Çorum Hava Alanı konusu çok işlendiği için, ilgili yazı yazmayı pek düşünmüyordum. Ama 16 sahifelik gazetenin büyük kısmı; Sayın Başbakan ile Mehmet Yolyapar ve Çorum ileri gelenleri arasında olay, amiyane tabirle savaşa dönüşmüş.

Halbuki; Gazetenin ilk sahifesinde, Mehmet Yolyapar:

"Sayın Başbakan bana da söyledi, konuşmasında da ifade etti; Merzifon'un yolcusunun yüzde 70'ini Çorum karşılıyorsa, Çorum kendi havaalanını isteme hakkı yok mu?

Üstelik, yarıda kalmış bir havaalanı inşaatı varken...

Özetle, Başbakanımıza saygı duyuyoruz, ama kendilerinin sözlerini ‘tartışılmaz doğru’ kabul etmemiz de mümkün değil" diye yazıyor.

Akılcı olan; yüzde 30'un ayağına yüzde 70'i taşımak değil, yüzde 70'in yanına yüzde 30'u taşımaktır. Sayın Başbakanın "Merzifon Havaalanının Yolcusunun yüzde 70'ini Çorum karşılıyor" sözcüklerini kullanmakla Çorum'un havaalanı isteğinin haklılığını itiraf etmiş oluyorlar, ama halihazır durumu sürdürmekte ısrar ediyorlar.

Olan olmuş. Geçmişin şartları, Merzifon hava alanının günümüzdeki duruma gelmesini sağlamış.

Sayın Başbakan; "Yarım saatte hava alanına ulaşılması avantajdır. Yeni hava alanı yapmak israftır." gibi klasik yaklaşımı sergiliyor. Bu yüzden heyetimiz ne yaparsa yapsın, yaklaşımın değişmeyeceği açıkça görülüyor.

* * *

Havaalanı ile ilgili bazı ilginç görüşleri dinledim. İçlerinde uyarı niteliğinde olanlar var. Onları buraya almayı faydalı buluyorum. Çorum havaalanı konusunda onların görüşleri ışığında daha sağlıklı yazı yaşmış oluruz.

"Bugün Çorum havaalanı yeni kurgulansa idi. Havaalanının Çorum’da olması gerekirdi!" diyenlerden biri de Tamer Gökçek oldu.

Tamer Gökçek Turhal'da yaşayan bir pilot. Uçakları var. Türkiye çapında kuduz hastalığının yayılmasını engelleyecek ilaçları ormanlara uygulama işini üstleniyor. İkinci el uçak alım satımı da yapıyor.

Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu zamanında yapılmış hava alanının yerinin Söngüt bölgesinden istimlak yapılarak değiştirilmesini, o bölgede yoğun sis oluşması yüzünden yanlış buluyor ve iki öneri sunuyor:

"Eski havaalanına inecek çok uçak çeşidi var. Bu uçakları THY'nın edinmemesi olaya yanlış bakılmasını doğuruyor. O uçakları edinerek, yolcu kapasitesi düşük olan ilin gereksinimi havaalanı yapmadan giderilmelidir. Bu durum bir çok il için de geçerlidir.

Yeni hava alanı için seçilen yer başta sis yoğunluğu ve bölge arazisinin pahalı oluşu yönünden düşünülmemelidir" diyor.

Bu görüşler kabul edilse bile anladığım kadarıyla vakit geçmiş durumda. Ama bu bilgiler, başka yerler için kullanılabilir.

* * *

Meramımı anlatmam için Sayın Başbakanın konuşmasından bir kısmı buraya alacağım:

"Orada pist yetersizmiş, askeri amaçlı kullanılıyormuş, terminal küçükmüş" gibi görüşlerin mazeret oluşturmayacağını işaret eden Sayın Başbakan "Bunların hepsini hallederiz. Ben hava alanı muhabbetiyle Çorum'un yorulmasını istemiyorum. Onun için de o havaalanını bölgesel havalimanı haline getirip, sadece Çorum'a değil, Samsun'un belirli ilçelerine, Amasya'ya ve bu bölgeye hizmet edecek bölgesel güzel bir havaalanı haline getireceğiz."ifadelerini kullandı.

Sayın Başbakan,"ilerde başka bir havaalanı yapmak isteyenler de buyursun gelsin, başım gözüm üstüne, yarın gelin, yarın vereyim kim istiyorsa buyursun. İtirazım yok ama bizim amacımız sizin ihtiyacınızı görmek ve bu şekilde yolumuza devam etmek" diye konuştu.

Bu konuşmada; "Yarın gelin, yarın vereyim, kim istiyorsa buyursun."sözleri çok önemli, böylelikle bizim için de bir kapı aralanmış oluyor.

En kısa zamanda, ansızın; "Biz istiyoruz ve yapıyoruz!"demek; Çorum'a devletin yapmasından, daha farklı şeyler kazandıracaktır.

Yazılarda ve konuşmalarda "Pisti Belediye yapsın binaları ve kuleleri biz yaparız" dediklerine göre hazırlık durumu görülüyor. Durumun gerçekleştiğini varsayalım ve bakalım.

* * *

İmdiii...

Bir defa Kadeş Barış şehri gibi bulunmaz ayrıcalığa, "Havaalanını kendi yapan Şehir!" ayrıcalığını ekleyeceğiz.

Merkez ilçenin havaalanı yolunu bir kaç kilometreye indirmenin yanında ilçelerin yarısının yolu da ortalama 130 km iken 60 km azalacak ve uçağa binen insan sayısı çoğalacak.

Sanayi ve Ticari ilişkimiz olan yabancıların gözünde havaalanı bile olan şehir görüntüsü; ilişkilerde kolaylığın yanında güç sembolü olacak. Havaalanını şehrin kendisinin yapmış olması ilginç bulunacak ve yabancıların öğrenmesi ile havalı bir durum oluşacak.

Merzifon havaalanının "Aletli yaklaşma" zorunluluğu 15 dakikadan fazla göklerde dolaşmayı gerektiriyor. Çorum havaalanı da bu zorunluluktan kurtulursa Sabiha Gökçen havaalanı gibi "Görerek yaklaşma" ile kısa zamanda iniş sağlanabilecek.

Şehrin havaalanına sahip olmasının avantajını; Ata Ervasi'nin Tokat'a, kurulduğu zamana göre büyük tekstil fabrikasını kuruş şekli çok güzel anlatıyor:

Ata Bey ve arkadaşı VAN'lıdır. Tokattan geçerken, kebap yemeğe lokantaya oturuyorlar. Tokat kebabının hazırlanış zamanı uzundur.

Garson nereye gittiklerini soruyor:

"Tekstil fabrikası kurmak için yer aradıklarını" söylüyorlar.

Garson,"Tokat'a kursanıza!" diyor.

"Tokat güzel de havaalanı var mı? En az üç yıldızlı oteli var mı?"diye soruyorlar.

Garson, "İkisi de var!"deyince, inceleme başlıyor ve Tokat yatırımı kazanıyor.

Havaalanını Çorum'un kendisinin yapması sağlanırsa; ele geçmez fırsatların yakalanacağı açıkça görülüyor.

En güzel günler sizlerin olsun...