Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sonraki toplantılarında, Osmanlı Saltanatı da kaldırıldı. Saltanatın kaldırılması ile Türk Ulusu’nun gerçek yönetim şeklinin Cumhuriyet olması gerekliliği; 29 Ekim 1923’de Türkiye Büyük Millet Meclisi kararları ile, “Egemenlik Hakkının Ulusta Olması” ilkesine dayanan Cumhuriyet, uzun süre alkışlanarak kabul edildi. Ve Kurtuluş Savaşı’nın Büyük Kahramanı, Şanlı Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Bu sonuç, yalnız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aldığı karar olmayıp, bütün Türk Ulusu’nun inanç ve güveninin bir belirtisi olarak değerlendirilmiş bir düşüncenin sonucudur.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü kurmuş olan, eşsiz insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu günü, şehit çocuklarını sahiplenme anlayışı ile bütün çocuklara bayram olarak armağan eder. Ve o günden bu güne, her yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak coşkuyla kutlanır. Dünyada, çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek bayram olması nedeniyle de 23 Nisan, bütün dünya milletlerince, her zaman sevgiyle, sempatiyle, saygıyla karşılanmış bir Milli Bayramımızdır.
Bu bayramda Dünya ulusunun çocukları aileleri ile ülkemize gelerek, karşılıklı sevgiyi, saygıyı, barışı ve dostluğu, dilleriyle olmasa da, yürekleriyle paylaşmakta ve Türk çocukları ile kaynaşmaktadır. Gelen yabancı çocuklar aileleri ile birlikte bazı illere dağıtılarak, çocuklarla birlikte aileler de Türk Aileleri misafirperverliğinde kaynaşıp, Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi doğrultusunda barışa bir köprü olmaktadır.
Dünya milletleri bayramlarını, karnavallarını kutlamak için günlerce-Aylarca hazırlık yapıyorlar. Ya biz?
Geleceğimizin teminatı, canımız-ciğerimiz sevgili çocuklarımızın özlemini çektikleri, yalnızca bir gün sevinçle coşkuyla kutlayacakları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, son zamanlarda çeşitli bahanelerle ya yapmıyor, ya da yapmayı istemezcesine pasifize ederek geçiştiriyoruz. Milli Bayramlarımız da öyle; Milli Ruh’u törpülercesine temsili ve coşkusuz yapılıyor. Oysa, 23 Nisan 1920 egemenliğe açılan bir kapıydı.
Yıllarca coşkuyla ve milletçe kutladığımız Milli Bayramlarımızı, yine milli duygularımızla ulusça kutlamayı diliyor; ulusumuzun ve bütün dünya çocuklarının bayramını kutluyorum.
Saygılarımla....