Günay ERTUĞ

 

 Siyasette son zamanlarda bir “adamcılık” particilik” anlayışı çıktı.

“Adamcılık”  bana göre  küçük düşünenlerin işi.

Eğer bir kişi gerçekten  davasına yürekten bağlıysa partisinde adam gibi durur.

Partici olmak daha onurlu, daha güzel değil mi?

Güzel olmasına güzel de bu duruşu sergilemek zor.

Neden mi?

Siz onurlu durdukça cahillerin, gücün esiri olmuşların saldırı ve hakaretlerine katlanmak zorunda kalırsınız.

Siyasetin  aslında iki tipi vardır;

İlki, particilik taassubuna varlığını borçlu olanlar,

İkincisi, idealistliğin gereği olarak milletine hizmet etme donanımına haiz olanlar.

Ama nedense birinci tipler siyasette en şanslı olanlardır.

Particilik taassubunun yerine, hizmet yapma ve liyakat ön planda tutulduğu zaman, Türk milletini ve devletini hiçbir gücün engellemesi mümkün değildir.

ABD, AB, ÇİN gibi emperyalist ve sömürgeci zihniyetin devletleri, dünyayı kan ve gözyaşına boğmuştur. Dünyanın Türk’e ihtiyaç duyduğu bir ortamda,  yapacağımız siyaset çok önemlidir.

Siyaseti, genel başkanlara bağlamak ne kadar doğru?

“Ben genel başkanı sevmiyorum” diyerek, kendi davası ve düşüncesi ile hiçbir ortak paydası olmayan partiye destek verenler;

“Yeterince zaman kaybetmedik mi, yeterince birbirimizi kırmadık mı? “ diye neden hiç düşünmüyorsunuz?

Siyaset ki, insanlara hizmet etme vesilesi olması lazımken,  bataklık ve çamur atma haline kimlerin dönüştürdüğünü, bu dönüşüm ile milleti siyasetten soğutup, sadece malum tiplerin arenasına kimlerin çevirdiğini bir düşünün.

Bunun için de tasvip etmediğiniz siyaset anlayışıyla siyaset yapanları sandığa gömmeniz gerekecek.

Nasıl ki;  kötü alışkanlıklar, kızdığımız çirkinliklerin yaşamasına sebep olmaktaysa, zararını bildiğimiz halde içtiğimiz sigara misali, öksürük ve nefes darlığını beslediğimiz gibi.

Siyasetteki çirkinlikleri sonlandırmak için de yapılacak şey, emaneti ehline vermek ve ehil olmayanları diskalifiye etmektir.

Particilik, adamcılık gibi kötü alışkanlıklara çizgi çekip, siyaset asli mecrasına sokulmalı.

En azından gelecek nesillere karşı bir vefa borcu olarak bunu yapmak zorundayız.

Her Gününüz Güzel Olsun.