Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan , bir Vakıf toplantısında, 90 yıllık Cumhuriyetimizde yapılanları enkaza benzetip, bu enkazın altından büyük meseleler çıktığını söyledi…
Doğru gerçekten, Atatürk , Cumhuriyetin temellerini o kadar sağlam atmış ki, İslam Devleti kurma yolunda onları bir hayli zorluyor…
Bir evvelki yıl, AKP Milletvekili iken Tülay Babuşçu’nun, “600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi” demesi de, Dervişin fikri neyse , zikrinin de o olduğunu göstermiyor mu?...
Bu dönemin Ilımlı İslam Devleti yolundaki AKP’lileri sık sık bu düşüncelerini dile getiriyorlar da , AKP li kadınların bu kadar bilinçsizce, ikinci sınıf konuma gelmek için çabalamaları çok garip doğrusu…
Zira Atatürk ve arkadaşlarının 1926’da Medeni Yasa ile o “enkaz döneminde” kendilerine verdiği aşağıdaki hakların farkında olmamaları nasıl mümkündür?...
-Tek eş ve resmi nikah koşulu getirilmesi,
-Yasadan önce 2 kadının tanıklığı , 1 erkeğin tanıklığına eşitken, yasa ile ,1 kadının tanıklığının, 1 erkeğin tanıklığına eşit kılınması,
-Miras paylaşımında, evvelce kardeş arasında 1 pay kadına, 2 pay erkeğe verilirken, yasa ile eşit pay getirilmesi,
Ayrıca 1934 yılında bir çok uygar ülkeden önce kadına, milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmesi…
Bunları inkar etmek, Kadın-Erkek eşitliğinin konuşulduğu, tartışıldığı , 1957’de Birleşmiş Milletlerce kabul edilmiş “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nün yıldönümünde, nasıl bir nankörlüktür? Bu hakları sağlayanları şükranla anacakken…
Hele de bulundukları makamları ve oralarda konuşabilmelerini borçlu oldukları o enkaz dönemini…
13 yıllık AKP iktidarı döneminde , Kadın –Erkek eşitliği konusunda yapılmış bir iyi şey hatırlıyor muyuz?...
Hatırladıklarımız hep kadınların ikinci sınıf konumunu güçlendirecek şeyler.
Meclise bu dönemde türban girdi…
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız türbanlı…
Öğrenim alanlarımıza , hatta ana okullarına kadar türban girdi…
Diyanetin çıkardığı çocuk kitaplarında dişi kaplumbağaya türban taktılar…
Nasrettin Hoca ile ilgili bir çocuk kitabında, 80 yaşındaki Nasrettin hocayı 15-16 yaşında iki çocuk gelinle evlendirdiler.
Kadın, 3-5 çocuk doğurup (bakıp bakamayacakları düşünülmeden) evinde oturmaya yönlendirildi…Toplumun yarısını oluşturan kadını, sosyal ve ekonomik yaşamın dışında bırakarak gelişebilmiş bir ülke yok yeryüzünde…
Bir Bakanımız, resmen evli olduğu karısından ayrılmadan, dini, ahlaki, örfi vecibeleri yerine getirdim dediği ,dini nikahlı olduğu kadından bir çocuk sahibi oldu…Dini nikahla yaşamayı özendirdi…
İşte savunulan düzen bu…
Bu dönemde eşlerinden şiddet gören ve öldürülen kadın haberlerinin yer almadığı gün yok. Son birkaç yılda yüzlerce kadın öldürüldü…
Güneydoğudan gelen yüzlerce şehit, ağlayan analar ,eşler ,yetim kalan çocuklar, çatışmaların olduğu harabeye dönmüş yerleşimler derken, Cumhuriyet en kötü dönemini yaşıyor…
Atatürk’ün yaptıklarını beğenmeyenler asıl bu enkaza baksınlar…
7 Mart 2016