(10 yıl öncesinden bir yazı)

23/12/2002


Zenginler akıllı olduklarından ziyade, bazı tesadüflerin eseri zengin olurlar. Bakarsınız bir küçük kapı kapanır. Öbür taraftan Mevla koskoca bir han kapısı açıverir. Kader, alın yazısı, güzel yazı derim ben buna.

 

Alın yazısına, kadere hiç şüphe etmeden inanırım. Ama bunu insanın süslemesi, buna insanın ziynet takmasının lazım geldiğini de düşünürüm. Bu akıllı olmaktan ziyade dengeli olmakla, bilenleri aramakla, onlardan fikir öğrenmekle ve çalışmakla olur. Şimdi bu saydıkların da akılla olur diyeceksiniz. Tabii ki bunları da düşünemeyecek kadar akılsızsanız ömrünüz hikâye ile gelip geçer.

 

Öz olarak şunu anlatmak istiyorum: Ben, kelimesini çok kullananlardan kendini herkesten çok akıllı sananlardan, kafası kaf dağında olanlardan, bu dağı kendilerinin yarattığını sananlardan, 3-5 kuruşu olunca yürüyüşü değişenlerden, konuşması çoğalanlardan, konuşunca mangalda kül bırakmayanlardan, yani konuştukça boş, sohbet uzarsa bomboş oldukları ortaya çıkanlardan bahsediyorum.

 

Bir dostum, "Beş kuruşun üstünde oturmaya g..t ister" derdi. Benim bunları yazmam Çorumlu zengin kardeşlerimize biraz da sitem etmek istememdendir.

 

1990'lı yıllarda Ziraat Bankası’nın oradaki 20 kişilik huzur evini açarken, "Aç bakalım, kim gelip yatacaksa" diye alay edenler olmuştu. Oysa bir yıl sonra orası doldu ve ihtiyaç sahibi insanlar kapısından döndü.

 

Şimdi Kale'nin orda çok güzel bir huzur evi yapıldı. Bu gün 100'ün üstünde insan orada kalıyor. Bir o kadar insan da müracaat etmiş, sıra gelecek diye bekliyor.

 

Sadede gelirsek: Varlıklı insanlar ihtiyarlıklarını düşünüp, akıllı bir yatırım yapsınlar. Önce bir araya gelsinler. Benim bu konuda epey bir çalışmam oldu. Hiç olmazsa telefonla arasınlar ki, bu konuda ne kadar istekli ve ne kadar geleceğini düşünen insan var bileyim.

 

PARALI HUZUR EVİ AÇALIM!

 

Şunu belirtmek isterim ki: Babasına, annesine ihtiyarlıklarında bakacak Çorum'da 5-10 aile varsa, bunlardan biri hiç şüphem yok ki benim çocuklarım. Peki, böyle de neden bu paralı evi düşünüyorsun derseniz.

 

1-) Kimseye yük olmak istemem. (İnsan yükü ağırdır.)

 

2-) Evden çıkamayacak hale gelince evde vakit geçmez.(Dil zehrini dökmeye arkadaş ister.)

3-) Orada yaşıtların, arkadaşların her saat doktorun, nöbetçi hemşiren olur. Yemeklerin güzel hem de yaşına uygun olur. Her gün tansiyonun ölçülür. Oturma salonunda arkadaşlarınla buluşur, konuşursun. Okuma salonunda kitap okur, mescidinde cemaatle namaz kılarsın. Bahçesine çiçek dikersin. Manzarası güzel bir yerde durursun. Geziler tertip edilir gezersin. Haftada çocukların gelir sevinirsin. Kimseye yük olmazsın.

 

AKILLI ZENGİNLER ararsa projelerimi anlatırım. Projelerimin özü herkes kendine bir oda yaptıracak ve bedelini 36 ayda ödeyecek.