Bu hafta yine bir "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü "nü çeşitli etkinliklerle anacağız...Bugünün doğuşuna kısaca baktığımızda; 1857 yılında Amerika'da kadın işçiler "Eşit İşe Eşit Ücret" talebiyle greve başlamışlar. Olaylar büyümüş, çıkan yangında 129 emekçi kadın yaşamlarını yitirmiş...Bu acı olay sonrası kadın mücadesi her alanda devam etmiş...1910 yılında Kopenhag'da toplanan, 2.Sosyalist Enternasyonal Genel Kurulu'na Clara Zetkin öncülüğünde yapılan başvuruyla "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü "olarak tanınmış...
Yani, bu günün kazanılmasında kadın ölümleri, acılar ve uzun mücadeleler vardır...
Öncelikle bugün; eğlence, kutlama, coşku günü değildir....Aksine kadın; hak, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin yeniden düşünülmesini gerektiren "farkındalık" yaratma günüdür!...
Sanayi Devrimi geçirmeyen,
Ülkemizdeki kadın hareketlerine baktığımızda ise; Atatürk'ün liderliğinde Cumhuriyet'in kurulmasıyla kadın-erkek yurttaş olabilmiştir... Sonrasında kadın hak ve özgürlükleri yasalarla güvence altına alınmıştır...
Toplum olarak çok etkilendiğimiz kadın cinayetlerini "ÖZGECAN ASLAN"IN ölümü özelinden yazmaya çalıştım. Yaşamını kaybetmiş tüm kadınların olsun!...
ÖZGECAN'A AĞIT!...
Ah,desek de ağlasak
Yürekleri dağlasak...
Gökler olur mu mavi?...
Karaları bağlasak?...
Celladın kara ini
Bitmiyor,kadın kini!.
Yerlerde sürünüyor,
Ölenlerin bedeni...
Fatma Hatun gitmesek,
Gözyaşımız dökmesek...
"Özgecan öldü,diye...
Elbebek öldü,diye...
Gülbebek öldü,diye..."
Feryat-figan etmesek!...
Sürecek…
