Bir
filozof, “Bir ruhun derinliklerinde nelerin barındığını kimse bilemez.
İnsanlık
başkalaşım geçiriyor. Neye dönüşeceğini merak ediyorum.” diyor.
Ben
de çok merak ediyorum, neye dönüşeceğimizi?
Dünyada
yedi milyar insan varsa, yedi milyar da ayrı düşünce, ayrı karakter var.
İnsan
davranışlarının hiçbir kalıbı, hiçbir standardı yok.
“Ateşli
aşıklar konuşan ağızdan ziyade dinlemeyi seven kulağa muhtaçtırlar.” misali,
ben de çok konuşurum. Aslında az ve öz konuşmayı da çok severim.
Dinleyen
olursa, beyit, rubai, dörtlük ve şiirlerle konuşurum.
Beyit,
rubai, dörtlük ve şiirler hayatın özetidir. Az ama öz sözlerdir.
Hikmet
ve felsefe içerirler.
Yıllar
önce Merzifon’lu Sıdki Baba (Aşık Pervâne - 1865-1928) hayatı, tabiatı, insanı
ve tekâmülü şöyle yorumlamış.
Ben Adem’den evvel
çok geldim, gittim,
Yağmur olup yağdım,
ot olup bittim,
Bülbül olup Firdevs
bağında öttüm, (Firdevs=cennet)
Bir zaman gül için
hâr’â düş oldum… (Hâr=diken)
Devletçe,
milletçe zor günler yaşıyoruz. Bir tarihçi olarak, tarihin hiçbir döneminde
kolay günler yaşadığımızı da okumadım..
Başkalaşım,
dönüşüm ve tekâmül insanın doğasında var.
Tekâmül
yasasına göre tabiattaki bütün canlılar kendi mükemmelliğine doğru yol
alırlarmış.
Bizler,
bilimi, erdemi ve demokrasiyi göz ardı ederek deneme, yanılma yoluyla yolumuzu
bulmaya çalışıyoruz..
Sözleri
Kâzım Ömer beye, bestesi Lemi Atlı’ya ait Uşşak şarkı perişan halimize,
ahvâlimize tercüman olur sanırım.
Günler geçiyor gönlümün ezvâkı tükendi,
(Ezvak=zevkler)
Sustum da hazin ruhumun feryâdı tükendi,
Bilmem ki gönül, sen ne idin sende ne vardı?
Ömrüm bitiyor aşkımın ilhâmı tükendi…
Ben de yıllar önce yazdığım şu dörtlüğümle yaşananları şöyle
yorumlamıştım.
Hani
halden hâle girer isyan edersin,
“La
havle” çekerek, bu da olmaz ki dersin!
Bağrına
taş basar, katlanırsın bahtına,
Acıyla
olgunlaşırmış insan neylersin!… (Mehmet Özata)
Sadık Emre’nin çok sevdiğim Segah
şarkısının sözleri de halden hâle sokar beni.
Bakıp ahval-i perişanıma ar eyle
gönül,
Terk-i yar eyle veyahut terk-i diyar eyle gönül,
Beni dinlersen eğer durma firar eyle gönül,
Terk-i yar eyle veyahut terk-i diyar eyle gönül…
5
HAZİRAN 2013