-İnek de, öküz de ot yer. Koyun da, koç da, keçi de, teke de aynı otu yer, aynı suyu içerler. Ama birisinden süt olur. Hyvanlar, sebzeler hep aynıdır.
-Acı su, tatlı su, tuzlu su, sıcak su, soğuk su, kaplıca suyu vs. hepsi su. Görünüm itibariyle hepsi yerden çıkıyor. Ama cins cins nevileri var. İlk bakışta hepsi sudur ama tadına, özelliklerin e bakınca ayrı ayrı sular olduğu anlaşılır.
-İnsanlar görünürde el, ayak, göz, kulak, şekil itibariyle aynıdır. Ama bilgisi, huyu, ahlakı, özellikleri, kabiliyetleri, kabiliyetsizlikleri ayrı ayrıdır. Ancak deneyerek anlaşılır.
-Musa’nın anası ile çobanın asası da deynektir. Asılları ağaçtır. Ama birisi Musa’nın elinde, mucize vesilesi olur, öbürü koyun gütmeye yarar. Fakat unutmayın, “keramet asada değil, Musa’dadır.” Musa hangi deyneği eline alırsa, o asa olur.
Bir örnek daha; Muhtacın birisi Hz. Ali’ye yalvarmış. Bana yardım et, demiş. Hz. Ali, imkanı olmadığından verememiş. Ama adam Hz. Ali’yi sıkıştırmış. İlla da verecksin demiş. Zor durumda kalan Hz. Ali R.A. yerden bir avuç kum almış, dua etmiş. Al diye adama vermiş. Adam, Hz. Ali’nin eline bir avuç altın verdiğini görünce, kendisi de yerden bir avuç kum alıyor. Aynı duayı okuyor. Ama kum altın tozu olmuyor. Sebebini Hz. Ali’ye soruyor. Dua aynı dua ama ağız değişik. Keramet duada değil, ağızdadır. Beni zor durumda bıraktın, rabbim benim yardımıma yetişti buyurmuştur.
Yani taşta, ağaçta, ette, ekmekte keramet yok. Keramet onu gösteren nebide veya velidedir. Bunlar Allah’ın izni ile olur. Hayvanın alası dışında insanınki içinde bilinmez. Dost mu düşman mı, mümin mi münafık mı, kafir mi, asi mi, evliya mı, eşkiya mı gibi. Altına benzeeyn birçok sarı madenler vardır. Altından ayrıdırlar ama onu sarraf bilir. Mihenk taşı sahtesini ayıran ölçektir. Bu ölçekleri bilen her sanatın bir ustası, bir üstadı en bilgini vardır. Hekim olmayan hastaya nasıl ilaç yazar. Kainata bakmak yeterli değil, görmek gerekir. Bir de kusur görmeyi isteyen göz, marifeti görmez, görmek istemez. Olmasını istediği gibi görür.
Genelde irili ufaklı olmakla beraber, yumurtalar da birbirine benzerler. Hatta yılanın yumurtası, serçe yumurtasına benzese de aralarında uzak mesafe vardır. Öyle değil mi, yılan yumurtasından serçe çıkmaz. Görünüşe aldanmamalıdır.
-Alma-elma çekirdeği ile elma danesi de birbirine benzer. Ama neticeleri ayrıdır.
-Ağaç yaprakları da aynıdır. Hepsi genelde yeşildir. Fakat yemişleri ayrı ayrıdır.
-ikiyüz kilo balın içine 5 silo sirke katsan bal da sirkenin tadını hissetmezsin. Ancak 200 kilo bal, 205 kilo olmuştur. Bunu ancak ehli, mütehassıs denetçi bilebilir.
-Şeytan, Hz. Adem’in sadece aslının çamur olduğunu gördü ve ben ondan üstünüm dedi. Halbuki ondaki ulvi olan ruhu göremedi. Onun yeryüzünde Allah’ın halifesi olduğunu anlayamadı. Onu melekler bilebildi ve secde ettiler.
-Kur’an’ın kıyamete kadar olacak olaylara ve çıkacak problemlerin çözüm ve dertlerin çaresini içerdiğini kaç alim bilebiliyor. Bu manalar Kur’an’ın ruhunda gizlidir. Yeri ve zamanı geldikçe ortaya çıkacaktır. İnsandaki ruhu görebiliyor muyuz, ama onu biliyoruz.
SÜRECEK