Yaşadığımız kainatı yaratan Tanrı bizim dünya dediğimiz yeri yaşanabilir halde bize teslim etmiş.

Havayı, suyu ve toprağı sunmuş.

Hayvanlar ve diğer canlıların yaşam haklarını verirken,

Yarattığı biz insanlara da akıl vermiş,

Düşün diye…

Kullan diye…

Dünya ülkelerinde yaşayanlar ve onları yönetenler, yaşamları kolaylaştıran yeni buluşlar ile yeni teknolojiler ile koskoca adımlar atmış.

Bütün bu değişimlerin temelinde eğitim var.

Siyasetçiler ve ülkeyi yönetenler halkının okumasını ve eğitim almasını istemezler.

İşte örnekleri;

“Bizde okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor, ben açıkçası korkuyorum. Ben her zaman cahil halka daha çok güveniyorum. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış cahillerdir” diyen ve Cumhurbaşkanına övgüler düzen Rektör Yrd. Prof. Dr. Bülent Arı,

“Eğitim seviyesi arttıkça AKP’liler azalıyor” diyen eski AKP’li bakan Taner Yıldız…

Bize hakaret ediliyor ve okumamız engelleniyor.

Bu hale gelmek çok çok üzücü aslında.

Keşke hepsi sadece siyasi bir seçim olsaydı.

Milleti öyle etiketlediler ki,

Eğitimli şuna, eğitimsiz buna,

Şu cemiyet şuna, bu mezhep buna diye halkı bariz şekilde ayrıştırdılar.

17 yıl önce böyle değildik.

Partiler umurumda değil, bir toplum için bu hale gelmek çok üzücü.

Birlikte yaşamak arzusunu yitirdik

Ortak tarih,

Ortak kültür,

Yok oldu!

Ortak hiçbir şey bırakmadılar.

İnsanlık ve kader birliği adına çok üzücü.

Hele de seçimler yaklaştıkça insanların duygu ve düşünceleri ile daha fazla oynuyorlar.

Aklımız ile oynuyorlar

Aklınız ile oynatmayın!

Çünkü oynatmaya az kaldı doktor arıyoruz.

Her Gününüz Güzel Olsun.