Yazımın başlığı, bana değil, AKP’li BAYAN milletvekillerine ait.

AKP’nin BAYAN milletvekilleri, bu sözü; CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’e; “…Seni gebertirim lan p...k ; Senin a… koyarım! ; Şerefsiz o… çocuğu; P... kurusu! ; Satılık köpek! ; Senin ananı s…m! Senin ölümün benim elimden olacak lan…” dediği için; partisinden, geçici ihraç talebiyle disipline verilen AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’a, (güya teselli için) söylüyorlar.

Bu küfürleri eden ben olsaydım eğer; eşim ve kızım günlerce konuşmazdı benimle. Dahası, rahmetli anam hayatta olsaydı eğer, şu yaşımda, tekme tokat girişirdi bana…

Ama AKP’nin BAYAN milletvekilleri, bu densiz ve terbiyesiz adamı; “Üzülme… Sen çok güzel sövdün, ağzına sağlık…” anlamına gelecek, bir şekilde kutluyorlar…

Ne günlere geldik, kimlerin eline kaldık görüyor musunuz?

Bunca yüz kızartan küfrün ardından, partili vekillerin (özellikle de bayan vekillerin); “Sen ne terbiyesiz adammışsın böyle…” diyecekleri yerde; tebrik için kuyruğa girmeleri, anlaşılır gibi değil…

Bütün bunlar, çok daha kötü günler göreceğimizin, çok daha sıkıntılı günler yaşayacağımızın habercisi…

Meclis tarihinde, bu kadar galiz küfürlerin, peş peşe sıralandığı başka bir oturum oldu mu, bilmiyorum.

Bu nasıl bir hırs, bu nasıl bir kin, anlamakta zorlanıyorum.

Acaba, Kamer Genç ne dedi, ne yaptı, ne eyledi de bu muhterem vekiller(!), bu denli zıvanadan çıktı diye; olayın önüne, arkasına bakıyorum, bir şey de bulamıyorum.

… …

CHP’li Kamer Genç, 25 Mart 2013 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söylüyor.

“18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle Fatma Hanım bir dergi hazırlamış. Önsözünde; ‘Çanakkale Zaferi’nin çok kıymetli komutanlar tarafından kazanıldığını…’ söylüyor ama ‘Atatürk’ kelimesini ağzına almıyor. Acaba Atatürk bu cumhuriyeti kurmasaydı, siz şimdi hangi devletin vatandaşıydınız ve o makamda oturacak mıydınız? Eğer zaten otursaydınız hangi tarikat mensubunun bilmem kaçıncı hanımı durumuna düşerdiniz.”

 

Kamer Genç’in (noktası/virgülüne) söyledikleri bunlar.

Ne var bu söz(ler)de?

Ya da nesi yanlış bu sözlerin?

… …

Haa.. bu sözler, Meclis’te, bir bayana, bir bayan bakana söylenecek sözler mi?

Değil.

Bir milletvekilinin, bir diğer milletvekiline (özellikle de canlı yayının yapıldı böyle bir Mecliste) böyle hitap etmesi, olayı böyle örneklemesi doğru mu?

Elbette değil.

Ama çok da yanlış değil.

*   *   *

Hiç kimse, özellikle Atatürk’ün kurduğu bir mecliste, özellikle bir milletvekili, Atatürk’ü yok sayamaz. Atatürk’e vefasızlık, Atatürk’e nankörlük yapamaz.

Kamer Genç, belki densizce ifade etmiş ama doğru söylemiş.

Bakan Fatma Şahin ve onun gibi düşünenler bilmeli ki; o meclis çatısı altında bulunmayı, o vekillik ve o bakanlık koltuklarında oturmayı (kendileri kabul etseler de etmeseler de) Atatürk’e borçludurlar.

Atatürk olmasaydı eğer; Fatma Hanım, bırakın seçmeyi/seçilmeyi, meclise girmeyi; yanında erkek olmadan sokağa çıkması mümkün olmayacaktı. Suudi Arabistan’da olduğu gibi araba bile kullanamayacaktı.

Bir bakana yakışmayacak şekilde bağırıp, çağırmadan, ortamı germeden önce; “ben, bu vekilin, bu sözlerine muhatap olacak hatayı nerede yaptım, niye yaptım?” diye düşünmesi gerekirdi…