“…Avrupa mitinglerinde bizi karşılarken, şöyle bir pankart açıyorlar; ‘50 yıl önce gelseydiniz, biz burada olmayacaktık…’ diyorlar. Nasıl, güzel yakalamışlar değil mi?” dedi, ağzı kulaklarında.
Güldüm…
Böyle bir pankart gerçekten de açılmış olabilir mi, diye düşündüm.
Olabilir.
AKP iktidarıyla birlikte yalakalık, sınır tanımaz, had bilmez oldu.
* * *
Çağrışım yaptı; “Bu iktidar, 50 yıl önce gelse, ne olurdu?” diye ben de düşündüm.Eldeki verileri, olabildiğince yerli yerine oturtmaya çalışarak, olayı gözümde canlandırmaya çalıştım ve bir sonuca ulaştım.
Günümüzdeki dünya görüşü bile endişelendirici ve korkutucu olan AKP zihniyeti, 50 yıl önceki kafa yapısıyla, 50 yıl önce iktidar olsaydı eğer;
Türkiye, bugünkü Mısır, olurdu. Bugünkü Irak, bugünkü Suriye olurdu.
Suudi’nin, Katar’ın petrolsüz hali olurdu.
Yemen olurdu, Filistin olurdu, Pakistan olurdu.
Bugünkü 63 İslam devleti ne ise, ne durumda ise onlardan farksız olurdu.
Yerlerde sürünürdü.
İnsanlar birbirinin kafasını keser, ciğerini söker, yerdi.
Daha o günlerde parçalanır, bölünür, yok olurduk.
* * *
Ben bu tür ayakları yere basmayan söylemler(!) duyduğum zaman, hep ilişikteki resmi anımsarım.
Bu resim aynı zamanda da; “63 İslam devleti arasında neden tek bir kalkınmış İslam devleti yok?” sorusunun, açık ve net yanıtı niteliğindedir.
… …
Şimdi iyice bakın bu fotoğrafa.
Yıl 1896…
Batılı, bugünkü arabaların atası üçtekerli motorlu taşıtı icat etmiş; seyahat ediyor.
Bizim ticani, bugünkü örnekleri gibi kin, nefret, öfke saçarak bağırıyor.
… …
Yıl 1903…
Batılı, bugünkü uçakların atası olan pır pır dediğimiz hava taşıtını icat etmiş, uçuyor.
Bizim ticani, bugünkü örnekleri gibi kin, nefret, öfke saçarak bağırıyor.
… …
Yıl 1961…
Batılı astronotlar aya gidiyor.
Bizim ticani, bugünkü örnekleri gibi kin, nefret, öfke saçarak bağırıyor.
… …
Yıl 2014…
Batıllılar el ele, kol kola uzayda cirit atıyor.
Bizim ticani, bugünkü örnekleri gibi kin, nefret, öfke saçarak bağırıyor.
… …
1896’dan bugüne 118 koca yıl geçmiş; Batılı ülkeler, buluş üzerine buluş yapıyor, refahının üzerine refah ekliyor; bizim İslam dünyasının yobazı hep aynı, hep insan sevgisinden yoksun. Allahü ekber nidalarıyla kelle kesiyor, ciğer söküyor, can alıyor.
Ekleyin bu resmin altına 40’ar, 50’şer yıl sonraki tarihleri.
Batıllılar, uzayda, diğer gezegenlerde koloniler kuracak, her türlü hastalığa çözüm bulacak.
Bizim ticani, şiddet kusarak bağırmaya, insanların kafasını kesmeye, kestiği kafalarla futbol oynamaya, öldürdüğü insanların kalbini çıkarıp yemeye devam edecektir.
* * *
Müslüman bir ülke olarak, çok şükür biz, o ligde olmadık.
Niye?
Atatürk’ün özenle kurup, “gözünüz gibi koruyun” diyerek bizlere emanet ettiği “Laik Cumhuriyet İlkeleri” sayesinde…
Ne zaman bu ilkelerden ödün vermeye başladık; o zaman bu tür zihniyetin sesi, bizde de çıkmaya başladı.
Ve o zihniyet, şimdi bizi de bu bataklığın içine itmeye çalışıyor.
Bu cumhurbaşkanlığı seçimi, bunun için çok ama çok önemli.
Ya Batılı olacağız, ya da Ortadoğu bataklığında biz de boğulup, yok olacağız.
