Aslında dini verilerin dışında mantıken de mümkündür. İslam’ın ruhuna aykırı değildir. İslam’da hidayet, kurtluş yetkisi sadece Hz. Allah’ındır. Şefeat, yardımcı olmak, yardım etmek iyilik etmektir. Buradaki mesele, ahiretteki meseledir. Yani insan orada kendini kurtardı da başkası mı kaldı, mantığına dayanıyor. Oysa herkes asi değil, sadece cehennemde yaratılmış değil, cehennem 7, cennet 8’dir. Bir cennetin genişliği gökle yer arasıdır. Bu bir ayettir. Öyle ise bu cenneti kimler dolduracak. Hatta bir mümine verilecek cennetin genişliğidir bu. Böyle olunca o veya bu sebeple vesile ile iyi amellerle şefaatle vs. gibi nedenlerle iman ehli ama günahkar olanlar, imanları sebebiyle hiç kimse cehennemde kalmayacaktır. Bu İslam’ın değişmez kuralıdır ve müminlerin tutunacağı tek daldır. Bunu böyle bilmeli, böyle inanmalı ve böyle davranmalıdır.
Şimdi şefeat hakkında bu açıklayıcı bilgiyi sunduktan sonra, ana konuya geçelim. Mevlana hazretleri, yazılarımıza kaynak olan büyük eseri Mesnevi’nin birçok yerinde, Evliyaullah’ın Allah’ın veli kullarının, sevgili kullarının dünyadaki inanan dostlarına, Allah’ın izni ile şefkat ve merhametleri gereği alim ve ariflerin özellikle şefeatlerinin olacağını beyan eder. Çünkü bu yüce insanların dünyada insanlara gösterdikleri doğru yolu takip edenlerinin bu hakka sahip olduklarını, dünyada vaad edilenlerin ahirette tahakkuku zaruridir.
Şefeatin Kur’an’daki ana kuynağı R.SAV.e verileceği ulu Allah tarafından vaad edilen Makam-ı Mahmut (övülmüş en yüce makam), şefaat makamıdır. İsra Suresi 78 ve özellikle 79. ayetinde yüce makam şefeat makamı Livaül hamd (sancağının altı)nın R.SAV.e verileceği beyan ediliyor. Tefsirlerin hepsinin ortak açıklaması bu yöndedir. Şimdi bu ayetlere bakalım ve sonra da şefeatin nasıl ve kimlere olduğunu açıklayalım.
(Ya Muhammed SAV ve ümmeti) Güneşin zevalinden, gecenin karanlığına kadar olan –öğle- ikindi, akşam-yatsı namazlarını kıl. Ayrıca sadece sana mahsus olmak üzere Hz. Muhammed SAV.e Teheccüd (gece namazını da kıl, bu sana farzdır) ümmete sünnettir. Umulur ki rabbin seni yüec bir şefeat makamı olan Makamı Mahmuda ulaştıracaktır (İsra 78-79) Şimdi Kur’an’ı en iyi bilen ve anlatan şeksiz şüphesiz Hz. Muhammed SAV.dir. Çünkü Kur’an ona indirildi. Gerektiğinde yüce Allah ve onun elçisi Cebrail’e sorup öğrenme şansı var. Tabiki kendisine bildirileni bilir. Bu bakımdan her ayeti açıklayan genel anlamda bir hadisi şerif vardır. Şefeat ayeti ile de ilgili bir hadisi sahih vardır o da şudur.
Enes B. Malik R.A.: Resulullah, S.AV.e 10-11 sene hizmet etmiş onun terbiyesinde yetişmiş, onun duasını almış, 100 yaşından fazla (103 veya 110) yaşamış kutlu bir sahabididr. O bildiriyor:
Hadis: Rabbim bana dört tane yüksek makam ihsan etti. Bu makamların her birinde ümmetimin asi günahkarları için rabbimden af ve mağfiret dileyeceğim. Rabbim de bana bunu vaat etti ve Allah asla sözünden dönmez buyurdular.
Birinci makam: Makam-ı Meşhud: Bu makam mirac makamıdır. Necim Suresi 8-9-10. ayetler: Sonra Muhammed SAV. o kadar yaklaştı ki iki yay arası, hatta daha az bir mesafeye kadar yaklaştı Rabbine. Bunun üzerine rabbi vahyini bildirdi kuluna (Hz. Muhammed SAV)
SÜRECEK