Seçime 12 gün kaldı. İktidar partisi AKP, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile iki koldan; CHP, MHP, HDP ve diğer partiler ise Genel Başkanları ile birer koldan yoğun bir seçim kampanyası yürüttü ve de yürütmekte.
Öyle ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan Kuran'la çıktı piyasaya. Siyasi liderler, olacak ya da olamayacak vaatlerle çıktılar piyasaya.
Sanki seçim açık ihaleye çıkarıldı! Artıran artırana... Freni patlamış araba gibi...
Hedef kitle; emekli, asgari ücretli, köylü ve öğrenci...
Vaatler; özellikle asgari ücret, mazot, emekli maaşı, üniversite öğrencileri üzerinde.
Ama şu da bir gerçek ki, muhalefetin özellikle de CHP'nin seçim vaatleri, az da olsa ilk kez iktidarı yani AKP'yi sarsmış durumda. Ancak bu sarsıntı sandığa nasıl yansır bilemiyoruz.
Kişisel kanaatim şudur ki; bu toplum, bu tip vaatlerden daha farklı bir şeye oy vermektedir. Sorun, bu toplumun neye oy verdiğinin görülememesidir.
Aslında geçmiş seçimlerin analizi yapılmış olsa idi, bu toplumda oy vermenin kriterleri görülebilirdi.
Çünkü bu toplum, etnik ve inanç kimliklere bölünmüş; siyaset, bu yarılmalar üzerine inşa edilmiştir.
* * *
İşte seçim konuşmalarının ana ekseni olmuş, vitrindeki dolaşıma sunulan vaatler: Asgari ücret:
AKP: Temmuz'da net 1000 TL'yi aşacak.
CHP: 1500 TL olacak.
MHP: 1400 Lira olacak.
HDP: 1800 lira olacak.
Haydar Baş (BTP): 5000 lira olacak.
* * *
Emekli Maaşı:
AKP: Temmuzda 1000 liranın altında maaş alan SSK ve Bağ-Kur emeklisine 100 lira zam yapılacak.
CHP: Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verilecek.
MHP: Mart ve Eylül aylarında 1400'er lira olmak üzere yılda iki kez emekli desteği yapılacak.
HDP: En düşük emekli aylığı 1800 lira olacak.
Haydar Baş (BTP): En az 5000 lira olacak.
* * *
Mazot Fiyatı:
AKP: Yapılan destekleme ile mazot maliyetinin ortalama % 16'sı karşılanır olmuş.
CHP: 1,5 lira olacak.
MHP: 1,75 lira olacak. Mazot, gübre ve yem üzerindeki vergi kaldırılacak.
HDP: Küçük çiftçiler için mazot ve gübreden vergi alınmayacak.
Haydar Baş (BTP): Tarım ürünlerinin üretim maliyeti 5 yıl boyunca tamamen devlet tarafından karşılanacak.
* * *
Öğrenciler:
Üniversite sınavlarının kaldırılmasında, zaten kaldırılmış harçların tümüyle kaldırılmasında, yeterli burs verilmesinde aşağı yukarı tüm partiler hemfikir olmuş durumda. Sorun, üniversite mezunlarının iş bulmasında.
* * *
Bu gün bu vaatlerin kapsamında olan nüfus; 5,5 milyon üniversite öğrencisi, 10 milyon emekli ve kırsal nüfusla birlikte Türkiye nüfusunun en az % 80'idir.
O halde sormak gerekir:
-İktidar ve muhalefet bu vaatleri yerine getirmek için adım attı da ret mi edildi?
-Seçim dönemlerine özgü olarak bu toplumun midesine seslenmek, siyasi etik açısından doğru mu idi?
-Ayıp olmasın ama bu insanları 1000, 1400, 1500, 1800, 5000 liraya kendini satan insan yerine koyduğumuzun farkında olunmuş mu idi?
Benzer vaatleri Demirel ve Çiller de yapmıştı.
-Bir zamanlar Demirel "kim ne veriyorsa benden 5 fazlası" demişti.
-Bir zamanlar Çiller "herkese iki anahtar" demişti.
* * *
Evet, bir zamanlar Ecevit de vaatlerde bulunmuştu.
Ama o, "kalkınma köyden başlamalı" demişti.
Ama o, "toprak işleyenin, su kullananın" demişti.
Ama o, "ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen" demişti. Yani toplumsal bir çözüm önermişti.
İşte siyasete yakışan bu idi ve bu olmalıydı.
-Kamu emekçisine grev hakkı olmalıydı.
-Farklılıkların bir arada yaşayabileceği toplumsal projeler olmalıydı.
-Türkiye'de bir bölünme tehlikesi varsa bu tehlikeyi öteleyecek projeler olmalıydı.
-Bugün CHP'nin sunduğu "Merkez Türkiye" projesi gibi geleceğe yönelik projeler olmalıydı.
Son söz olarak diyebiliriz ki; eğer 7 Haziran seçim sonuçları, bu vaatlere rağmen karşılık bulamaz ise bu halk suçlanmamalı, bu siyaset sorgulanmalıdır.