TAKVA, BİLİM, CÖMERTLİK VE İYİLİK
CEHENNEM ATEŞİNİ SÖNDÜRECEK SU

“Herkes cehenneme ateşini kendi götürür”
R.SAV. Sahihi Müslimde (sağlam hadis kitabıdır) bu olayı anlatıyor: Hastayı ziyaret ediyor. Hastayı bir deri bir kemik görüyor. O adama “Allah’a bir duada mı bulundun, ondan bir şey mi istedin” diye sordu. “Evet ya Resulallah ‘yarabbi bana ahirette azap edeceksen cezamı bu dünyada ver’ diye dua etmiştim” dedi. “Sübhanallah, insanın cürmü ne ki, azabı ilahiyeye kimin takatı yeter? Yarabbi bize dünyada da ahirette de güzellikler ver deseydin ya. Bizi ahiret azabından, ateşinden koru yarabbi demene ne mani oldu?” diye ikaz etti.
Mevlana hazretleri R.SAV.in ağzından şu açıklamayı yapıyor: Yarın mahşerde müminler diyeceklerdir ki, “Ey melekler cehennem umumun müşterek bir yolu değil miydi? Mümin de kafir de o cehennemden geçecekti. Halbuki biz bu yolda ateş ve duman görmedik. İşte cennet emniyet makamı. O korkunç cehennem nerede?” Melek onlara diyecek ki; “Falan yerden geçerken yeşil bir bahçe görmüştünüz ya. İşte orası cehennemdi.”
“Nasıl olur, cehennemi ateş ve azap yeri olarak biliriz.”
Melek, “Cehenneme ateşi herkes kendi getiriyor. Ateş, dünya ırmağından ahiret cehennemi ateş denizine akıyor” diyecek. Ve Ulu Allah Meryem Suresi 71-72. ayette:
“Veinminküm illa varidüha-köne Ala rabbike hatmen makdiyyan. Sümme nünecciyyellezinettegav ve nezeruz zalimine fiyha cisiyyan” Yani, “Ey insanlar, sizlerden hiç kimse yoktur ki o cehenneme uğramasın. Ya Muhammed bu uğrayış rabbince verilmiş bir hükümdür. Sonra mümin ve mütteki olanlara kurtuluş vereceğiz. Zalimleri dizleri üstüne çökmüş oldukları halde bırakacağız” buyuruyor.
Ayetlerde bildirildiği gibi, cehenneme herkes uğrayacak ama müminlerin nuru cehennem ateşini söndürecek. Bunun için müminler cehennemin üzerinden –sırattan- geçtiklerinin farkında olmayacaklar. Fakat zalim ve kafirler ise cehennem üstündeki sırattan geçemeyip cehenneme düşeceklerdir. Cabir D. Abdullah R.A. bu hadisi R.SAV.den bildirmiştir. Müminler cennete girince bunu birbirlerine soracaklar ve öğreneceklerdir. Tefsiri medarikte; ateş te diğer varlıklar gibi yaratıktır. Allah’ın iradesine bağlıdır. Allah yok demezse yakamaz. Nemrut Hz. İbrahim’i ateşe atmış. Allah ateşe; “Kulna ya naru küni berden ve selamen ala İbrahim” yani; Biz azimüssan ateşe İbrahim’i yakma dedik ve İbrahim’e selamet ol buyurduk. Ateş deryası içinde İbrahim’i güllük gülüstanlık bahçe yaptık, buyuruyor.
Mevlana hazretleri, dünyadaki; gazap, öfke, zulüm, haksızlık, şehvet, şöhret, hırs, cehennemde ateşe dönüşecek. Bunun karşısında takva, bilim, yumuşak huyluluk, cömertlik, bütün iyilikler, o korkunç cehennemin ateşini söndüren suyu olacaktır. Çünkü iyiliğin karşılığı iyiliktir. “Hel cezaül ihsani illelihsanü” Rahman 60. ayet. Yani cennet iyiliğin karşılığıdır.
Burada yeri gelmişken, “Pehlülü Birdane” (kimisi Harun Reşit’in kardeşi, kimisi de ona öğüt veren meczup veli derler), bir gün Pehlül’ün komşusu Pehlül’den ateş istemiş. (Eskiden kibrit, çakmak gibi vasıtalar yoktu. Komşular birbirlerinden ocak yakmak için ateş isterlerdi) Pehlül “Bende yok, gideyim bulayım” demiş. Gitmiş gelmemiş. Ne kadar zaman sonra gelmiş, eli boş, ateş yok. Komşusu sormuş, niye elinde ateş yok. Niçin böyle geç kaldın. Pehlül cevap vermiş; “Diğer komşularda da bulamadım. Ateşin kaynağı cehennem dedim. Oraya gittim. Onun için geç geldim.”
“İyi de hani ateş?”
“Cehennemde ateş bulamadım. Cehennem meleği (Zebani) cehenneme ateşi herkes kendi getiriyor. Cehennem ateş yeridir doğru ama, burada kimsenin ateşi kimseyi yakmaz. Komşun buraya ateş göndermemiş. Onun için burada ateşi yok” diyor.
Durumu öğrenen Pehlül’ün komşusu ateş bulamadığı için üzülürken, kendisinin cehennemde ateşi olmadığına da sevinmiştir.
Bu bir fıkradır. Ama ayet ve hadislere tıpa tıp uygundur. Ne demişler, ne verirsen elinle o gider seninle. Ne ekersen onu biçersin. Buğday eken arpa biçemez. Bunlar hep doğru ifadelerdir.
SÜRECEK