Zaten bu iç çatışma (yani kardeş kavgası) bütün yurda yayılıyorken Devlet seyirci kalamazdı. Birinci Dünya Savaşının müthiş kaosu ve sıkıntısı içinde bu mukateleyi (karşılıklı öldürmeyi) acilen önlenmesi lâzımdı. Bu mukatele önlenmez ise işte o zaman karşılıklı olarak tam bir soykırım meydana gelecekti. Müslim tebaayı tehcir edemezdi, çünkü zaten erkekleri askerde idi. Hem de çoğunluk olan 3,5 -4 milyon kişi bölgeden uzaklaştırılamazdı. Zaten yurdun tamamında savaş vardı. Hükümetin yapabileceği tek çare, küçük kümeyi (ki %6,5-7 dir) çatışma bölgesinden uzaklaştırmaktı. İçinde Ermeni ve Rum mebusların da bulunduğu meclisten; stratejik müttefikimiz Almanların fikri ve desteği ile yasal kanun çıkartıp kavga edenleri devlet ayırdı.
İşte tehcir bu. Bu mu suç? Bu mu soykırım?
*
BAŞKA DEVLETLER NE YAPARDI?
Meselâ, Rusya olsa ne yapardı? Düşünün, biraz tarih biliyorsanız eğer Rusya olsaydı, Rus halkını ayırır, öteki cemaatin (toplumun) binlercesini idam ederdi. Kalanını hayvan nakil trenlerine hayvan gibi doldurur. 18-20 gün kapısı açılmadan doğru Sibirya’ya gönderirdi. Tren Sibirya’ya vardığında hayvan sürüsü gibi yüzer kişi doldurulmuş vagonların kapısı açılınca, ancak 15-20 kişi sağ inerdi. Osmanlı Devleti öyle yapmadı. ( 1) Asker koruması ile sevkiyat yaptı. Sevkiyat sırasında Ermenileri korumada ihmali olanları da idam ile cezalandırdı.
Bu mu soykırım?
*
UYANIK FALCILAR:
Son yıllarda basında yerli ve yabancı art niyetçi ve falcılar (yani yazarlar) soykırım safsatasını ispat etmeleri mümkün olmadığı için, lafı değiştirdiler, diyorlar ki; “Osmanlı Hükümetinin niyeti imha idi” Yüz yıl sonra nasıl bir fal açtılarsa, nasıl niyet okudularsa; “niyetin imha” olduğunu anlamış beyefendiler. Hepsi ağız birliği yapmış aynı şeyi yazıyorlar. Tıpkı Türk Hükümeti, “’arşivleri açalım- tüm dünya tarihçileri araştırsın’” dediği zaman hiç biri bu gerçekçi ve doğru yolu kabul etmiyor. Bu derece kesin ağız birliği yapılması da bize gösteriyor ki bunların düğmesine basan bir merkez var. Hepsi aynı yerden aynı emri alıyor. Meselâ, emir gereği, hepsi her ay mutlaka bir kez soykırım safsatasını “falınız” köşesinde yazıyor. Artık bazıları niyete göre yazıyor. Ben de bu niyetçilere normal olarak FALCI demek zorunda kaldım.
*
ERMENİ İSYANLARI
1812 den başlayarak 1877 ye kadar Ermeniler yüzden fazla isyan, ihanet ve cinayet suçu işlediler. Ki bunun içinde yalan üretmek de vardır. Çünkü yalan da bir mücadele taktiğidir. 93 Harbine gelince; bu savaş, önemli çok önemli kırılma noktasıdır. Zira 93 harbinde Doğu cephesinin kaybedilmesinin suçlusu Ruslarla işbirliği yapan Ermenilerdir.
93 Harbi ile Rumeli’de ve Kafkaslarda Osmanlı Hâkimiyeti tamamen kaybolmuştur. Rumeli’nde Bulgar ve Sırplar Rusların müttefiki gibi davrandılar. 1821 Mora İsyanını anlatmıyorum. Lütfen tarihe bakınız. 1912 de 3,5- 4 milyon Müslüman Balkanlardan sürgün edilirken, 700.000 den fazla Müslüman öldürülmüştür. Aynı şeyi Kafkaslarda ve Doğu Anadolu’da Ermeniler Ruslarla birleşerek yapmıştır. 1877 den 1921 e kadar iki milyon’a yakın Müslüman topraklarından sürülmüştür. İki milyona yakın Müslüman da öldürülmüştür.
Orta Anadolu’nun her şehri Kafkaslardan ve Doğu Anadolu’dan göçen binlerce ailelerle doludur. Aile dedimse bugünün beş-altı kişilik ailesi değildi onlar. Aile demek 25 ile 150 kişilik sülale demek idi. Veya komple bir köy idi. Batum ve Ahıska’dan tutun da, Erzurum ve Malatya’ya kadar, 20-25 vilayetten göçen on binlerce sülâle hepsi Ermeniler tarafından Anadolu’ya sürülmüştür. Bağ, bahçe ve tarlalarına el konulmuştur. Böylece Ermeniler hem zengin oldular, hem kuracakları Ermenistan’da hiç Türk kalmamasını sağladılar. Ermenilerin ve Ermenistan’ın yaptığı fiilî işlem bu idi. İşte buna jenosit denir. ( 2) Geniş bir coğrafyada %55, %85 nüfusa sahip bir zümreyi topraklarından süren ve öldüren bu Ermeniler mi güçsüz ve aciz? Yarısı Rus işgali içindeki topraklarda silâhlı ve külâhlı, güçlü ve kuvvetli olarak yaşayan bu Ermeniler mi zavallı?
İşte size bu gün Ermenistan olarak bilinen bölgede 1914-1926 yılarına ait nüfus çizelgesi.(Kaynak:( 3)
1914 ve 1926 DA ERİVAN
İLİNDEKİ TÜRKLER
270.000 1914 (Türk ve Tatar ahali nüfusu)
- 89.000 1926
181.000 (Bölgeden yok edilen Türk nüfus % 67)
Merak eden var mı?
1914 de 270.000 olan Türk nüfusu 12 sene sonra %67 kayıp ile 1926 da 89000’ e düşüyor.
Tarihi inkâr eden, tarihi ile yüzleşemeyen Ermenilere soruyorum:
1914 de Erivan’da yaşayan 270.000 Türk ‘ün 181000 ni nereye gitti?
Bağları ,bahçeleri, tarlaları ne oldu?
1926 da Erivan’da sağ kalan 89.000 Türk bu gün nerede?
Bağları ,bahçeleri, tarlaları ne oldu?
Neden bugün 3000.000 Ermenistan’da bir tek Türk aile yok?
Bağları ,bahçeleri, tarlaları ne oldu?
*
Okuyan ve merak eden insanlar siz de Batum’u sorun, Tiflis’i, Nahçıvan’ı, Ahıska’yı, Ahılkelek’i, Karabağ’ı sorun. Bakalım ne cevap alacaksınız?
Bir ipucu vereyim 1914 de Batum’un %56 sı Müslüman idi. Bugün bir tek Müslüman aile yok.
*
BUNLARI YAZMAYI ve ANMAYI İSTEMEZDİK
Ermenilerin Müslim halka yaptığı, isyan, ihanet, cinayet, sürgün, soygun, soykırımlardan örnek o kadar çok ki, ben Türk yazarlardan örnek vermeyeceğim. Her şeyi çarpıtan, öküz altında buzağı arayan art niyetli bazı Ermenici yazarlara karşı; hiçbir akrabalığımız olmayan Amerikalı araştırmacı, tarihçi Prof.Dr.Justin McCarthy’den(4) arz etmek istiyorum. Ermeni meselesine ömrünü vermiş ve gerçek soykırım yapanın kim olduğunu dünyaya ilan etmiş, tarafsız ve dürüst bir çok yazardan biri. Bazıları gibi ödül için, ülkesine iftira atanlardan değil. Tam tersine kimseden bir çıkarı yok, kimseye bağımlı ve eksikli değil. Tamamen tarih ilminin somut gerçeklerine bağlı, cesur bir tarihçi. ((Cesur diyorum çünkü Ermeniler böyle doğruyu yazan bütün tarihçileri ölümle tehdit ediyor, mahkeme veriyor.))
Amacımız, Ermeni vahşetlerini uzun uzun yazıp geçmişi kaşımak değil. Yüz yıl evvel veya bugün vatanına, devletine bağlı mazbut ve mütedeyyin Ermeni vatandaşlarımız üzmek ve suçlamak da değil.
Ama Ermenileri masum gösterip, ağlayan, timsah gözyaşı dökenlere;
Ermenilere “AĞLA ve ÖLDÜR” diyenlere; tarihte kalmış bir olayı, inatla bu yüzyıla taşıyıp, yalan ve iftira ile kin tohumları ekenlere; savaş tamtamcılığı yapan, barış düşmanlarına karşı, bizim de doğruları yazmamız şart olduğu için yazıyoruz. Bir nebze bahsetmezsek maalesef mesele anlaşılmaz. Üstelik Ermenistan bunu hep yapıyor. Ülkesine gelen herkesi illa soykırım müzesine götürüyor. Onlar devlet olarak kin propagandası yapıyorsa bizimde kendi çapımızda bazı gerçekleri izhar etmek hakkımız olsa gerek.
KAYNAKLAR:
(1) Prof.Dr. Yusuf HALAÇOĞLU - ERME-Nİ TEHCİRİ -Babıâli Kültür Yayıncılık- 2004
( 2) 1877 den itibaren Rusya’nın bu bölgelere her yerden Ermeni, Ulah. Rus, Ukran ve başka milletlerden pek çok insan getirip yerleştirdiğini ve Müslüman nüfusunu eritmek istediğini biliniz. Doğu Anadolu’da Ruslar fabrika, baraj, elektrik santralleri ve demiryolu bile yaptılar. Çünkü artık bu bölgeler Rusların idaresinde idi. Müslim halk eziliyordu. Ermeniler kraldı.
(3) Justin McCARTHY - ÖLÜM ve SÜRGÜN –sayfa 256- -çeviren Bilge UMAR- İnkılâp Yayınevi- 1998 (Kaynak: (Kaynak:1915 Rus İstatistik Yıllığı ve SSCB Nüfus Sayımı)
(4) Bilmiyorum ama bu değerli bilim adamına karşı lâyık olduğu ilgi ve desteği tam gösterdik mi acaba? Ermeni tehditlerine karşı acaba bizimkiler ne yaptı?
(SÜRECEK)