Gazete haberi:
Fransa’da Avrupa Konseyi ülkeleri Anayasa Mahkemesi Başkanları toplantısına katılan Haşim Kılıç, önemli mesajlar verdi: “Hak ve özgürlükleri savunmak görevimizdir. Kamu gücünü kin ve nefretlerinin aracı olarak kullananları sınırlayacak bir yargı gereklidir.”
Milliyet, bu haberin 1. sayfadan spotunu “Özgürlüğü savunmak görevimiz” başlığıyla verirken, 20. sayfadaki habere ise “Nefret kültürüne karşı hoşgörü” başlığını kullanmış:
Strasbourg’ta konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, ‘AYM’ye bireysel başvuru yolunun açılması, farklılıkların bir arada yaşamasının teminatıdır’ dedi.
*
Hukuka ve insan haklarına saygılı olup da şu değerlendirmeye şapka çıkarmayacak kimse var mıdır?
Zaten, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, son dönemde dünyadaki tüm yüksek mahkemeler arasında en prestijli noktaya, bu anlayışın ürünü olan “evrensel hukuka uygun” kararlarıyla ulaşmadı mı?
“Türkiye’de mahkemeler var” diyemesek de, hiç olmazsa “Türkiye’de AYM var” diyebilmek ne mutluluk!..
*
Cumhuriyet’te de Emre Kongar, dün “İki Propaganda” başlıklı yazısında, Erdoğan’ın seçimi ilk turda yüzde 55 oyla kazanacağı propagandasının yapıldığını, ayrıca İhsanoğlu’nun Erdoğan’dan hiç farkının olmadığı gerekçesiyle Atatürkçülere, ulusalcılara ve laiklere “sandığa gitmeyin” telkininde bulunulduğunu yazıyor ve Erdoğan’ın ilk turda seçilme şansının o kadar yüksek olmadığını vurguladıktan sonra, Erdoğan ile İhsanoğlu arasındaki farkları tek tek sayıyor:
Bölücü-birleştirici, çatışmacı-uzlaşıcı, mezhepçi-eşitlikçi, savaş yanlısı-barış yanlısı, laiklik karşıtı-laikliği benimseyen, Atatürk karşıtı-Atatürk’ü temel değer kabul eden, halkın yarısını ötekileştiren-tüm halkı kucaklamayı amaçlayan, demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere karşı-demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden yana, başkanlık sistemini hedefleyen-parlamenter demokrasiyi korumakta kararlı, uluslararası ortamda dışlanan-uluslararası ortamda kabul gören, çok sık fikir değiştiren, verdiği sözü tutmayan-güvenilir, ne dediyse yapan…
Emre Kongar, “Ayrıca, aldıkları eğitim ve kişilikleri de çok farklı” diyor.
AKP’nin umutsuzluk ve yılgınlık yaratarak muhalif seçmenin sandığa gitmesini engellemeye çalıştığını belirttikten sonra “Bu oyuna gelmeyin!” uyarısını yapıyor.
Elbette, katılım düşük olursa, Erdoğan blok oylarıyla ilk turda seçilebilir.
Gerisi, sosyal demokratların, laiklerin, liberal demokratların, ulusalcı ve milliyetçilerin, vatansever muhafazakâr-demokratların iz’an, idrak ve iradelerine kalıyor.
- ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ -
