Anadolumuzda yetişmiş bir çok manevi güneşler vardır. Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre... Daha önce Edebali vs. Bunlardan birisi de namı uluslararası şöhrete ulaşmış yüksek maneviyat kaynağı olan Anadolu’nun bağrı Konya’dan Dünyayı aydınlatan Hz. Mevlana’dır.
Bu maneviyat önderleri insanlığa İslam’ın ışığını yaşayış tarzları ile gösteren hidayet önderleridirler.
Yetmiş senelik ömrümüz içinde yüzlerce, belki binlerce kitap okumuşuzdur. Elbette ki, bunların başı ilahi kitabımız Hz. Kur’an’dır. Dünyada en mazbut kitap Kur’an’dır. Bütün manevi, ulvi, umi kitapların anası, yani “Ümmül Kitap”tır.
Milyonlarca hafızın göğsünde saklanmakta, bir noktası bile değişmemiş ve değiştirilmemiş, kıyamete kadar da değiştirilmesi mümkün olmayacaktır. Çünkü o Allah’ın (cc) korumasındadır. Zümer Suresinde bu gerçek “İnna nahnü nezzelnezzikra ve innalehü le hafızün”; “Kur’an’ı biz indirdik. Onu da (kıyamete kadar) biz koruyacağız. Allah’tan başka bütün insanlar bir olsa onun bir benzerini getiremezler” buyurulmaktadır. Onun için Dünyada en çok baskısı yapılan ve okunan kitap Hz. Kur’an’dır. Dolayısiyle bizim de en çok okuduğumuz, özellikle din adamı olmamızın da etkisiyle Kur’an ve onun yüce mealleri ve tefsirleridir.
İkinci olarak; Dinimizin ana kaynağından ikinci temeli R.S. AV.’in mübarek sözleri ki, Hadis-i Şerif denmektedir. Hadisler de genellikle Kur’an’ın açıklaması, tefsiridir. Okuduk.
Üçüncü olarak, binlerce kitap içerisinde birden fazla 2., 3., 4. kere okuduğum eser ise Hz. Mevlana’nın “Mesnevi Şerhi” açıklamasıdır, ki, 25 bin beyitten fazla. Tahir ül Mevlenin üstadın şerhidir ki, 14 cilt. Her cilt 400 sayfa, 6 bin-7 bin sahifedir. Mesnevi genelde Kur’an’ın ve Hadis-i Şeriflerin yani İslam’ın en geniş şekilde tefsiri, yorumudur ki, dünyada en çok tesiri olan, gayri müslimler tarafından da okunan ve binlerce kişinin Müslüman olmasına, hidayetine sebep olan muazzam bir eserdir.
Her sene Aralık ayında Konya’da ifa edilen Şeb-i Aruz merasimlerine gösterilen ilgi bunun kanıtıdır.
Bu nedenle defaatle ve dikkatle okuduğum Mesnevi Şerhinden insanımızı yararlandırmak, Mesnevi’de geçen kıssa hikaye, olaylardan ve onlardan çıkarılan derslerden bazılarını sizlere aktarmak istiyorum. Bunun için böylece zor bir işin gayretine giriştik. Allah muvaffak etsin. Amin. Çalışma bizden, inayet Allah’tandır.
Ana konulara geçmeden önce Mesnevi’nin yazarı büyük alim ve yüksek maneviyat adamı Veliyyük Kiram (Büyük Veli) Hz. Mevlana ve eseri Mesnevi hakkında kısa malumat vermek gerekir.
Okuyucularımızın, bu yazı dizisinden yararlanabilmeleri için bütün yazıları takip etmeleri, hatta yazıları bir değil, bir kaç kere okumaları faydalı olacaktır.
Acizane bendeniz aciz 25 bin beyiti 6 bin-7 bin sayfalık bu eseri dört kere okuduğum halde her okuyuşumda yeniden ilk okuyuşum gibi oluyor. Ulu bir maneviyat deryası ancak böyle anlaşılır. Bir de tasavvufi terimlerin ayrıca izahı gerekiyor. Manevi yüksek maneviyat sahibinin aşağı seviyelerdeki akıl sahiplerine anlatımıdır ki, bunun için de dikkatli, düşünerek okunmalıdır. Bu konuda yeri ve zamanı geldikçe açıklamalar olacaktır.
Hz. MEVLANA KİMDİR?
Hz. Mevlana şimdi İran sınırları içinde olan Horasan’ın Belh şehrinde doğmuş, (meşhur büyük mutasavvuf -sofi- İbrahim Etem de Belh Sultanıdır) Hicri 604 yılında yaklaşık 1000 sene evvel doğmuş, 68 yaşında Konya’da vefat etmiştir.
Hz. Mevlana beş yaşında iken babasıyla birlikte Belh’ten çıkmış, Hacca gitmiştir. Hac’tan sonra Erzincan’a, daha sonra da Lâreh’e, yani bugünkü Karaman’a yerleşmişlerdir. Babası Sultanül Ülema Muhammed Bahaiddinveled ile Konya’ya yerleşmişler, sonra Halep, Şam seyahati olmuş…Meşhur alim ve mutasavvuf Muhiddini Arabi ile görüşmüş, sonra Karaman’a dönmüştür.
Şems-i Tebrizi Hz. ile görüşmüş, Hüsamettin Çelebi ile tanışmıştır. En meşhur eseri Mesnevi’dir. Hüsamettin Çelebi onun halifesidir. Aslında Hz. Mevlana’nın hakkında geniş bilgi ansiklopedilerdedir. Maksadımız biyografik bilgi vermek değildir. Mesnevi ile ilgili de bazı özellikleri söylemem lazımdır ki, okuyucular bu usulü bilirlerse anlatılanları daha iyi anlamaları kolaylaşır.
Mesnevi’de ‘Tahkiye Usulü’ denen bir yol izlenmiştir. Yani bir takım hikayeler anlatılarak sonunda verilmek istenen mesaj ve hikmet verilmiştir. Bazen hayvanlar, bazen insanlar, bazen de çeşitli dinlerden tarihsel olaylar anlatılarak insanları doğruya, güzele yöneltmek istenmiştir. Yani önemli olan kıssalar değil, alınacak hisselerdir. Bazen iki kişiyi, iki grubu karşılaştırarak gerçeğe ışık tutan kararlar verir. Yani çok kesin deliller ile tezini ispata çalışır. Metinden çok yorumlar ve açıklamaları aydınlatıcıdır Mesnevi’nin.
Mesnevi’nin tarzı beyittir. İki satıra bir beyit denir. Mesnevi’nin her beyiti kendi arasında kafiyelidir ve manzumdur. 25 bin beyitten çoktur. Şerhi, açıklaması 7 bin sayfa tutmaktadır.
Hülasası şudur: Dinin esası şeriattır. Şeriatın esası da tarikattır. İlimden maksat onunla ameldir. İşin özü ameldir. Bildiğini yapmaktır. Tasavvufta buna tarikat, gidilecek yol denmektedir. Tarikatın esası da hakikate ulaşmaktır. Namaz hakkında bilgiler şeriat, namaz kılmak ise tarikattır. Yani amel, yani iştir. Bir insanın işini bilmesi şeriat, yapması da tarikattır. En kısa yoldan Allah’a ulaşma sanatına tasavvuf veya tarikat denir. İşin hakikatına ulaşmaktır. Yani bir şeyin aslını yakinen bilmektir.
Yakînin 3 derecesi vardır: 1-İlmel yakîn, 2-Aynel yakîn, 3-Hakkal yakîn.
Örneğin bir insanın Kâbe’nin tarifini bilmesi ilmel yakîn, Mekke’ye gidip Kâbe’yi görmesi aynel yakîn, orada tavafın hikmetini, sırrını görmesi ise hakkal yakîndir. Bu yolda her şeyin hakikisini bilip yapmak esastır. İlahi sırları keşif sanatıdır. İlim denilince faydalı, faydasız bütün bilgiler anlaşılır. Oysa ilim faydalı bilgidir.
Hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılığı öğrenmek de bir ilimdir, ama zararlıdır. Hırsızdan korunmak için öğrenilmişse faydalıdır. R.S. AV. Efendimiz “Allaha mahfazna ilmün la yenfev” yani R.S. AV. “Yarabbi, faydasız ilimden, yaşlanmayan gözden, hak sevgisi ile titremeyen kalpten sana sığınırım” buyurmuştur.
İşte Mevlana’nın Mesnevi’si faydalı bilgileri toplamış bir ilim hazinesidir.
Şimdi Mevlana ve Mesnevi hakkında bu kısa bilgileri sunduktan sonra esas konulara geçebiliriz. (DEVAM EDECEK)