Hasetin üçüncü sebebi: Allah’ın kader ve kazasına razı olmamaktan gelir? Sırf Bahıl cimrilikten kaynaklanır.
İnsanların varlıkları, makamları, nimetleri ne kadar yüce, çok olursa hasetçileri de o kadar çok olur. Onun için R.SAV. “Bir nimete sahip olursanız, onu açığa vurmayın. Hele de nimet elinize geçinceye kadar herkesten gizleyin. Çünkü her nimetin mutlaka bir hasetçisi bulunur” buyurmuştur.
HASETİN AFETLERİ
Haset bir ahlaki hastalıktır. Tedavisi çok zordur. Ama mümkündür.. Eğer tedavi edilmezse, insanın manevi ve maddi hayatını mahveder. Belaya sokar. İnsanın yaşantısını zehir eder. Bu iş bir ahlaki hastalık olduğuna göre, tedavisi de ahlakidir ve İslamidir. Allah’a sığınmak ondan yardım dilemek ve hasetten kurtulmak için çalışmakla mümkündür.
Haset, insanı dünyada huzursuz ettiği gibi, ahirette de güzel amellerini yakıp kül eden bir kötü huydur.
R.SAV. efendimiz bir hadis-i şeriflerinde; “Nasıl ki ateş odunu yakıp kül ettiği gibi, haset de güzel amellerinizin sevaplarını yok edip bitirir” buyurmuştur. (Ebu Huseyre R.dan) bildirilmiştir ki, R.SAV. buyurdu ki, “Birbirinize haset etmeyin, istememezlik yapmayın, birbirinizden yüz çevirmeyin, birbirinizden ayrılmayın, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Hepiniz Adem’den Adem ise topraktandır” buyuruyor.
Yine, R.SAV.e hizmet eden, onunla en çok beraber olan sahabeyi kiramdan olan Enes R.A. bildiriliyor. “Bir gün otururken topluluğa hitaben ‘şimdi buraya bir kişi gelecek, ona iyi bakın, o cennetliktir’ buyurdu. Bu olay 3 gün peşpeşe aynen devam etti. Sahabeden Abdullah B.Amr. Bu adamı cennetlik eden ameli nedir acaba bileyim düşüncesiyle ona misafir oldu. Üç gün onu izledi. Farklı bir hal göremedi. Oradan ayrılırken adama olayı anlattı. O mübarek kişi, R.SAV. ne söylemişse doğrudur. Sen bende farklı bir ibadet görmediğin için merak ettin. Beni cennete ulaştıran amel olsa olsa şudur; Ben bana emredileni yapar, men edileni terk ederim. Ancak iyi bil ki; hiç kimseye kalbimde kin, haset, fesat, desise, hile beslemem. Allah’ın verdiğine kanaat eder, şükrederim. Özellikle de kalbimde hiç kimseye karşı haset yoktur dedi. Bunun üzerine, Abdullah b. Amr. İşte sizi cennete götüren amel bu olsa gerektir dedi.”
Peygamber hariç her insanda az çok haset bulunur. Kiminde aşırı, kimisinde sönük ateş gibidir. Nasıl ki her odunun alevi aynı değildir, çıranın ateşi, alevi daha çoktur, bu gerçeği şu sözleri ile dile getiriyor: “Üç huy vardır ki, insanlar bunlardan tam olarak kurtulamaz. Çok azınız kurtulabilirsiniz. Bu huylar;
1.Uğursuzluk: Bir şeyi uğursuz sayma. (Şu kimse uğursuz karşıma çıktı, işim rast gelmedi gibi)
2.Tahn: Başkası hakkında kesin emare, işaret olmadığı halde, bu adam bunu yapmıştır, yapar gibi.
3.Haset: Çekememezlik, istememezlik.
Bunlar geçmiş ümmetlerin hastalığıdır. Size de sirayet etti bu hastalık, usturanın sakalı traş ettiği gibi kişinin dininin, kemalatını kazıtır. Bu da hasettir, buyurdular.
Ve yine, iman etmedikçe, mümin olamazsınız. Birbirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi seveceğiniz bir ameli haber vereyim mi? “Efşüsselame beyneküm” Birbirinize çokça selam verin. Selamı yaygınlaştırın.
İnsanların en kötüsü, sevmeyenlerdir. Sevmeyenler, sevilmezler. Haset edenlerin kurduğu tuzaklara kendileri tutulur. Hasetçilerin kazdıkları kuyuya kendileri düşerler.
SÜRECEK