Bir elleri HDP’nin yakasında…

Diğer elleri CHP’nin…

Fetö, nedense gözden düştü galiba…

Ağızlarına pek alan yok.

Yurt içinde yeteri kadar operasyon yapıp, FETÖ’cü tutuklamalar nasılsa gerçekleşti.

Ama 5 kıtaya yayılmış FETÖ Okullarının çoğunu hala kapatabilmiş değiller.

Onun için ipi, ister istemez gevşetmek zorunda kaldılar.

Şu günlerde varsa yoksa HDP ve CHP…

HDP denince, sayın Erdoğan, doğal olarak değişmez ortağı MHP, yani Devlet bey ile aynı çizgide yürümekte yarışıyorlar.

Tek hedef HDP…

Gerisinde CHP.

HDP’yi terör örgütüyle birlikte hareket etmekle, hatta PKK’nın tam desteğini aldığını iddia ederek sadece suçlamakla kalmıyorlar artık…

Neredeyse CHP’nin HDP ile işbirliği yaparak “teröristleri” koruduğunu da iddia edecekler..

İktidar, eğer gelecek günlerde “CHP, PKK’ya destek veriyor” derse şaşmayın.

Nedeni HDP ile aralarını iyice bozmak.

Gerekçe belli.

Kürtleri seçime sokmamak veya baraj altında bırakmak.

Oysa…

HDP ne olursa olsun, Türkiye’nin bir gerçeği.

Ve gelecek seçimlerin “kilit” partisi…

Şimdi hedefte kim var?

Ekrem İmamoğlu…

Ekrem İmamoğlu kim?

18 milyonluk nüfusa dayanmış bir şehrin belediye başkanı…

Yani…

17 milyon nüfusu olan Hollanda Devleti nüfusundan fazla..

5 milyon 800 binlik Danimarka devletinin üç katı.

5.5 milyonluk Finlandiya devletinin ise 3.5 katı..

Böylesine önemli bir kenti ele geçirmek, işbaşındaki belediye başkanını devirmek için ne yapılabilir?

Karalama… Suçlama… Çamur atma…

En ucuz yol İmamoğlu’nun şahsı değil, çalışanlarına yönelmek…

Dolayısıyla CHP’yi hedef tahtasına oturtmak.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “HDP siyasi teröristtir” suçlamasından sonra, AKP’den ve daha sonra sayın Erdoğan’dan gelen hamle, ya da atak hiç de sürpriz değil.

Baklayı ağızlarından çıkardılar.

Ve Belediyede çalışanlardan yüzlerce kişiyi “PKK iltisaklısı” olmakla suçladılar.

MHP ile birlikte bir hazırlık yapıldığı daha önceden belliydi.

Yargı kararı olmadan insanları terörle suçlamak-karalamak-yaftalamak- hukuka sığar mı?

Hayır.

Mukaddes dinimize, ayetlere, surelere, inanç ve geleneklere sığar mı?

Haşa,

Ya ahlaka?

Ahlaka-etiğe hiç sığmaz ama el hak…

Ne diyor sayın Cumhurbaşkanımız?

“Bay Kemal kulak ver bana. Bunlar daha iyi günleriniz ”

Gelelim içinde bulunduğumuz içler acısı son noktaya.

Ekonomi tamam…

Fakir-fukaralık bitti…

Enflasyon dibe vurdu vuracak.

Yüksek faiz zaten Nas.

Merkez Bankası arka kapısı sonuna kadar açık, dolar satışları verimli…

Hazır, gelecek seçimler için Cumhurbaşkanı adaylarını nasılsa belirleyemediler.

En kestirme yol, CHP’li belediyeler.

Yani en büyük şehir İstanbul’a kural dışı da olsa “darbe” vurmak…

Daha ileri gidip “terör iltisaklı” çamurunu atarak sonuç alınmasa da “nasılsa izi kalır” siyaseti izlemek.

AKP ve MHP’nin son barutları ve taktikleri böyle…

Eğer sırada “kayyım” varsa daha da rezalet…

Kayyımdan sonra ne gelir belli olmaz…

Muhalefet partilerinin hepsi, büyük-küçük demeden, zaman kaybına neden olmadan, yarından tezi yok…

Bir araya gelin…

Particilik yapmayın sakın…

Ne yapıp edin, düzgün-şaibesiz- siyaset dışından, mümkünse hukukçu-deneyimli birini “Cumhurbaşkanı ortak adayımız budur” diye kamu oyuna açıklayın.

Açıklayın ki son pişmanlık para etmez…

Benden hatırlatması…