Akla göre ateş yakıcıdır. Ama nakil, vahiy ateşin Allah’ın emri ile hareket ettiğini bildiriyor. Biz de bunu ve bunun gibi binlerce olayı görüyor ve duyuyoruz. Anlatılmak istenen iş budur. Mesnevi şarihi-büyük alim Tahirül Mevlevi böyle olayları görüp seyrettiğini anlatıyor.
Hakkı Bilal, rahmetullahi aleyh’den dinlemiştim. Hocası Arif Efendiyi (alim zahit, hafız, müttaki bir kişi imiş) ziyarete gitmiş. Odasının bir köşesinde bir tabakta süt var. Kedi gitti yalaktaki sütü içmeye başladı. O anda bir fare peyda oldu. O da gitti, aynı tabaktan kedi ile beraber süt içmeye başladılar, demişti. İki zıt (su-ateş gibi) kedi ve fare aklen bir arada nasıl beraber olur. Ama oluyor. Bu eğitimle belki mümkün olabilir ama, normalde olmaz. Bunun ötesinde başka sebep var. Bu benzeri olaylarda faili hakiki Hz. Allah’tır. Bunu anlatmak istiyoruz. Hz. Ali R.A. buyurur ki, Nahcisi belağa-Hz. Ali’nin R.A. konuşmalarını ihtiva eden değerli bir eser. Ben bir cilt olduğunu biliyorum. Öğrendiğime göre, 12 cilt imiş. Hz. Ali dahi bir alimdir. R.SAV. “Ben ilmin şehriyim. Ali kapısıdır. İlim şehrine girmek isteyen Ali kapısından geçmelidir” gibi muazzam bir sözü Hz. Ali için kullanmış ve onun ilmini anlatmak istemiştir.
“Akıl, dünya işlerinin hallinde en etkin vasıtadır. Akıl atına binip onu iyi kullanan mutlu olur, değilse, düşer ve parçalanır” buyuruyor. Hz. Ali’ye bir gün bir hanım geliyor. Çocuğum dama çıkmış, damın ucuna -saçağa- kadar gitmiş. Onu oradan indirecek bir vasıta bulamadım. Aklıma sen geldin, imdat, diyor. Çocuk su çörtenine tutunmuş, düşecek ve ölecek. Şahı velayet, velilerin başı, Haydar-ı Kerrar Allah’ın Aslanı Hz. Ali olaya da müdahil oluyor. “Cins cinsin mıknatısıdır. Yani cins cinse karşı cazibelidir. Düşmek üzere olan çocuğun yaşında birini bulun, dama çıkarın. Onu gören çocuk arkadaşına karşı geri gidecektir.” Çörtendeki düşmek üzere olan çocuk, damdaki çocuğu görünce, ona doğru yöneliyor ve kurtuluyor.
Hz. Ali R.A.e sormuşlar. Harp sanatını akılla yönettin. Akılla ilim deryası oldun. İbadetlerde akıl ve mantık ölçüleri var mıdır?
Cevaben; Dünya işleri akılla yönetilir. İbadetleri Allah ve Resulü belirler. İbadetlerin, dini emir ve vahiylerin akli yorumu olabilir ama esas hikmetini Allah belirler. Örneğin; Akşam namazının farzı üç rekattır. Niye dört değil? Sabahın farzı ikidir. Niye üç değil? R.SAV.e bir sahabi gelip, “Gündüz tarlada olduğumdan öğle ve ikindi namazlarım kazaya kalıyor, onları kılmasam da, akşam namazının rekatına eklesem. 3 değil de 13 rekat kılsam” diyor. R.SAV. “Olmaz” diyor. “Efendim, 3 yerine 13 rekat kılıyorum, neden olmuyor?” Efendimiz, “Aklına göre değil, emredilene göre yapmalısın. Peki sana böyle mi emredildi”. “Evet.” “Bana Cebrail bizzat fiilen gösterdi. Ona da Allah öğretti. Sallu re eytumüni kema usalli…Namazı benden gördüğünüz gibi kılınız” buyurdu.
Hz. Ali; “İbadetler akılla olsaydı, ayağa giyilen mesin altına mes edilirdi. Çünkü kirlenen mesin altıdır. Sonra gusül de öyledir. Meni bedenin en temiz maddesi, idrar da en pis maddesidir. Eğer temizlik akla göre yapılsaydı, idrar yapınca gusül, gusül gerektiğinde de abdest alınırdı. Demek ki, bu işler akılla değil, nakilledir” demiştir.
Akıl çok önemlidir. Ama vahyin gerisinde bir İmam-ı Azam; Bizim mezhep imamımızdır. Hz. Ali’nin yolunu takip eder. Verdiği hükümlerde, önce Kur’an, sonra sağlam sünnet, hadislere sonra sahabilerin sahih görüşlerine yani İmama dayanır. Zayıt hadislere aklını tercih ederek fetva vermiştir. Halk dini konuları sordukları gibi, günlük meseleleri sorunlarının çözümünü de Hz. İmama sorarlarmış. Bir gün yaşlı birisi, İmamı Azama (büyük önder) bir problemini getiriyor. “Ya imam, ben evimin bir köşesine biriktirdiğim paramı saklamıştım. Bir türlü bulamıyorum. Çare…” demiş, Hz. İmam adamın güvenine bakıyor ve düşünüyor, diyor ki; “Bu gece yatsı namazından sonra yatma ve hiç ara vermeden sadece abdeste çık. Sabah namazına kadar... Namaz kıl, hiç ara verme. Sabah namazını kılınca bana gel, haber ver” diyor ve öyle yapıyor. Sabaha yakın namazda, parayı koyduğu yeri hatırlıyor. Sabah kaçarak Hz. İmama geliyor ve “Nereden bildin benim namazda paranın yerini hatırlayacağımı?” ifadesini kullanıyor.
SÜRECEK