AF NEDİR, ÖZÜR NEDİR?
ÖZÜR, bir kabahat, bir kusur için dilenir. Kabahat ve kusur genel olarak istemeden yapılan hatalardır. Bir özür ile geçiştirilir. Zira;
Türk Milletinde bir söz vardır;
“Kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz”
Kişi hatasını kabul etti mi bu, bizce bir irfandır. Ne var ki Ermenilerin yaptığı kabahat değildir. Çok önceden teşkilat kurulmuş, planlanmış, lüzum eden her türlü silâh tedarik edilmiş organize suçtur. İşlenen bu suçlar devlete isyan, devlete ihanet suçlarıdır. Öyle basit terör eylemleri değildir. Öyle ki araziyi çok iyi tanıdıkları için ve içimizi iyi bildikleri için Rus ordusuna kılavuzluk etmişlerdir. Türk ordusunu pek çok yerde pusuya düşürmüşlerdir. Kurdukları yasa dışı 500 kişilik, 1000 kişilik, 3000 kişilik Ermeni birlikleri ile bizzat Rus ordusuna katılmışlardır. I.Dünya savaşı patlak vermiş. Beş büyük Devlet 11 cepheden topraklarımıza saldırmaya başlamış. Cepheye Müslüman asker yetiştiremez durumdayız. Mademki 1000 yıldır birlikte yaşıyoruz. Mademki bu vatan hepimizin diyerek, bu vatanı birlikte koruyalım diye askere alıp eline silah verdiğimiz Ermeniler firar edip, Rus ve Fransız ordusuna katılmıştır. (1)
Bunlar bize ne kadar zarar verdiyse, Rus ordusuna misli ile fayda sağlamıştır. Halktan da yardım aldıklarını düşünürseniz, Ermenilerin, devlete ve Türk Milletine verdikleri zarar öyle sıradan terör zararı falan değildir. Ermeni ihanetleri yüzünden 1877-78 Savaşında (93 Harbinde) Balkan topraklarını ve Kafkas Topraklarını kaybettik. I.Dünya Savaşında tümden Anadolu’yu kaybettik. Ermenilerin yaptıkları YAYGIN SOYKIRIM VE YAYGIN İHANETLER öyle (2) “Ay pardon- özür dilerim” ile geçiştirilemez. Af dilemeleri bile hafif kalır.
Tehcir’e gelince;
Risalenin devamında okuyunca göreceksiniz ki, eğer tehcir yapılmasaydı, hakikaten büyük bir trajedi yaşanacaktı. Osmanlı Devletinin uyguladığı tehcir acı yanları olsa da tarihi o günün şartları içinde incelerseniz, Ermenilere iyilik yapıldığını anlarsınız. Eğer devlet tehcir yapmasa idi işte o zaman büyük felâket yaşanırdı. TEHCİR, Ermenilerin Osmanlı Yönetimine şükran günü yapmaları gereken bir olaydır. Bunu kitabımızda tafsilatıyla yazdık.(Bkz. Kaynak 35- Selâhattin Aydemir Dünyanın En Büyük Yalanı: Soykırım-)
Gönül isterdi ki, diaspora Ermenileri, soykırım yalanını bu kadar abartmasa idi, yüz yıl uzatmasa idi de bizde bunları yazmasa idik. Ama Diasporacı Ermeniler ve ona uyan bir kısım zevat soykırım iftiracılarının “yalan söyleme günü” olan her 24 NİSAN’DA tüm dünyada Türkleri şiddetle rahatsız eden SOYKIRIM İFTİRASINI inatla sürdürmektedirler. Bu iftiralar kadar ağır, iğrenç ve ilkel olarak yaptıkları ırkçılık nedir biliyor musunuz? Ne yazık ki, Ermenistan ilkokul çocuklarına ve orduda askerlerine “TÜRK BAYRAĞI ÇİĞNEME TÖRENLERİ” yaptırıyor. Dünyada hiçbir ülke halkını başka bir millete karşı bu derece şedit ırkçılık yaparak yetiştirmez. Bu hareket toplum sağlığı açısından bile çok yanlıştır. Dünya sağılık örgütü bunu kınamalıdır. Tertemiz olarak dünyaya gelen Ermeni çocuklarını kin ve nefretle besleyip büyütmek TOPLUM sağlığı açısından, bir nesle yapılacak en büyük kötülük olsa gerektir. Bir devlet böyle ilkel ve çağ dışı yöntemle halkını eğitemez. Bunu ancak aşırı fanatik dernekler bunu yapar. (…sa bile ayıptır) Ne yazık ki Ermenistan böyle çağdışı, kifayetsiz ve fanatik bir devlet örneği sergilemektedir. Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri, 80 sene hiçbir eğitim aşamasında Türk çocuklarına Ermeni vahşetlerini anmamıştır, öğretmemiştir. Bu asaletimizi bile takdir etmediler.
Kin ve nefret tohumları ekerek iyi komşuluk ve barış tesis edilemez. Eğer Ermenistan bölgeye barış gelmesini istiyorsa, çocuklarının manen sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmalarını istiyorlarsa ve bunda samimi iseler;
-1- Derhal Türk Milletinden “AF” dilemelidirler.
-2- Derhal işgal ettikleri Azerbaycan topraklarını terk etmelidirler.
-3-Tüm dünyayı yüz yıldır kandırdıkları için, dünya kamuoyundan özür dilemelidirler.
Ancak bundan sonra diğer şartlar konuşulabilsin.
*
24 Nisan gelmeden biz üzerimize düşeni yapmalıyız.
Aşağıdaki İngilizce mektupları fotokopi ederek çoğaltıp arkadaşlarınıza dağıtmalıyız.
Dernek, parti, sendika iseniz her bir üyenize dağıtın, dağıttırın.
10 NİSAN 2015 E KADAR HER HAFTA HER ÜYENİZİN
ABD ye göndermesini sağlayınız.
İsteyenler Fransızca ve Almancasını da yazarak Fransa ve Almanya’ya da gönderebilirler.
-/*/-/-/*/-
MR BARACK HUSSEIN OBAMA
President of United States of America
WHITE HOUSE
WASHINGTON-USA
Dear President,
First of all, I hope the God will give peace and tranquility to all people in the world.
We appreciate what you did for humanity and your contribution to world peace. Trusting in your probity, I would like to emphasize some truth about the “Events of 1915”. Dying of 1,5 million Armenian people in 1915 is big lie since there were only 1,2 million Armenian people living in Ottoman Empire in 1915. The date of 24 April 1915 refers to arresting of a few Armenian marauders in Ottoman Empire, which was in life-and-death struggle. There is no Armenian genocide in the world in any time. Armenians are not innocent, faultless and guiltless.
Dear President,
On the 24th of April 2015, if you talk by taking in to consideration of historical truth, you will not only contribute to world peace for all people but also you will happy in your inner world by telling the truth to God. I wanted to tell the truth as one of your Muslim brother for all humanity and peace. Yours Sincerely
-Türkçesi
MR BARACK HUSSEIN OBAMA
President of United States of America
WHITE HOUSE
WASHINGTON-USA
Sayın Başkan
Öncelikle, Yüce Allah’tan, dünyadaki tüm insanlara huzur ve barış vermesini dilerim. Size, insanlık için yaptıklarınız ve dünya barışına katkılarınızdan dolayı minnettarız. Sizin dürüstlüğünüze güvenerek, 1915 Ermeni olayları ile ilgili bazı gerçekleri vurgulamak istiyorum.
1915 yılında, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1,2 milyon Ermeni’nin düşünüldüğünde, o tarihte 1.5 milyon Ermeni’nin öldüğünü söylemek büyük bir yalandır.
24 Nisan 1915 ölüm kalım savaşı veren Osmanlı İmparatorluğunda, bir kaç Ermeni çetecinin tutuklandığı tarihtir. Dünyada hiçbir tarihte Ermeni soykırımı olmamıştır. Ermeniler masum ve mazlum değildir.
Sayın Başkan,
24 Nisan 2015 günü, tarihi gerçekleri göz önüne alarak konuşursanız, sadece dünya barışına katıda bulunmakla kalmayacak aynı zamanda kendi iç dünyanızda Tanrı’ya karşı doğru söylemenin mutluluğunu yaşayacaksınız. Müslüman bir kardeşiniz olarak, tüm insanlık ve barış için size doğruları söylemek istedim.
Saygılarımla

(1)Prof.Dr.Justin McCARTHY -ÖLÜM ve SÜRGÜN -çeviren Bilge UMAR- İnkılâp Yayınevi- İstanbul 1998
(2)Burada “Ermeniler” diyerek suçladığımız Ermenilerin, mazlum ve masum Osmanlı Vatandaşı Ermeniler olmadığının bilinmesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeni kardeşlerimiz hiç değildir. Yüz yıl önce birinin dedesinin dedesi bir suç işlemiş diye bunun hesabı, torunundan sorulmaz. Bizim geleneğimize de böyle bir kin ve intikam yoktur. Ermeniler haksız ve suçlu oldukları halde, yüz yıl sonra suçlama ve iftira yapıyorsa; bizim de elbette bu yalanlarla mücadele hakkımız var. Ta ki Ermeniler suçunu kabul edene ve özür dileyene kadar.