İnsanlığa karşı işlenen suçların affı olmalı mı?

35 insanımızın yaşamına kast eden sanık yaşıyor. Ve Cumhurbaşkanı tarafından affediliyor.

Yitirdiğimiz canların ne büyüme, ne yaşlanma, ne çoluğunu çocuğunu görme hakkı olmadı ki…

Onlar kendilerini yakanların hiç birini tanımıyordu. Onlar bilimden, aydınlanmadan, laiklikten, kardeşlikten başka bir şey bilmezlerdi.

Ama sistemli katliama kurban edildiler.

Onlar türkülerini söylüyorlardı.

İşte o günden beri nerede bir türkü duysam insanlığımdan utanırım.

2 Temmuz 1993

Sivas Madımak oteli

Burada konuk olan 35 kişinin yakılarak öldürülmesi eyleminde bütün şahitlerin beyanı ile yargılanan, önce idam cezasına, daha sonra da cezanın 2005 yılında yürürlükten kaldırılması ile ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen Ahmet Turan’ı Cumhurbaşkanı affetti.

Sistemli bir kampanya yürüttüler. 86 yaşında ve hasta olduğu söylendi.

Bu davaya yaklaşımlarda, “yanmayı hak ettikleri”nin ve “yakılanların sorumlu olduğu”nun kanıtlanmaya çalışılması, mağdur yakınlarını derinden yaraladı.

Ayrıca bu da yetmezmiş gibi affın arkasındaki kişiler “dede” sıfatını yakıştırarak bir masumiyet ve kahramanlık yüklediler.

35 can, evladının evlendiğini, askere gittiğini, torununun doğduğunu göremedi.

Dede kelimesini duyamadı.

“Arkadaşlar bu bir cihattır yürüyelim” diyerek topluluğu alevlendiren kişi ne kadar masumdur sizce?

İnsanlığa karşı işlenen bu suçun affı olmamalı.

Bence dede sıfatı ona hiç ama hiç yakışmadı.

Her gününüz güzel olsun.