2. İbadetçi genç. Nefsini yenip ibadete düşkün olan gençler.
3. Kalbi camide kalan musalli. Namaza düşkün olanlar.
4.Birbirlerini Allah için sevenler, dostlar.
5. Kendisine yakınlık isteyen kadına karşı nefsini koruyan genç erkekler.
6.Sağ elinin verdiğini sol eli duymayan hayır sahipleri.
7.Gizli yerlerde halktan uzak, hakla beraber olan, Allah için gözyaşı döken mütteki müminler. (Bu hadis sahih bir hadistir)
Gazneli Mahmut’a “namus nedir” demişler. “Halka eşit davranmak adil olmaktır. Milletin namusu hakanın namusudur” karşılığını vermiş. İslam Türk tarihine baktığımızda, adil hükümdarların adil yönetimini görebiliriz. Mesela; Sultan Sencer. Bu hakan Selçuklu hakanıdır. Hicri 521. M.S. 1143 tarihinde muhteşem bir ordu ile Talkan şehrine girerken, halk orduyu seyre çıkmış. Yollara dökülmüşler. Fakir bir çocuk da yolun kıyısındaki en yüksek tepesine çıkmış, oraya oturmuş geriden bakınca tavus kuşu gibi görünüyormuş. Ama o çocuk askerlerin geçişini oradan seyrediyormuş. Sultan Sencer ava aşk derecesinde bağlı bir usta avcı imiş. Yakınındaki mabeynine şu tepedeki nedir, bir kuşa benziyor diye konuşmuş. Bir kuş olduğuna kanaat getirerek okunu tepeye doğrultmuş. Kuş sandığı çocuğu hedefleyip keskin nişancılığı ile çocuğa okunu atmış.
Zavallı çocuk vurulup tepeden yuvarlanarak yola düşüyor. Bakıyorlar ki, zavallı çocuk gül gibi solmuş. Koca hakan Sultan Sencer, üzüntüsünden hastalanıyor.
Hataen olan bu olayın iki telafisi vardır. Çocuğun ana ve babasını huzura alıp onlara “Ben bunu bilerek yapmadım. Çocuğun bedeli, diyeti, kan bedeli olarak bir torba altını alabilirsin. İstersen şu da benim kıldan ince kılıncım. İşte boynum. Uçurarak kısas yaparsın” der. Çocuğun ebeveyni, ana-babası Sultanın bu adilane davranışına cevaben “Sizi öldürürsek belki hak yerine gelir, ama bizim kalbimizi soğutmaz. Allah dilerse ölen çocuğumuza bedel daha iyisini verebilir. Böyle ümidimiz vardır. Ama sizin gibi adil, cömert, mert bir hakan her zaman yetişmez. Halkın huzurunu kendi menfaatimize tercih ederiz ve sizi bağışlıyoruz” diyorlar. Diyeti tercih ediyorlar. Hakanın ellerini çözüyorlar. Ölümden dönüyor. Sonra bu anlayışlı kişiyi adil olmak şartıyla fethettiği Talkan şehrine vali tayin ediyor.
Selçuklu hakanlarından ecdadımızın yöneticilerinden Melikşah ve oğlu Alpaslan’ın da buna benzer adalet örnekleri vardır. Toplumu bozmanın en kolay yolu, o toplumun yöneticilerini bozmaktır ki, toplum çabuk bozulur. Toplum zulüme boyun eğerse, sürünür. Adaleti temin ederse payidar olur. Zaten ayette de bu gerçeği şöyle ifade ediyor: “Bir millet kendini bozup zulme düşmedikçe, Allah o toplumu bozmaz. Sizler neye layıksanız, ona göre yönetilirsiniz.”
Adaletle ilgili söylenmiş güzel sözler:
“Allah her işte adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder” Nayi 90.
“Hiç şüphesiz ki Allah sizin emanetleri ehline vermenizi ister (ki adil olsunlar diye)” Nisa 58
“Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutan hakimler olun.” Maide 8.
“Ey iman edenler, ananız, babanız, akrabalarınız ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa doğruluktan (adaletten) haktan ayrılmayın.” Nisa 135.
“Ey Davut yeryüzünde hükmederken adaletten ayrılma.” Sad 26.
“Adalet yeryüzünde Allah’ın terazisidir.” Hz. Ebubekir.
“Adalet mülkün temelidir. Eladlü es asül mülk.” Hz. Ömer R.A.
“Dünya dört direk üzerine kurulu bir ev gibidir. Alimin ilmi, hükümdarın adaleti, salihin ibadeti, cömertlerin sehaveti.”
“Adalet, herkese layıkı kadar olan hakkını vermektir.” Gustavleban
“Adalet, hava, su ve güneş gibidir, onsuz yaşanmaz.” Mirebeau.
SÜRECEK