R.SAV.in mesini bir tavşancıl kuşunun kapıp uçması, havalanınca mesin içinden bir yılanın düşmesi...
Mest giymek Arabistan’da adet değildir. Ayakkabı ile zor giyilir. Çünkü sıcak memleket. Ancak terlikle gezilebiliyor. Peki, R.SAV. niçin mest giydi. Mest ayağı soğuktan korumak, abdest alırken kolaylık için giyilir. Burada İslam’ın gerçekliğine delalet eden bir husus var, o da şudur.
Müslümanlık sadece Arabistan’a mahsus bir din değil ki, Sibirya’da da, yani sıcak-soğuk yerlerde de müslümanlar olacak. Soğuk yerlerde yaşayan Müslümanlar için R.SAV. mest giymiştir.
Mısır kralı Makaukıs, R.SAV.e bir mest hediye göndermiş. Hz. Muhammed SAV. abdestli olarak ayağına giydiği mestin üzerine abdest alırken ayaklarını yıkamadan giydiği mestin üzerine mestetti. Böylece müslümanlara bir kolaylık oldu. Zaten İslam dini bir kolaylık dinidir. “Zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız, korkutmayınız müjdeleyiniz” buyurmuştur R.SAV.
Bir gün, R.SAV. mestlerini ayağından çıkarmıştı ve abdest alacaktı. (İbni Abbas RA demiştir) Mestlerini bir ağacın altına koydu. Abdestini aldı. Mesin birisini eline aldı ve sağ ayağına giydi. Sol mesini alacağı sırada bir kuş gelip mesi kapıp havalandı. Mesin ağzı aşağıya çevrilince mesin içinden bir kara yılan yere düştü. “Bu rabbimin bana bir ikramıdır. Yarabbi, iki ayağı üzerine yürüyenleri, karnı üzerinde sürünenlerin şerrinden sana sığınırım” buyurdular.
Düşündürücü hikmetli olaylar...
Cenab-ı hak, kainatta yarattığı her varlığı bir hikmete ve sebebe bağlı olarak yaratmıştır. Bu alem hikmet ibret ve zıt olayların mevcut olduğu düşündürücü varlıklarla ve hadiselerle doludur.
Bunun için yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de nimetlerini, yaratılan kainatı, tabiat olaylarını sayar döker sonra da ibret almayacak mısınız, düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz, sonra yüce Allah’ın kudretini simgeleyen olayları ve varlıkları örneğin dağları, ovaları, denizleri, yağmuru, bulutları, ırmakları, ağaçları ve insanın bedenini ve ruhunu ilgilendiren verilmiş nimetlerini sayıp döker ve sonunda da bunları nasıl yalanlarsınız. (Rahman suresi ayetleri) diye uyarılarını bildirir. İşte bu cins ilgimizi çeken, bizi ulu Allah’a delalet yolu ile ulaştıran bazı olay ve varlıklardan söz edeceğim ki, bunlar Hz. Mevlana’nın Mesnevi’sinde mevcut uyarıcı örnekler, ilmi, akli, fiziki ve fizik ötesi hakikatlerdir.
Mevlana Hazretleri hemen Mesnevisinin başındaki beyitlerinde 260-300. beyitleri arasında bunlara değinmiştir.
-İki cins arıya bakın. Eşek arısı iğne ile canlıları sokar, onlara zarar verir. Bal arısı bal yapar. İkisi de arıdır. Bu nasıl oluyor. Bütün yapıları aynı, iğneleri ayrı. Eşek arısının bal yaptığı görülmemiştir. Adları aynı, cinsleri aynı, yapıları aynı, işlevleri ayrı. Yedikleri aynı, eşek arısında acı, bal arısında yedikleri bal oluyor.
-Her iki nevi ahu ceylan da ot yer, su içer. Lakin birinden gübre, öbüründen halis misk, has koku olur.
-İki cins kamış aynı dereden su içer, aynı toprakdan gıda alır. Birisinden şeker olur (şeker kamışı) öbürünün içi boş, fazla bir işe yaramaz. Cinsleri bir ve nevileri ayrıdır. Şekilleri, suretleri yapıları aynı.
SÜRECEK