocuk sevgiyi, saygıyı, ilk bilgi ve görgüyü, dürüstlüğü, hatta din, iman, vatan, millet, devlet sevgisi de ilk önce aileden yani deneyimli anne ve babasından alır. Aile de çocukların maddi gereksinimlerini gidermenin yanında manevi, ruhi ihtiyaçları da çok önemlidir. Aile de anne ve baba çocuklar için en önemli birer model, taklit edilecek örneklerdir. Onun için çocukların hayata hazırlanmaları, yetiştirilmeleri her ana ve babanın birinci derecede emeli ve işi olmalıdır. Bilgi ve beceri ile donanımlı olmayan babalar evlatlarına ne verebilirler.

Kötü alışkanlıkları olan, içki-sigara kullanan ve bunları çocuklarının gözü önünde yapan bir veli çocuğuna kötü örnek oluyor demektir. Fiziki ve ahlaki zaafları olan bir ebeveynin yavrularım, sakın sigara içmeyin demesi, yalancı bir babanın yavrularım asla yalan söylemeyin demesi, çocuklarının nazarında hiçbir kıymet ifade etmez. Çünkü o yavrular, baba madem ki bu işler kötü de siz niye yapıyorsunuz demezler mi?

*

Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed SAV. “Bir baba evladına güzel ahlaktan daha değerli bir miras bırakamaz. Haylaz bir evlada dünyayı miras bıraksan hepsini yer bitirir. Ama sağlam bir karaktere sahip, ahlaklı, edepli, büyüğünü-küçüğünü bilir, kültürlü bir ahlak bırakmışsan, o evlat asla yolunu şaşırmaz. Görgülü ve bilgili bir aile çocuğu olduğunu herkese gösterir. Ana ve babasına dua eder ve ettirir. Kötü evlat ana babasına lanet, iyi evlat da rahmet okutturur. İşte bunlar ana babanın evladını yetiştirmesine bağlıdır. Yani çocuk terbiyesi eğitimi ve öğretimi babanın ağır sorumluluğundadır. Çocukları dünyaya getirmek her ana babanın en kolay işidir. Ama onları asrın ilim, fen, teknoloji ile bilgileri manevi ahlak ve faziletli olmalarını temin etmek ise er kişinin işidir.

*

Çocuklar kamera gibidirler. Ailede ve sokakta her gördüklerini anında resmederler. Onun için onlara iyi örnek olmak ebeveynin en önemli görevidir. İyi bir nesil; saygın aile büyüklerinin çabaları ile sağlanabilir. Çocukların ilk mektebi önce aileleridir. Çocuk bütün yaşam bilgilerini ilk önce ailesinden, ilk öğretmenleri anne ve babasından alır ve bu bilgiler kişilerin zihnine mermere yazılan yazılar gibi silinmez. Ömür boyu insanı etkiler. Onun için özellikle erkek çocukları için babalar, kız çocukları için de anneler daha çok ön plana çıkmaktadır.

*

İnsanlar beden ve ruh ikilisinden oluşur ki birisi olmayınca diğeri de olmaz. Ruh olmasa beden, ceset denir. Beden ruhun kalıbıdır. Beden olmasa ruhun da bir önemi yoktur. Bedenin gıdası maddi, ruhun gıdası da manevidir. Çocuklarımızı en güzel gıdalarla beslemek, en güzel elbiselerle giydirmek önemlidir elbet ama, esas olan ruhunu tatmindir. O da ancak coşkulu sevgi, şefkat, merhamet, ilgi, alaka ile mümkündür. Evlatlarınızı altın köşklerde yaşatsanız eğer sevgi, saygı, edep, haya, görgü gibi manevi gıdaları verememişseniz evladınıza dünyayı miras olarak bıraksanız sıfırdır.

Hayat bunun acı örnekleri ve tecrübeleri ile sabittir. Misal; bir kişinin babası ölüyor. Çocuğu, oğlu, kızı, örneği Amerika’da, Avusturalya’da. Babasının ölümüne gelemiyor. Cenaze birkaç gün bekletiliyor. Yine gelen yok. Bu baba evlatlarına 100 trilyon mal bırakıyor. Kendisine trilyonları bırakan öz babasının cenazesine gelmeyen evladı, bir sene sonra gelip, mirası alıp gidiyor. Bir meslek icabı, bu olay gibi olayları çok gördük. Şimdi burada suç kimde? Trilyonları miras olarak evlatlarına bırakan babada mı, yoksa evladında mı? Kesin ve net cevap, suç babanındır. Çünkü oğluna dünyasını verdi. Ama ruhunu aç bıraktı. Onun için R.SAV. buyururlar ki; “Dünya malı olmazsa olmazdır. Ama asla amaç değil, araçtır, sebeptir. Ama ahlak, fazilet, edep, kültür, bilgi, din, iman ise amacımızdır. Size önemli bir öğüt vereyim mi? “Hiç kimse çocuklarına güzel ahlaktan, sevgi ve saygıdan daha değerli bir miras bırakamaz.” Hayırlı evlat malı neylesin. Çünkü onu her zaman elde edebilir. Hayırsız evlat da malı neylesin. Çünkü; çünkü onun kıymetini bilmez. Emeksiz kazancın bereketi olmaz.

*

Ana-baba-evlat ilişkilerindeki en önemli hususlardan birisi de çocuklar arasındaki adalettir. Gerek maddi ve gerekse sevgi şefkat gibi manevi olsun eğer çocuklarımız arasında eşit davranmazsak haksız adaletsiz ve hatta ayırımcı zalim durumuna düşeriz. Elbetteki çocuklarımızın bize olan davranışları bizi etkiler. Kim kime yakın ve ilgili ise o da ona fazla ilgi duyarlar. Bu tabidir. Çocuklarımızın babalara olan farklı ilgileri bizleri onlara karşı farklı davranmaya sevk etmemek daima adaletli olmamızı engellememelidir. Çünkü bu kul hakkı, evlat hakkıdır.

Netice: Bizler babalar, ebeveynler olarak çocuklarımızın önce babası, hamisi, koruyucusu, yani her şeyi olmak durumundayız. Allah cümlemize hayırlı iş, hayırlı aş, hayırlı eş, hayırlı evlat, hayırlı devlet, hayırlı millet versin. Özellikle de hayırsız evlat eline bırakmasın.

Bir baba 10 çocuğunu yetiştirir, insan içine katar da, 10 çocuk bir babasına, bir anasına bakamaz. Böyle olmasaydı kimsesiz ve güçsüzler yurtları dolup taşar mıydı?