30.09.2012 Pazar günü Ak Parti 4. Olağan Büyük Kongresi yapıldı. Sayın Başbakanımız Erdoğan 2,5 saat kürsüde konuştu. Anlattı, anlattı, bizler de dinledik. Alkışlandı, biz de alkışladık. Sayın Başbakan çok güzel konuştu, çok güzel rakamlar verdi, içimiz ferahladı. Bir oh çektik ki karşıki dağlar yıkıldı.

        Bunlar tabiî ki güzel şeyler ama şimdi bu güzelliklerin rehavetiyle gelecek için atmamız gereken adımları atmada geç kalmamalıyız.

Tabiî ki yapılamayanların başarılamayanların olması normaldir ama bunların da üzerine gidilmesi lazımdır.

        Hükümet bu konularda kendi milletvekilleri ve yine Ak Partinin Sayın belediye başkanlarınca uyarılmalıdır.

        Ben bu konudaki bazı eksiklerden bahsedeceğim. Hükümet ve milletimize fayda olacağı inancıyla bazı şeyler yazacağım.  Bu iyi niyetimin istismar edilmemesini temenni ediyorum.

Bu topraklar bizim, bu devlet bizim ve bu hükümet %50 gibi bir rakamla iktidara gelmiş bir hükümet.

Suriye meselesi ve oradan gelen göçmenler iyice incelenmeli. Terör yine alevlenip alevlenip sönüyor. Bu alev söndürülmelidir.

Hayvancılık konusunda ise hayvan yemi için gerekli tedbirler alınmalıdır. 2013 yılının sıcak ve kurak geçeceğini yazan gazeteler var, buna göre ne tedbir almamız gerektiği şimdiden araştırılmalıdır.

        Sayın başbakan bu güzel rakamları verirken bir yandan da televizyonların altyazıları doğalgaza zamdan, %10-15 gibi büyük bir rakamdan ve elektriğe yapılacak zamlardan bahsediyordu.  (Doğalgaza %9,8 zam yapıldı.)

        Milletin ne yeni vergi yüküne ne de yeni zamlara dayanacak gücü vardır. Yine bu meseleyi de Ak Partinin Sayın belediye başkanları halkla iç içe oldukları için hükümetimize bildirmelidirler.

        Esnafın ağzını bıçak açmıyor. Yedi haftalar, yedi haftalar dendi, doğru dürüst bir kıpırdanma olmadı.  Yine okullar açılışında da gereken canlılığın yaşanmadığı mahalli gazetelerimizce yazıldı.

        Zam niye yapılır, gelir giderden az olunca yapılır. Geliri çoğaltmak güzeldir ama zam yaparak değil.

        Gelirin gideri karşılamasında bir anormallik varsa o zaman giderler kısılmalıdır. Fuzuli harcamalar katiyen durdurulmalıdır. Ayrıca lüzumsuz harcama ve israfın da mutlaka önüne geçilmelidir.

Hükümette de israf var, halkta da ekmek israfı var. Seyahat israfı, yazlıklar, arabalar, çöpe dökülen ilaçlar.

Mısır’a yardım ediyoruz, IMF’ye borç veriyoruz ama kış gelirken de doğalgaza zam yapıyoruz, bu ne yaman çelişki.

Bu gün 800 bin askerlik bir ordu besliyoruz bunlar iyice incelenip araştırılmalıdır.

İyiliklerle gözümüzü örtmemeliyiz, yaraya parmak basmalıyız. Vaktinde alınmayan tedbir insanları batırdığı gibi devletleri de batırıyor.

        Yunanistan’ın ve İspanya’nın durumu iyice incelenmelidir. Bu ülkelerin durumu bize düzgün yaşama için gereken tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini hatırlatmalıdır.

Geleceğimiz inşallah güzeldir. Ben, geleceğimiz daha da nasıl güzel olur ve neler yapabiliriz diye bunları yazıyorum.

Saygı ve sevgilerimle.