“GAYRİMENKUL ALMAYA ÖZENMEDİM, DAİMA YATIRIM YAPMAYA YÖNELDİM”

Ahmet Ahlatcı, ‘Her şey Çorum için’ anlayışı ile hareket ediyor. Tüm yatırımlarını Çorum’a yapıyor. Bir din adamı olarak şunu söylemeliyim ki; insanlara rızık vermede sebep durumunda olan herkesten Allah razı olsun. Bir insana iş vermek en büyük hayırdır, sadakadır, iyiliktir. Bunu bilmek ve takdir etmek hepimiz için gereklidir. 100 bin lira zekat vermekten 10 kişiye iş vermek daha hayırlıdır.

Sayın Ahmet Ahlatcı beyle 6-7 senedir Cuma ekibimizle beraber Cuma günleri beraber olup Cuma namazını kılıyoruz, bu nedenle iş hayatı ve Çorum’la ilgili fikirlerini biliyorum ve yazdıklarımı bu yakın bilgi ile bilerek yazıyorum.

Ahmet beyin iş hayatındaki başarısının ötesinde her Çorumlu’da ve iş adamında olmasını arzu ettiğimiz bir özelliği vardır. “Herşey Çorum için” anlayışı. Buna şöyle de diyebiliriz, Vatan, millet, cumhuriyet aşığı, Çorum sevdalısı demek, bir hakkı teslim etmektir. Niçin böyle söylüyoruz. Anlatıldığına göre bugün AVM’yi İstanbul’a yapsaymış en çok on senede amorti edermiş. Ama Çorum’da 28 senede ancak kendini finanse ediyormuş. Diğer firması, yatırımları, altın fabrikası, otomotiv sektörü, güneş enerjisi, gaz, yurt vs gibi yatırımlar hep, herşey Çorum ve Çorumlu içindir anlayışı ile yapılmıştır. Güzel Çorumumuzda bu potansiyele sahip, gelecek vaad eden birçok sanayici ve işadamlarımız var elhamdülillah. Aklıma gelen bunlardan bazıları Uğur Barlık Grubu, Alapala Makina, Ece Banyo, Yağlılar Grup, Yetsan, Bils Gömlek, Yüksel Un ve isimlerini bilmediğim daha birçok sanayici sardeşimiz, Sayın Sait Kömürcü Toprak Sanayi ve niceleri var. Ekmekçioğulları, Dalgıçlar gibi... Bunların hepsi Çorum için yüksek potansiyeli olan kuruluşlardır. Allah hepsinden razı olsun. İstihdama katkıda bulunanların hepsini candan kutluyorum ve bir din adamı olarak insanlara rızık vermede sebep durumunda olan herkes şunu bilmeli ki, bir insana iş vermek en büyük hayırdır, sadakadır, iyiliktir. Bunu bilmek ve takdir etmek hepimiz için gereklidir. 100 bin lira zekat vermekten 10 kişiye iş vermek daha hayırlıdır.

Bu gerçeği arzettikten sonra gelelim Doğa Koleji öğrencilerinin sayın Ahlatcı’ya sordukları sorulara ve Ahmet beyin o sorulara verdiği cevaplara…Bunlardan bazılarını arzediyorum.

Bir öğrenci soruyor: Bir Ahlatcı olabilmek için ne yapmak lazımdır?

Cevap: Sizlere sunmuş olduğum prensipler doğrultusunda azimle, irade ile, yılmadan, bıkmadan 17 saat çalışmak lazımdır. Ben akşam en geç 11-12’de yatarım. Ev halkımla birlikte sabah 6’da kalkarım, en geç 7.30-8’de işimin başındayım. 35 senedir bu prensipten şaşmadım ve daima işimi yaptım, iyi yapmaya çalıştım.

-Bu sermayeyi nasıl temin ettiniz. Bu başarıyı nasıl sağladınız?

-Sermaye, tasarrufla birikir. Yatırımla çoğalır. Proje seçimi esastır. Azdan başladım, çoğa doğru emin adımlarla 40 yıldır çalışıyorum. Şu anda net çalışanım 3100’dür. İnşallah yeni yatırımlarla bu sayının 4 bin-5 bin olması için gayret göstereceğiz. Herşey vatan-millet, Çorum ve Çorumlu içindir. Kolektif çalışma esastır.

-İş hayatınızda hiç zora düşüp iflas ettiğiniz oldu mu?

-Elbette ki koyunu güden kurdu görür. Koyunlarını iyi takip eden çoban koyununu kurda kaptırmaz. Elhamdülillah bu güne kadar dediğiniz bir durum olmadı. Neden olmadı? Dibini görmediğim suya girmedim. Mümkün mertebe yanlış yerlere yatırım yapmadım. Gelişen teknoloji ve iletişimin başdöndürücü ilerlemesinin ilerideki durumunu hesap ederek hareket ettim, ekonominin kurallarına uydum. Örneğin; çok insan, işadamı, zenginler yatırımlarını gayrimenkule yaparlar. İşyeri, fabrika, demirbaş, mecburi mesken, dükkan gibi yerler hariç, arsa, tarla, daire, kira amaçlı dükkan ve işyerine yatırım yapmadım. Hep ticari amaç güttüm. Gayrimenkul hiçbir zaman kendisine yapılan yatırımı geri çevirmez. Satmak için inşaat müteahhitliği bunun dışında. Örneğin bir işadamı ayda 100 bin lira kira getiren 4 tane gayrimenkül dükkanı olsa bunların kirası ile yetinse ve bu yatırımı kredi ile yapmış olsa, bu kredileri bu gelirle ödemek mümkün değildir. 45 sene sonra bu işe yatırım yapan dükkanlarını satmak ve neticede iflas etmek zorunda kalır. Bu yatırım doğurgan bir yatırım değildir, durağandır. Halbuki sermayenin devamlı çoğalmasını sağlayan ticaret ve imalat yapmak gerekir. Bu bir örnektir. Projeleri iyi seçmek lazımdır. İşini bilen, takip eden, yatırımını zamanında ve yerinde yapan hiçbir işadamı iflas etmez. Ahlaki zaafları olan (Allah korusun, içki, kumar, zina gibi) durumlar işleri aksatır. İşler takipsiz kalır. Yanlış yatırımlar için yüksek faizle alınan kredilerin ödenmesi mümkün değildir. İflas ancak böyle olur. Daha başka sebepler de vardır. Bunları her işadamı bilir.”

Daha sonra sporla, siyasetle, ekonomi dışı bazı konularla ilgili sorular sordular. Aile hayatı, eğitim hayatı, çalışanları ile ilgili konular. Mesela; “Çalışanlarıma ben işçi demem, onlar benim çalışma arkadaşlarım. Bu başarıda onların payını gözardı edemeyiz.”

Aynı şeyi Ece Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erdem Çenesiz’den de duymuşumdur: “Başarımızın sırrı çalışan kardeşlerimdir. Bu başarı onların eseridir. Bunu onlara olan davranışlarımızla da göstermişizdir” demişti. Allah yolunu açık etsin.

Bu arada, belki 20’den fazla soru soruldu. En son soru ise Doğa Koleji öğrencilerine gelecekler için neler tavsiye edersiniz? O da, cevaben; “Yukarıda anlattıklarımızla beraber, yenilikçi, mucit, buluşçu, araştırmacı olun, teknolojinin geleceğine göre kendinizi yönlendirin. Özellikle iletişim alanında yazılım çok önemli. Bugün dünyada iletişim teknolojisi hakimdir. Bugün Türkiye yazılımı bize ait insansız hava aracı (İHA), tanklar, toplar, mermiler, füzeler üretiliyor. Bunların aslı yazılımdır. Bu alanlara yöneliniz. Azimli ve iradeli olunuz. Başaracağınıza mutlaka inanınız. Sevdiğiniz işleri yapınız. Kimsenin işi ile, aşı ile, hayatı ile ilgilenmeyiniz. Ancak ve ancak kendi işinize bakınız. Estekten-köstekten, engellemeden korkmayınız. Yılmadan çalışınız, çalışınız. Mutlaka başaracaksınız. Başta ailenizi, hocalarınızı, arkadaşlarınızı seviniz. Toplumsal hareket edip toplu fikirler üretiniz. İnandığınız, güvendiğiniz akıllı ilkeli kişilerle ilerde şirketler kurunuz. Bunların sonunda başarı kendiliğinden gelecek ve sizlere mutluluklar getirecektir. AR-GE’ye önem verin, araştırın, araştırın. Araştırmaya para harcamaktan korkmayın.

Bu soru cevap faslından sonra Öğrenci Meclisi Başkanı Berkay Şentürk ve öğretmeni Melike Üstünel hanımefendi tarafından sayın Ahmet Ahlatcı’ya plaket, çiçek, buket sunumu ile toplantı sona erdi. Uğurlanarak Doğa Koleji’nden ayrıldık.

Sanıyorum çok yararlı, hayırlı ve başarılı bir toplantı oldu. Sayın Ahmet Ahlatcı’yı ve Çorum’un kalkınmasına katkıda bulunan değerli sanayici ve işadamlarınıza şahsen teşekkür ediyor, sayılarının çoğalmasını temenni ediyorum. Doğa Koleji gibi diğer devlet ve özel sektör eğitim kurumlarınıza da başarılar dilerim.

Güzel Çorumumuzun kalkınmasına katkıda bulunan bütün işadamlarımızın başarılarını bu sütunda yansıtan yazılar yazmayı gönülden istiyorum, temenni ediyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım.

*

Sayın Ahlatcı’nın öğrencilere sunumunun özü-özeti:

1-Önce toplumda; iyi yetişmiş, ahlak ve fazilet sahibi bir birey olmak. Hile bir kez, dürüstlük her zaman kazandırır.

2-Yükselmek için önünüze ufuk hedefler koymak.

3-Aşılmayacak engel ve güçlük yoktur. Zaman alır.

4-Üretken, yaratıcı, verimli çalışmak. Kârlı yatırım yapmak.

5-İlkeli, disiplinli, programlı, organize çalışmak.

6-Nimetlerin kadrini bilmek, onu elde etmenin zorluğundan çok, nimeti-serveti elde tutmanın daha da zor olduğunu unutmamak.

7-Hedefe ulaşmak için güçlü irade, azimli çalışmadan başka yol olmadığına inanmak ve uygulamak.

8-Toplumsal olarak hiçbir kimseyi ayırıma tabi tutmamak. Her zaman organizeli olmak. Fitnelere bulaşmamak. Sevecenliği ve hoşgörüyü ahlak edinmek.

*

Başarıların çoğu; planlı, programlı, projeli organize çalışmanın ürünüdür.

Sayın Ahmet Ahlatcı’nın bir sözü vardır. Başarılar hiçbir zaman tek bir kişinin gayreti ile olmaz. Özellikle iş hayatındaki başarılar; planlı, programlı, bilimsel verilere dayalı, projeli, seçkin yöneticilerin organizeli bir ekip çalışmasının eseridir.

Bir işadamının aile fertleri de çalışan iş arkadaşlarıdır. Hiçbir tecrübesi olmayan aile ferdi, yönetici olmza. Önce a’dan z’ye bütün kademelerden geçerek tecrübe kazanacak, sonra yönetici olacaktır. Aile fertlerinin çalışanlarımızdan bir farkı yoktur. İşin kuralı budur. Bizim aile yapımızın iş anlayışı da böyledir.

Ahlatcı Holding’in başarısı bu anlayışın eseridir. Şirket yöneticilerimiz, yönetim kurullarımız, genel müdürlerimiz, alt kademe yönetici ve çalışanlarımız (çalışma arkadaşlarımız, iş alanlarımız)ın üstün gayretleri, başarıyı getirmiştir. Örneğin; Çorumgaz’ın Genel Müdürü Kasım Kahraman, konumunda az bulunur bir yetenektir. Diğer bölüm müdürlerim de aynı oranda gayretli ve başarılıdır. İşte Ahlatcı Holding’in başarısındaki aktörler bunlardır. Elbette ki her konuda insan unsuru esastır. Ama yeterli değildir. Başarının başka etkenleri de vardır. Organize çalışmalarda kurmay, baş mimar esastır. Komutan planlar, programlar, askerler uygular. Ama esas olan, bir elin nesi var, iki elin sesi var anlayışı, işin özüdür.

Hayatımızın bütün dönemlerinde bu anlayış hakim olmalıdır. Özellikle iş hayatında büyümek, yükselmek çok zor olur. Organizeli çalışmak şarttır. İş vereni, iş alanı, yöneteni, yönetileni, alıcısı, satıcısı, hepsi bir bütündür. Yapılacak olanlar bütün bunları kapsayacak şekilde olmalıdır. O zaman kazanımlar kendiliğinden gelecektir.

Doğa Koleji’ndeki konuşmasının sonunda, Ahmet Ahlatcı’ya Lise Müdürü Mustafa Yalçın tarafından teşekkür plaketi verildi.